4.BÖLÜM

53 18 4
                                    

Kızlarla uzun yorucu bir gece geçirdim. Birlikte yemek yedik. Sonrasında hep birlikte salonda oturduk ve basımdan geçen olayları anlattım. Işi aldığım andan eve gelene kadar hicbir detayı atlamadan uzun uzun anlattım ve kızlar da sanki bir romanı anlatıyormuşum gibi şok içerisinde beni dinlediler gerçekten gecenin sonunda dibinde olan enerjim de bitti. Resmen sızıp kaldım desem yeridir. Bu sabah da harika uyandığım söylenemezdi kolum ve sırdım hala acıyordu ve pek de toparlanmış sayılamazdım ama işe gitmem ve Viktor'u bulup başıma onun yüzünden gelenler için hesap sormam gerekiyordu. -ki mantıklı bir açıklama yapmazsa cirkinlesmekten asla çekinmeyecektim- hemen yatağından kalktım ve duş alıp sargılarımı yeniden sardım. Saçımı kuruttum ve iki balıksırtı ördüm. Bugün şık olup olmamak umrumda bile değildi açıkçası ama yine de şık olmuştum. Üzerime koyu kiremit rengi boru paça kot pantalon aynı renkten crop uzun kollu ceket,içine yine crop oversize yaka beyaz kısa kollu giymiştim ve ne olursa olsun her kombinimle giydigim siyah yarim botlarımı... hazırlanmak bitti ve odamdan çıktım akşam kızlar gittiğinde evin bu kadar dağınık olduğunu bilseydim kesinlikle toplatirdim ama çok geçti. Evden çıktım ve arabama binerken temizlik firmasını arayıp birilerini göndermelerini rica ettim ve iş yerime gitmeye başladım. Bunca olaya rağmen leptopumun hala tek parça olmasına gerçekten çok şaşırıyordum.

Nihayet tek kolla zar zor ve kaza yapmadan dergiye gelebilmiştim. Hemen arabadan eşyalarımı aldım ve içeriye girdim. Ilk defa buraya geldiğimde takip ediliyor gibi hissetmiyordum. Bugün icimde olan his hafifleyeceğim yönündeydi sadece bu yüzden doğrudan masama ilerleyip eşyalarımı bıraktım ve fotoğraf sütüdyosuna doğru ilerledim. Yolda vanora ile göz göze geldim ve bana bir sey ima eder2 gibi sırıttı ama umrumda bile olmadı bugün bana bulaşacaksa sırasını beklemesi gerekiyordu. Viktorla göz göze geldim ve bana gülümsedi gözlerindeki parıltı canımı sıkıyordu. Beni ormanın ortasında bir yabancıyla-piskopat bir yabancıyla- bıraktı ve şimdi de utanmadan bana gülüyor muydu? Bu adamın suratını dağıtma isteğim her geçen gün artıyordu. Iyice yanına doğru ilerledim ve suratına yumruğu geçirdim. Viktor neye uğradığını şaşırdı ve bu hareketime anlam veremeyen gözlerle bana bakıyordu. Bu sefer gözleri neşeyle parlamadığı için bir nebze de olsa rahatlamıştım açıkçası. "JOELLE SEN NE YAPTIGINI SANIYORSUN? BU DA NEYIN NESİ BÖYLE?" Öfkelenmesi hoşuma gitmişti. Benim ne kadar öfkelendiğimden haberi bile yoktu. "Asıl sen ne halt ettiğini sanıyorsun Viktor. Beni ormanın ortasında bir piskopatla yapayalnız bıraktın. 2 gündür neler cekiyorum haberin var mı senin?" ceketimi çıkarttım ve sargılı kolumu işaret ettim. "Bana kurt saldırdı be! Peki sen neredeydin? Marcus'un yemekleri güzel miydi bari? Iyi eğlendiniz mi o piskopatla" viktor birkaç dakika duyduklarının şokundan kurtulamasa da sonunda kendini toparladı. Artık bi açıklama yapsa fena olmazdı."joelle be-ben bilmiyordum sen bir anda çıkıp gittin ve bi-biz seni ormanda aradık. Hemde çok ama seni bulamadık ve bende marcus'a beni arabaya götürmesini söyledim böylelikle şehirden yardım cağıracaktım. Ben şehre indim ve bikaç saatin ardından marcus seni bulduğunu ve gayet iyi durumda olduğunu birkaç saate de evine götüreceğini söyledi." Bu duyduklarim beni sadece güldürdü. "Sende ona inandın öyle mi?" Bu saçmalıkları daha fazla dinlemek istemiyordum. "Joelle üzgünüm ben bilmiyordum." Bir kaç dakika suratını inceledim ve bir yalan belirtisi aradım ama doğruydu ve bu kadar saf olması daha da sinir bozucuydu. "Üzgün olman yaptığın şeyi değiştirmez viktor beni orda yapayalnız bırakıp gittiğin gerçeğini değiştirmez." Daha fazla uzatmaya niyetim yoktu. Bunca şeyin temelinde olan makale aklıma geldi. Bay micheal ile görüşüp makaleyi hala duruyorken teslim etsem iyi olacaktı. Viktor'u öylece bıraktım ve masamdan bilgisayarı almak için yürümeye başladım.

XXXXXXXXXXXXXXXXXX

Bay micheal'a makaleyi teslim ettim. Uzun uzun her detayını okudu ve yorumladı. Ardından meil olarak yayın departmanına gönderdi. "Joelle ilk makalen gerçekten nefes kesici olmuş okurları bir anda kirli sudan temiz suya soksaydın hepsi ölürdü yavaş yavaş kendi hikayeni yaratmak gerçekten çok daha mantıklı olmuş evlâdım. Okurlarımı kaybetmek isteyeceğim son şey olur tahmin edersin ki. Yarım kalan kurgusal cinayeti tamamlayıp yeni bir ortak fikri eklemen çok güzel olmuş." Bu yorumda bulunması gerçekten de beni mutlu etmişti. "Ah evet bay micheal archer emekliye ayrılmış gibi olacak onun yerine ortağı olaak devreye ben gireceğim." Memun ve tatmin olduğu açık bir şekilde beni başıyla onayladı. "Yazım tekniklerin ve anlatım tarzın da çok hoşuma gitti böyle devam et joelle bu arada bir sonraki makale için 15 günün var bizim dergilerimizde anahtar kelimelerimiz var her makale için sana meil atılacak o kelimelerin üzerine yazman lazım biliyorsun değil mi?" Anahtar kelime işi hoşuma gitmişti açıkçası yazmak daha kolay olacaktı. "Bilmiyordum ama öğrendiğim iyi oldu. Yazmak daha zevki olacak." Ikimiz de memnunduk ve son olarak kendi orjinal adımla yayımlayamazdım bu nedenle bir nickname bulmam lazımdı. Bay micheal'a veda ettim ve bugünlük dergideki isim de bittiği için dışarı çıkıp biraz alışveriş yaptıktan sonra eve gitmeye karar verdim.

Vakit Sandığından Da GeçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin