Merhabalarrr
Tamam güldük eğlendik artık okulları kapatın.
Her gün her gün okula mı gidilir? Ben okula ilk adımı atar atmaz yoruluyorum.
Bir de çok yoruluyorum.
Bari ders saatlerini düşürsünler.
Sizin nasıl gitti okul?
Neyse bu bölüm okuldan biraz uzaklaşıp kafamızı dağıtsın.
▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️
Şu an şu mafya dizilerindeki adamların uzun bir masa etrafında taraflı olarak dizilmesi gibi dizilmiştik. Karşı masada öğretmenler sıralanmışken onların karşısında biz öğrenciler vardık. İki taraf vardı: gariban öğrenciler ve öğretmenler. İki taraf da kendini haklı çıkarma çabasındaydı. Tarafsız bölge ise kantinci Hikmet abiydi.
Biyoloji hocası bizim masadaki kan tüplerine anlam veremeye çalışıyordu. "Bunları niye getirdiniz?"
Mafya babası rolüne girmiş Alptuğ çatık kaşları ile "Kan akacak dediler." teker teker hocaları süzdü. "Dökülen kanınız yerde kalmasın diye size getirdim."
Öğrenciler:1 Öğretmenler:0
Zorla buraya getirilen Hikmet abi "İlk öğrencilerin talebini duyalım." deyip konuyu başlattı. Taktığım gözlüğü düzeltip öğrenci yoldaşlarım için konuşmaya başladım. "İngilizce de düzensiz fiilleri görmeyi reddediyoruz."
Ferhat hoca bana İngilizce sınavında Türkçe cevaplar vermişim gibi baktı. Tamam bir sınavda yanlışlıkla böyle yapmış olabilirdim. Ama bana her zaman böyle bakmamalıydı.
"Eğer bir gün yurt dışına çıkarsanız nasıl geçmişten bahsetmeyi düşünüyorsunuz?" diyen Ferhat hocaya Ömür omuz silkip "Bizim yurt dışına çıkacak paramız yok ki." dedi.
"Benim var." dedi Alptuğ ve sonra ekledi. "Ama ben geçmişe bir sünger çektim. Geçmiş benim içimden geçmiş. Benim için geçmiş yok."
Hikmet abi biraz düşünüp "Talep reddedildi." deyince bıkkınca ofladım. Hani hoca sıra sıra soru çözdürür. Sen de sana gelecek soruyu hesaplayıp sadece onu çözersin ama yanlış hesaplamış olursun. Ve cevabını bilmediğin soruyu cevaplamak zorunda ya öyle hissediyordum.
Sıra öğretmenlere geçince coğrafya hocası parmak kaldırdı. "Derste soğuk şaka yasaklansın." deyince diğer hocalarda koro gibi destekleyici sesler çıkardılar. Çoğrafya hocası devam etti. "Ben dersi anlatıyorum. Diyorum ki Giresun. Oradan biri atlıyor diyor ki yok Çıkasun. Ben diyorum Van onlar diyor two."
"Sadece ders çalışırsak sıkılırız ama." diye savunmaya geçti Miraç. Çoğrafya hocası baş parmağını sallayıp "Sen hiç konuşma. Sana çoğrafi konumunu söyle diyorum. Eftelya'nın kalbindeyim diyorsun." dedi.
Beden hocası araya girdi. "O gün dersi işlemeyi bitirdiğimde herkesi serbest bırakacaktım. Ne oynamak istersiniz diye soruyorum. Ali Rıza oradan atlayıp 'insanların duygularıyla oynamak isterim.' diyor."
"Sizin de bir dediğiniz bir dediğinizi tutmuyor ama." diye yükseldi Miraç. "Mahmut hoca tek bir kelime söylersen seni sınıftan atacağım diyor. Beni sınıftan atsın diye 'Bakın konuştum, atın.' dedim ama beni sınıftan atmadı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grupmatik |Yarı texting|
Teen FictionTuvalet Fırçası: Cideen yıldım çıkıcam Mamut Hocanın karşısına 'Bir hayat bile bitiyor sizin verdiğiniz ödev bitmiyor' diyeceğim. Hoca hoca, diyeceğim bir öğretmen değiliz ama bizde az sırt kırmadık, Ayağınızı denk alın diyip elimi masaya vuracağım...