İsteyen ağlayabilir. Şaka yapıyorum her neyse bu bölümü Justin Bieber- Nothing Like Us ile okursanız daha iyi olur. Biterse yenilersiniz. İyi okumalarr.
~Bea'dan~
Jack yaklaşık 3 dakikadır birisiyle telefonla konuşuyor. Sesi endişeli geliyor. Endişeleniyorum.
"Bea. Hemen giyin hastaneye gidiyoruz."
"Gilinsky? Neler oluyor?"
Jack çok üzgün gözüküyordu. Bu halini 2. görüşümdü sanırım. Ben hastanedeyken de böyle olmuştu.
"Shawn, araba kazası geçirmiş."
Son kelimeyi duymamla yere çakılmam bir oldu. Onu hala seviyorum.
"Bea lütfen sakin ol!"
Jack beni sarsıyordu. Birden havalandığımı hissettim. Ona birşey olursa yaşayamam Cameron bana dün onunla barışmamı ve kendisine bişey yapmasından korktuğunu söylemişti. Herşey benim suçum olabilir miydi.
Jack beni hafifçe koltuğa bıraktı. Bana hap içirmeye çalışıyordu. Sakinleştirici haplardan. Shawn ile ayrıldığımızdan beri kullanıyorum. Sinir krizi için almıştım ama şuan ağlama krizim için içmiştim.
~HASTANE~
"Bırakın beni! Shawn'ın yanına gitmeliyim!"
Doktorlar iki kolumdan çekiştirirken büyük bir hıçkırık çıktı ağzımdan. Jack koltuğa oturmuş ellerini başlarının arasına almış öylece duruyordu. Doktorun birine yumruk attığımda diğer doktor kolumu bırakıp ona bakmaya başladı.
Bundan yararlanıp Shawn'ın odasına koştum. Kapı numarası 213'tü. Bir kaç ay önce ben bu odada onun yüzünden yatıyorken onun burada benim yüzümden yatması canımı acıtmıştı. Benim yüzünden olduğunu öğrendiğim doktor, iki kişinin onu buraya getirdiğinde Shawn'ın "Bea" diye sayıkladığını söyledi. Herşey benim yüzümdendi. Kendimi asla affetmeyeceğim. Kapıyı yavaşça açtım. İçeride yüzü kanlar içinde ve gözleri morarmış Shawn'ı gördüğümde içimde bir kırık hissettim. Ve bu kırık kalbimdi. Kalbim, paramparçaydı.
Ses çıkarmamaya büyük bir özen göstererek yanına oturdum. Selum takılı kolunu yavaşça kendime çektim. Elini nazikçe tuttum.
"Şimdiye kadar olmuş herşey için çok özür dilerim Shawn. Lütfen beni affet. Herşey için geç olduğunu biliyorum ama olmamalı. Sana sarılmak istiyorum, seni öpmek istiyorum ve seni sonsuza dek sevmek istiyorum. Ve seveceğim Shawn. Beni sen kurtardın. Beni yine sen ateşlere attın ve beni yine sen kurtardın Shawn. Elimden hiç birşey gelmiyor Shawn. Bana yardım etmeni istiyorum. Gözlerini aç nolur Shawn. Seni çok özledim. Acı çekiyorum. Yanıyorum Shawn. Beni kurtarabilecek tek kişi sensin. Lütfen. Sen benim kurtarıcımsın Shawn. Sen benim, benim herşeyimsin. Gözlerini aç Shawn, konuş, kız bana kötü şeyler söyle, istediğini de. Sadece bu odadan çıkmanı istiyorum. Her zaman yanında olacağıma söz veririm Shawn. Ben sadece, tekrar güldüğünü görmek istiyorum Shawn. Sadece yardımın gerek. Elimi sık Shawn. Gözlerini aç ve gülümse. Adımı söylediğini duymak istiyorum. Herşeyi unuttum Shawn. Geçmiş orada kaldı. Sadece şuan var. Yaşamak için tek bir şansımız var. Belki beraber doğmadık ama beraber ölmeliyiz Shawn. Seni seviyorum Shawn. Hala elini tutuyorum. Elini asla bırakmayacağım. Sakın sen de beni bırakma tamam mı? Elimi tutman önemli değil. Beni bırakma Shawn."
Shawn'ın kanlı eli gözyaşlarıyla ıslanmıştı.
Yavaşça kulağına eğildim. Önce hıçkırdım fakat kendimi topladım ve fısıldadım. "Seni çok özledim Shawn."
Bu bölümü birine ithaf etmek istiyorum. Gerek desteği, gerekse yorumlarıyla beni gülümsetmesi için ona teşekkür ediyorum. Bu bölümü made_in_the_usa 'ya ithaf ediyorum. Seni seviyorum 😘
