Grupmatik |Yarı texting|

🖇 Ders 21: Kavun🖇

Selam matik tayfa

12 bin okumaya ulaştık. Hadi geleneksel beline gelmiş öpücüklerimi vereyim. ×12 bin Muck!

Kitap bir ara rastgele etiketinde birinci oldu. Çok heyecan yaptım ama sonra indi. Galiba wattpad şu garibanı biraz güldürem dedi.

Neyse hadi o çok beklediğiniz bölüme geçin.

▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️▪️

"Ya bana sevgilim derken aynı an da beş kızla daha konuşuyor. Neymiş eğer benle ayrılırsa o beş yedekten biri ile çıkacakmış." Nuriye sinirle gözü önüne gelen saçları arkaya attı. "Ben don muyum, beni çıkardıktan sonra giymek için başka donların olsun?!"

Telefondan bu özel günün tarihini öğrendikten sonra heyecanla Miraç hariç herkesi uyandırıp durumu anlatmıştım. Onlarla birlikte bugün için planımı hazırlayıp herkese görevler vermiştim. Ben, Ömür ve Safinaz kendi görevimiz için bizim Miraç'la tanıştığımız parktaydık. Ama bizim özel kaydırağımızda depresyon da olan bir kız vardı. Ne kadar onu çıkarmaya çalışsakta oturmuş bize dert yanıyordu.

Ben de yanıyordum ama sinirden.

"Çocuğun adı ne?" diye sordu Safinaz ağzındaki çekirdeği Cennet Mahallesi Pembe gibi çitlerken.

"Volkan." dedi hüzünlü bir sesle Nuriye.

"Bir Volkan davası daha. Merve bir, Volkan iki adları çıktı kırka inmez otuz dokuza." dedim özlü bir şey söylermiş gibi. Sonra asıl konuyu hatırlayıp çöktüğüm yerden hiddetle kalktım. Benim kalkmamla canım eltilerim beni takip edip kolumdan tuttular.

"Bak o kaydıraktan çık yoksa ben büyüğüm falan demem sana dalarım!" dedim dişlerimin arasından. Nuriye'nin benden en az iki yaş büyük olduğunu düşünüyordum.

Gözlerini şokla açıp bana baktı Nuriye. "Ne büyüğü ya ben 14 yaşındayım."

Olduğum yere çivilendim. "O zaman niye on sekiz yaşından büyük gösteriyorsun?" diye sordum. Bana boş boş bakmaya başladı. Yanımdaki yoldaşlara "Yeni nesil cidden hormonlu hormonlu geliyor." diye mırıldandım.

Ömür, Nuriye'yi uzaylıymış gibi incelerken "Cidden yakında anne karnından dokuz aylık bir bebek değilde yaşlı bir amca doğacak diye korkuyorum." dedi korku dolu sesle.

Biz hala yeni neslin büyüme hızına şokla bakarken bir anne ve oğlu önümüzde durdu. "Ben büyümek istiyorum." dedi sinirle çocuk adam. "Ama asla süt içmem."

"O zaman sen de okula git." diyip omuz silktim. Çocuk ve annesi bize döndü. "Okul ile büyümenin ne alakası var?" diye sordu çocuk merakla.

"Çok alakası var." diyip hüzünlü moda giriş yaptım. "Sekizinci sınıftan itibaren her ay beş yaş atlıyorsun. Lisede bu devam ediyor. Genç olman gereken yıllar da yetişkin oluyorsun. Birde aşırı stres olan biri isen yaşlı olmuşsun demektir." diyip yalandan hıçkırdım.

Safinaz ve Ömür de benim gibi ağlamaklı bir şekil de hıçkırdı. "Okul yaşlandırıyor." dedikten sonra fark ettiğim şeyle ağlamaklı ifademi sildim.

Çocuk beni dinledikten sonra annesinin bacaklarına asıldı. "Anne ben okula gitmeyeceğim asla." dedi dehşetle. Annesi bize sinirli sinirli bakıp "Çok işe yaradınız teşekkür ederim." diye imalı konuştu. Çocuğu bizden kaçırır gibi tuttu. Anne ve oğul bizden kaçarcasına uzaklaşmaya başladılar.