Oradan çıkıp hemen eski model siyah arabasına bindi ve hıza dikkat bile etmeden tüm hüznüyle, öfkesiyle, çaresizliğiyle ve yıpranmışlığıyla ofise doğru sürdü.
Yolda bir çok küfür ve korna yemişti insanlardan ama hiçbirini duyuyor gibi durmuyordu. Kaza yapmamış olması bile bir mucizeydi.
Gelişi güzel bir şekilde park edip kapıyı açtı ve arabadan çıktı. Beş on kez anahtara bastı arabayı kilitlemek için ve kapıyı sökercesine kapattı kapıyı.
Hızlı adımlarla ofise girdi ve etraftakileri ürküterek Teğmen'in odasına doğru yol aldı.
Hışımla kapıyı açtı.
"Ne demek vurmak, ne demek adamı vurmak! Teğmen ne demek hemen açıklayın yoksa ben kafayı sıyıracağım!"
Teğmen yavaşça döner sandalyesini çevirdi ve Cengiz'e döndü.
"Demek daha yeni haberini aldın ha."
"Nasıl olur da bana haber vermezsiniz!"
"Engelleri ortadan kaldırmak bizim işimiz; sen de bir engeldin, "
Sigarasından bir duman çekti.
"Kaldırıldın. Bu kadar basit."
Cengiz öfkeyle ellerini Teğmen'in masasına koydu.
"Bu işte ben görevliydim!"
Teğmen kahkaha attı, "Bazı şeyleri karıştırıyorsun Cengiz oğlum-"
"Oğul falan demeyin bana!"
"Nasıl istersen."
Bir duman daha çekip devam etti.
"Eve iş getirmek, işle evi karıştırmak gibi laflar vardır ya.. bu bizim mesleğimizde büyük bir hata."
Cengiz öfkesini kontrol etmekte zorlanıyordu.
"Neyse ki seni büyük bir tehlikeden kurtardım, ne yazık değeri henüz anlaşılmamış. Yaşının küçüklüğüne veriyorum."
Döner sandalyesini pencereden tarafa çevirdi.
"Seni başka bir departmanı yollayacağız, katkıların için teşekkürler. "
"İstifa ediyorum!"
Cebinden çıkardığı katlanmış kağıdı açarak masaya koydu.
Teğmen henüz hiçbir tepkide bulunmamıştı.
Üfleme sesi geldi. Sigara dumanı tüm odayı sarmıştı.
Bir saniye.. bu Sedat'ın içtiği marka..
Teğmen dönüp masadaki elmayı eline aldı.
"Bana bak evlat.."
Sigaranın ucunu elmaya bastırmaya başladı.
"Bazı şeyler, olaylar, 'insanlar' böyle içimize sızarlar. "
Sigarayı daha da bastırdı elmaya. Elma içine doğru çukurlaşmaya başlamıştı.
"İlk başta keyif verdiğini düşünürsün, bir şey yok dersin. Ve sonra,"
Tüm sigarayı elmanın içine hızlıca itiverdi Teğmen.
"Canını yakmaya başlar, zarar verir. Sıkıntı yok dediğin şey, en büyük derdin olur."
Masadan cımbızla benzer bir alet aldı ve dikkatlice sigarayı elmadan çıkardı. Ve ikisini de çöpe attı.
Ellerini birleştirip Cengiz'e baktı.
"Sence ben bir insan için uğraşır mıyım Cengiz?"
Cengiz sadece sinirle Teğmen'e bakıyordu.
Cevap alamayınca gülümseyerek devam etti."Biliyorsun ama söylemiyorsun. Seni hep koruyup kolladım oğlum, öz evladım gibi gördüm. Hata yapıp hayatını mahvetmene izin veremem."
"Biraz kafanı toplaman için sana izin yazacağım. Şimdi al bu istifa kağıdını da.."
Teğmen kağıdı alıp eskisi gibi katladı ve uzanıp Cengiz'in cebine yerleştirdi.
"Kendinle barış, aklını kullan, zaman tanı kendine. Acele kararlar verme."
Hala bir değişiklik göremeyen Teğmen ayağa kalktı ve askılıktan ceketini aldı.
"Gel hadi yemeğe çıkıyoruz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafya İşi (bxb)
Short Story"Dudaklarımdan öp yoksa ölürsün.." /mafya x polis/ !BU KİTAPTA KÜFÜR VE ARGO BULUNMAKTADIR!