13

2.6K 108 18
                                    

"Alo?"

"Cengiz..."

Adamın sesi son derece kötü geliyordu.

"Se-sedat neyin var?"

Telefondan ambulans sesinin yaklaştığını duyabiliyordu.

"Beni vurdular.. Cengiz-"

"Sedat? Sedat!"

Cengiz arabasını sağa çekip ağlamaya başladı.

Telefondan insanların sesi geliyordu. Birden tanımadığı bir ses duydu.

"Alo, alo beyefendi beni duyuyor musunuz?"

"Buyrun.."

"Sedat beyin yakınısınız sanırım, onu özel Şafak hastanesine kaldırıyoruz. "

"Tamam teşekkürler."

Direksiyonu o kadar sıkı kavramıştı ki elleri acımaya başlamıştı ama umrumda bile değildi.

"Siktir, siktir, siktir..."

Nefes alış verişini kontrol etmeye çalıştı ama nafile hiç bir işe yaramıyordu.

"Her şey çok farklı olabilirdi."

Telefondan fotoğrafları açtı ve ona bakmaya başladı. Baktıkça daha çok ağlıyor, isyanları ve içindeki kin daha da büyüyordu.

"Seni kurtaracağım, ne pahasına olursa olsun. "

---

Cengiz eski model arabasını hastanenin önüne park edip koşarak içeri girdi. Oda numarasını öğrenebilmek için girişteki sekretere doğru ilerledi.

"Buyrun efendim, ne için gelmiştiniz?"

"Sedat.. "

/aslında Sedat Peker fic'i yazıomuşum dimi/

"Sedat Kaya'nın yakınıyım, ziyaret etmek istiyorum. "

"Cengiz Bey'siniz öyle değil mi, paramedic'ler haber vermişlerdi. Buyrun, 2. Kat 501 numaralı oda."

Cengiz aceleyle teşekkür edip merdivenlerden ikişer üçer çıkmaya başladı.

501 numaralı odanın önüne geldiğinde nefessizlikten ölecek gibi hissediyordu.

Nefesimi çaldınız benden..

Hem korkuyordu, hem de içinde büyük bir öfke vardı.

Sedat'a bir şey olursa tüm dünyayı yakarım, dedi içinden tüm siniriyle.

Koridorda bir süre volta attı. Kendini kontrol etmeye çalışıyordu.
Sürekli saatini kontrol ediyordu.
Elleri titremeye başlamıştı.

Bahçeye inip sigara içmeye karar verdi, çünkü o kapının önünde bekledikçe zihninde bir şeyler patlıyor, duygularının esiri olmaya başlıyordu.

Sigara Sedat'ın içtiği markadandı.

Dumanı içine doldurdu ve usul usul havaya üfledi. Ona ait herhangi bir şey bile Cengiz'e o kadar iyi geliyordu ki.

Bir süre havada uçan kargaları ve martıları izledi. Yürürken ayağına denk gelen ufak taşlara vurdu. Zaman geçmek bilmiyordu.

Sigarası bitince tekrar saatini kontrol etti ve iyi bir haber alabilmek umuduyla tekrar odaya yol aldı.

Tam da doktorları ameliyat odasından çıkarken yakalamıştı. Koşarak yanlarına gitti.

"Cengiz Bey sizsiniz öyle değil mi?"

"Evet doktor hanım, hasta nasıl iyi mi kendisi, bir şe-"

Kadın gülümseyerek Cengiz'e baktı. Cengiz susması gerektiğini anlamış olacak ki derin bir nefes aldı ve durdu.

"Telaşınızı anlıyorum Cengiz Bey. Hastamız Sedat Bey'in durumu gayet iyi. Yaralanması hayati organlarına denk gelmemiş fakat ani bir kafa darbesinden dolayı tramva yaşamış. Onu bir günlüğüne yoğun bakımda tutmayı düşünüyoruz. Ardından evine refakatçi olarak onu götürebilirsiniz."

Cengiz'in gözleri dolmaya başlamıştı, fark ettirmemek için yere bakarak teşekkür etti.

"Onu ne zaman görebilirim?"

"Şuan bilinci kapalı narkozdan dolayı. On on beş dakika içinde kendisine gelir."

"Çok teşekkür ederim.. "

Doktorlar gittikten sonra kafasını ellerinin arasına alarak oturdu.

Göz yaşlarını sildi. Mutluluktan mı üzüntüden mi ağlıyordu, anlamamıştı.

Bir süre saatine bakarak öylece bekledi.

O sırada boş koridorda adım sesleri yankılanmaya başlamıştı.
Sonra kalın bir ses işitildi.

"Oğul, ayağa kalk."

Mafya İşi (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin