Öncelikle ölmedim yaşıyorum sjdkejdkejdkd
Buralardan çok uzak kaldım. Hatta bir çok kişi gitmiş bile olabilir.
Ama okuma artmış 31 bin olmuş. Yeeeeeğğğğ
Yeni yılınız umarım dilediğiniz gibi geçer.
Seneye görüşürüz.
◾◾◾◾◾◾◾◾◾◾◾◾◾◾◾◾◾◾◾◾
Yılbaşını kutlamak için hepimiz Alptuğ'un villasında toplanmıştık. Bir kaç hoca, sınıftan bir kaç kişi ve ailemizle birlikteydik. Musa abi hepimize arkasını dönmüş poposunu havaya kaldırmış bir şekilde hepimize trip atıyordu. Bize arkasını dönüp poposunu kaldırmasının sebebi özel olarak hazırlattığı Noel pijamasının popo kısmında kafasında boynuz olan Alptuğ fotoğrafının basılı olmasıydı. Bunu bize göstermek için inatla popksunun üzerine oturmuyordu.
Trip atmasının sebebi ise bugün onun doğum günüydü fakat ev yılbaşı teması ile süslenmiş olmasıydı. Bir diğer somurtan kişi ise Mert'ti. Ona göre bugün 31 aralık olduğu için saat on iki olana kadar yılbaşını değil, yıl sonunu kutlamamız gerekiyordu.
Onları umursamadan yanımda oturan Miraç'a koala gibi yapıştım. Yerde bağdaş kurmuş oturuyordu. Bacaklarımı yandan beline sarıp kollarımın içine hapsettim onu. ''Hadi karpuzum barışalım.'' dedim. Miraç bana yandan sert bir bakış atıp kendini yerden kaydırdı ona yapışık olduğum için bende kaydım yerden.
''Yine niye trip atıyor Miraç?'' diye sordu Safinaz. ''Kuzeni bana 'Adamsın.' dediği için trip atıyor.'' diye cevapladım onu. ''Çok saçma bir sebep!'' diye bağırdım. ''BARIŞ BENİMLE ARTIK!''
''BARIŞMIYORUM!'' dediğinde elimi göbeğine atıp cimcikledim. ''Ayrıca saçma bir sebep değil. Kuzenim Adamlar grubunu sevdiğini söyledi. Kavunum da bende severim dedi. Kuzenim daha sonra adamsın dedi. Bir kuzenim adamları seviyor.'' bir parmağını kapatıp sebeplerini saymaya devam etti. '' İki Kavunuma da adam dedi. O zaman Kavunum adam.'' bir parmağını daha kapattı. ''Kuzenim adamları seviyorsa Kavunum da bir adamsa demek ki kuzenim Kavunumu da seviyor.''
Ben onun hala bu kızgınlığa rağmen bana Kavunum demesine sırıtırken o bana dönüp ''Ve sen ona kızmadın.'' deyip dudak büzdü. Ellerimle yanaklarını tutup büzüşmüş dudaklarını biraz daha büzdüm. ''Hani bana bir kere kalbin misafir odası mı senin, neden kimseyi almıyorsun? Diye sormuştun ya. İşte artık o odada sen varsın.''
''Bana misafir mi dedin sen?'' diye sordu kızgınca. Yanağına bir öpücük bırakıp ''Hayır şapşal artık oraya senden başka kimse girmeyeceği için misafir odasına gerek yok.'' dedim. Söylediklerimle bana sarılıp utandığı için başını boynuma gömdü. Hep trip attıktan sonra böyle utangaç olurdu.
''Yalnız şu müzik grubu ile yavşama olayı çok iyi..'' deyip yanındaki Su'ya döndü. ''Su ben Duman'ı çok severim. Sen de sever misin?'' Su bir süre Toprak'a tuhaf tuhaf bakıp ''Benim astımım var.'' dedi.
Japon birine bilmediği bir müzik grubunu kullanarak yavşamayınız lütfen.
Alptuğ uzaklara dalmış öylece düşüncelere dalmışken ''Çok tuhaf bir rüya gördüm.'' diye mırıldandı. ''Rüyamda böyle geniş bir tarladaydık. Sonra Mahmut Tuncer de vardı. Böyle toprağa taşları gömüyorduk sonra o taşlar kömür oluyordu.'' Alptuğ rüyasını anlatmayı bitirdiğinde hepimiz Türkiye de yaşayıp aynı zamanda mental sağlığı düzgün biri görmüş gibi baktık. Hepimizin ifadesi tuhaf bir şey görmüş gibiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Grupmatik |Yarı texting|
Teen FictionTuvalet Fırçası: Cideen yıldım çıkıcam Mamut Hocanın karşısına 'Bir hayat bile bitiyor sizin verdiğiniz ödev bitmiyor' diyeceğim. Hoca hoca, diyeceğim bir öğretmen değiliz ama bizde az sırt kırmadık, Ayağınızı denk alın diyip elimi masaya vuracağım...