Sedat baş ağrısıyla birlikte gözlerini araladı.
Burası tanıdık bir yere benzemiyordu. Kafasını kaldırıp kendi yatak odasında olmadığını fark edince telaşla gövdesini kaldırdı ve hızlıca etrafa bakındı.
Daha sonra yanında yorgana sarılarak uyuyan adama baktı.
"Lan!"
Hemen yorganı itip ayağa kalktı ve ceplerini yoklamaya başladı.
O sırada yanında uyuyan adam gözlerini açıp mayhoşlukla "Günaydın." dedi.
Sedat ise öfkeyle ceplerini kontrol ediyordu.
"Telefonum nerde anasını satayım!"
Cebindeki her şeyi beyaz modern komodinin üstüne yıkmaya başladı.
Daha sonra arkasında saklı olan silahı çıkarıp komodine koydu.
"Yok.. Hasiktir ya!"
"Azıcık sakin olsana."
Öfkeyle nefes alıp veriyordu. Adam bileğinden çekip Sedat'ı yatağa oturttu.
Sedat kafasını çevirip kinli gözlerle yanında uzanan çıplak adama baktı.
"Sen mi getirdin beni buraya?"
"Evet."
"Anlat çabuk."
"Sen kapıdan çıkarken bir adam seni takip ediyordu, ben de merak edip arabama bindim."
Gözlerini ovuşturup devam etti.
"Bir ara kaybettim ama uzaktan taksiyi görünce geldim ve senin yerde yattığını gördüm. Diğer araba çoktan yol almaya başlamıştı. Ben de seni alıp arabaya taşıdım. Ve işte burdayız."
Sedat kafasını ellerinin arasına alıp kara kara düşünmeye başladı.
"Tehlikeli bir adamsın demek.." diyip silaha doğru uzandı yarı çıplak adam.
Sedat bileğinden kavrayıp onu durdurdu.
"Adın ne senin?"
"Cengiz."
Bileğini kurtarıp ayağa kalktı ve banyoya ilerledi Cengiz. Kıyafetlerini de alıp kapıyı kapattı.
Sedat sükunetle olanları kavramaya çalışıyordu.
Dün ona sarkan puşt herifin tekiyle aynı yatakta uyumuştu. Biri gelip telefonunu çalıp, onu takip etmişti. Şimdi kimseye ulaşamıyordu. Ayrıca bu Cengiz denen herife güvenmesi için hiç bir sebep yoktu.
Babaya gitmem lazım, dedi içinden.
---
Cengiz arabayı kullanıyordu.
"Ee kendinden bahsetmeyecek misin?"
Sedat sadece homurdandı. Şoför kafasını çevirip bu huzursuz adama baktı ve tekrar gözlerini yola dikti.
Onu babaya götürmekle büyük hata ediyorum, diye iç geçirdi Sedat ama yapacak başka bir şey yoktu. Bu adamı şuan yanından ayıramazdı. Güvenmiyordu, ve ne olduğu ortaya çıkana kadar da kaçmasına izin veremezdi.
Cengiz telefonunun çaldığını duyunca cebinden çıkarıp hızlıca açtı.
"Alo."
..
"İyidir senden n'aber?"
...
"Bir arkadaşa gidiyorum da yoldayım."
...
"Tamam haber veririm. Görüşürüz."
Telefonu kapatıp cebine koyacakken Sedat "Kimdi o?" diye sordu tıslayarak.
"Arkadaşım."
Sedat hızlıca Cengiz'in elindeki telefonu alıp cebine koydu.
"Ben varken kimseyle konuşma."
Cengiz gülerek "Tamam tamam, sakin ol ağır adam." dedi.
"Polis misin, illegal misin?"
"Niye merak ediyorsun?"
"İlgimi çeken insanları tanımak isterim."
"Bana yardımcı olmasaydın gösterirdim ben sana ilgiyi, laubali piç. "
"Sertim diyorsun, anladım."
Otoyol git git bitmiyordu. Virajlardan hızlıca geçti.
Sonunda gps'teki yere vardılar ve Cengiz arabayı park etti.
Hafifçe adama yaklaştı. Sedatsa Cengiz'in çenesinden tutarak sertçe onu itti.
"Aklından bile geçirme."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya İşi (bxb)
Short Story"Dudaklarımdan öp yoksa ölürsün.." /mafya x polis/ !BU KİTAPTA KÜFÜR VE ARGO BULUNMAKTADIR!