Asansör

1.1K 68 5
                                    

-Bea'nın ağzından-
Shawn uyuyordu. Ağzıyla birini öpüyor gibi yapıyordu. Kahkaha atmamak için kendimi zor tuttum. "Shawn rüyanda hangi kızı öpüyorsan onu bırak çünkü Londra'dayız 3 dakika sonra iniyoruz." Shawn üzülmüş gibiydi. "Hey özür dilerim dostum. O kızla seni ayırmak istemezdim." Shawn "Her neyse Bea. Londra'ya geldik. Çantanı al hadi" Trip mi atıyordu. Anons edildi. Bavullarımızı aldıktan sonra kapıya gittik. Elinde SHAWN MENDES yazılı olan bir karton tutan adama doğru yürüdük. Adam tatlı bir şekilde gülümsedi ve kapıyı açtı. "Shawn bey ve sanırım sizde Bea hanım olmalısınız. Sizi otele götürmek için ben görevlendirildim. Yaklaşık 45 dakika sonra orada oluruz. Rahatınıza bakın."
Dedi. Bana hanım demesi tuhaf gelmişti. "Sadece Bea,lütfen." "Pekala"
Shawn uyumuştu. Ben malesef onun gibi yastığa başını koyduğu anda uykuya dalanlardan değildim. Uzun süre yüzünü inceledim. Onu asla kaybetmek istemiyordum. En sonunda uykunun rahat kollarına kendimi bırakmaya karar verdim.Ve Shawn'ın omzuna yaslandım. Birsürü kız çığlığıyla uyandım. Öyle korkmuş olmalıyım ki çığlık atıp kendimi Shawn'a sokulmuş olarak buldum (asafaggaajhk) "Sakin ol Prenses. Elimi tuttu ve beni dışarı çıkardı. Valizleri aldık. Kız çığlıkları artmıştı. Birsürü kişi fotoğraf çekiliyordu. Minik bir kız geldi. "Shawn fotoğraf çekilebilir miyiz?" Diye sordu kibarca. Ben "İstersen ben sizi çekebilirim" kız bana tatlı tatlı baktı ve "Hayır sende bizimle gel. Sonuçta siz sevgilisiniz ve çok yakışıyorsunuz." gülümsedim. Ve bir flaş patladı. Odaya doğru çıkıyorduk. Mırıldandım " Oo kemirın dalliss izzz maay boyfreeendddd" Evet Cameron Dallas ta bu turdaydı ve onunla tanışacaktım. Sanırım Shawn ve Cam iyi arkadaştı. Bir ara grup kurmuşlardı ama bir sorun olmuş ayrılmıştı Shawn. Hala şarkıyı söylemeye devam ediyordum. Bu şarkıyı Shawn yazmıştı ve aklıma takılmıştı. Asansör açıldı ve ben donakaldım. Karşınızda 5 tane taş görseniz ne tepki verirdiniz. Yerdekilerden değil de nefes alanlardan onlardan işte. Karşımda Cameron Dallas, Nash Grier, Hayes Grier, Taylor Caniff, Aaron Carpenter duruyordu. Sıra sıra Shawn ile tokalaştılar. Jackler, Jacob, Matthew, Mahogany Carter neredeydi bilmiyorum ama onlar yokken bile böyle şok olduysam... Çığlık attım ve hepsine tek tek sarıldım. Cameron "Hey sakin ol Bea asansörden inelim rahatça sarılabiliriz odalarımız yan yana sonuçta." Bir dakika Cameron adımı nereden biliyordu. Odalarımız yanyanamıydı. Ben kimle kalacaktım. Neler oluyor! Nash söze atıldı "Öncelikle adını Shawn'dan biliyoruz senden çok bahsetti. Bizim odalarımız yan yana ben Hayes ve Cam kalıyoruz. Ve sen Mahogany ile kalıcaksın." Sesli mi konuşmuştum gülmeye başladım. Ve şuan bağırarak şarkı söylemek istiyordum. Asansör açılır açılmaz turuncu-kızıl kıvırcık saç topluluğu üzerime atladı. Bu tabiki Mahogany idi. Bana sarılıyordu. Bende ona sarıldım. Çok tatlıydı. Zaten onu çok seviyordum. Asansörden çıkınca hepsine tek tek uzunca sarıldım Shawn'a bile. Anladım ki kim olursa olsun onun yerini alamazdı. Bana kötü kötğ bakmıştı bunun üzerine ona sarılmıştım. Hemen yumuşamış ve "İyiki varsın prenses" dedi mırıldanarak. Yanağına öpücük kondurdum ve Mahogany'e döndüm. Beni odaya çekerek götürdü. Çok sevimliydi. Sesim kesinlikle şöyle çıkmıştı. "Göğüşürööğzzz"

Never Be Alone // mendesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin