Drunk

2K 157 47
                                    

"Jungkook neden telefonlarımızı açmıyorsun! İyi misin?" 

"Hyung! Merak etme beni. Çok iyiyim ben. Hatta o kadar iyiyim ki..." birden vücudumu kontrol edemedim ve dizlerimin üzerine çöküp kusmaya başladım.

"Jungkook! Söyle hemen neredesin? Taehyung ile seni almaya geleceğiz." Taehyung'un ismini duyunca bir an sarsıldım. Belki de sarhoş olduğumdan dolayı da olabilir.Telefonu kapatıp sırtımı ağacın gövdesine yasladım. Ağzımı ceketimin koluna sildim. Pek de kustuğum sayılmazdı.

Chae ile ayrıldıktan sonra kendimi en yakındaki bara atmıştım. Normalde içki içen biri değilimdir ama Taehyung'u düşünmemek için bir şeyler yapmam gerekiyordu. Benim de aklıma içki gelmişti.

Telefonu tekrar elime alıp saate baktım Saat epey geçti.Bir sürü cevapsız aramalar vardı. Ama aklım yerinde değildi.Dibinde az kalan şişeye uzanıp diktim.

"Seni aptal!" Şuan da görmek isteyeceğim tek kişi Taehyung'du. 

"Saatlerdir seni arıyoruz!"Oturduğum yerden beni kaldırdı. "Ne kadar meraklandırdın bizi." 

Kolumdan tutup beni yürütüyordu. Kolumu çekip onu ittirdim. "Dokunma bana." dedim ellerimi iki yana açıp.Ne olduğunu anlamayarak yüzüme bakıyordu.

"Jungkook sorun ne?"diye sordu tekrar kolumdan tutup.

Düşünemiyordum. Ağzımdan kelimeler çıkıveriyordu. Bunu durduramıyordum. 

Sendelene sendelene yürümeye devam ettim. Taehyung ısrarla kolumu tutuyordu.

"Bana dokunma!"diyip ittirdim onu tekrar. Gücümü kontrol edemiyordum ki ben onu ittirince yere düştü. Buna sinirlenmişti.

"Senin derdin ne böyle!?" ayağı kalktı. Sakince onu izliyordum. Bana yaklaştı ve bu sefer o beni omuzlarımdan ittirmeye başladı.

"Ne zamandır saçma sapan triplerdesin. Ben seninle konuşmadıkça benimle adam akıllı gibi konuşmuyorsun bile. Ne zaman sana baksam bana dik dik bakıyorsun. Ne yaşıyorsun kafanda sorun ben miyim başka bir şey mi?"

Gözlerim dolmuştu. Çömelip ağlamak istiyordum. Ama sanki bütün vücudum uyuşmuş gibydi.

Zor da olsa yere oturdum. Taehyung da benimle birlike yere çömeldi. Başımı ellerimin arasına alıp sertçe ovdum. Başım çok ağrıyordu.

"Jungkook konuş benimle, lütfen."Ona doğru döndüm.

"Taehyung ben," elimi enseme atıp kaşıdım. "Seni seviyorum."

Şaşkınca yüzüme baktı. Bunu dememi beklemiyor gibiydi. Şaşkın suratı normale döndü. İki kolunu açıp bana sarıldı. Sarhoş olsamda bana sarılmasını iliklerime kadar hissediyordum.

"Jungkook bende seni seviyorum." İşte o an bu an diye düşündüm kendi kendime, itiraf etmenin tam zamanı.

"Taehyung ben seni gerçekten seviyorum hatta-."
Birden Taehyung'un telefonu çaldı. Cebinden çıkarınca ekranda bugün beraber olduğu kızın adı yazıyordu.

Yine en ilk halime dönmüştüm.

Kendimi tutamayıp Taehyung'un telefonunu alıp yere attım. Paramparça olmuştu.

"Hey ne yaptığını sanıyorsun?" Taehyung gerçekten sinirlenmişti.

"Ben senin için bütün işimi bırakayım,  bebek tiplerinle uğraşayım. Ama senin yaptığına bak! Dünya senin etrafında dönmüyor Jungkook Bey!" Taehyung topladığı parçaları daha sert bir şekilde yere attı. "Saçma sapan triplerinle uğraşamayacağım artık."

More than Friends // VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin