More than Friends // Vkook

Embarrassment

"Özel aşçınız Jin size harika enfes bir yemek hazırladı." Jin Hyung kapağı kapalı içinden buhar çıkan tencereyi önümüzde tuttu.

"Tahminleri alayım?"

"Bence Tteokbokki." dedi Taehyung.

"Hayır daha iyisi."dedi Jin Hyung kendinden emin bir şekilde.

Bu sefer Hoseok Hyung "Jajangmyeong mu?"diye sordu. Jin Hyung başını iki yana salladı. "Daha daha iyisi."

Son olarak bende tahminimi Körili pilavdan kullandım. Jin Hyung bununda olmadığı söyleyip tencereyi ortamıza getirdi. Ağzım sulanmıştı.

"Hoseok davul efekti lütfen."

"Dırım dırım dırırırırımm.."

Jin Hyung hepimizin büyük beklentisine karşı tencerenin kapağını açtı. Hevesle hepimiz birden tencereye eğildik. Hepimizin kaşları birden havaya kalktı. Bakışlarımızı Jin Hyung'a doğrulttuk.

"Sebzeli noodle mı?" Jin Hyung 'biliyorum biliyorum harika' der şekilde başını salladı. "Hemen tabaklara koyup getiriyorum."diyip mutfağa gitti.

Hepimiz hayal kırıklığıyla olduğumuz yere oturduk. Daha iyi şeyler bekliyorduk.

"Çok açım ben." diye mırıldandı Hoseok Hyung. Taehyung'la ona katıldık.

"Aslında aşağıdaki dükkanda pirinç keki satılıyor." dedi Taehyung fısıldayarak. "Oraya gidelim gizlice."

Çabuk olmamız gerekiyordu. Jin Hyung mutfaktayken sessizce dış kapıya ilerledik. Yavaşça kapıyı açıp tek tek dışarı çıktık. Merdivenleri koşarak inerken Jin Hyung çıktığımızı fark etmişti.

"Hey nereye gidiyorsunuz! Efsane enfes noodle'ımı kim yiyecek!?"

—————-

Sırtımı sandalyeye dayayıp karnımı ovdum. Pirinç kekinden çok fazla yemiştim. Hem de çok fazla. Gözüme o kadar güzel gelmişlerdi ki doyduğumda bile yemeğe devam etmiştim. Ve şuan onun acısını çekiyordum.

"Jungkook eğer şimdi patlarsan içinden pirinç kekinin çıkacağına yemin edebilirim ama ispatlayamam." dedi Hoseok Hyung. Zorla güldüm ama karnımın şişkinliği beni gerçekten zorluyordu.

"Eve gitsem iyi olur." diye mırıldandım sandalyeden kalkmaya çalışırken.

Taehyung "Bende seninle geleyim." dedi. 'Farketmez' der gibi omuz silkip ceketimi üzerime aldım. Umursamaz görünsemde içten içe heyecanlanmıştım ama karın ağrım buna engel olacak kadar baskındı.

Pirinç keki yediğimiz dükkan Jin'in evine gerçekten çok yakındı. Ağır ağır gelmemize rağmen eve beş dakikada varmıştık. Yol boyunca hiçbir şey konuşmamıştık. Sabah ki olaydan beri hala utanıyor olsamda onun bunu pek dert ettiğini düşünmüyordum.

Eve gelince direk koltuğa uzandım. Karnımı gelişi güzel ovmaya başladım. Ağrıyı biraz bastırıyordu ama geçmesine yetmiyordu. Yüzümü buruşturdum. Bir daha pirinç keki yemeyeceğime yemin ettim.

"Hala geçmedi mi karnın?" Başımı iki yana salladım. "Ah göbek masajı öyle yapılmaz ki!"

Taehyung yanıma gelip dizleri üzerine oturdu. Ben hala koltukta uzanıyor haldeydim. Tişörtümü göbeğimin üstüne kadar sıyırınca beni bir ateş bastı. Bunu belli etmemek için dudaklarımı ısırdım.

Taehyung'a şuana kadar sayısız kere dokunmuşumdur. Hatta önceleri beraber giyinip soyunurduk. O derece yakındık ve bu asla tuhaf gelmemişti bize. Ama şuan bana en ufak dokunuşu bile onu öpmeyi arzulamama sebep oluyordu.

Taehyung'un elleri göbeğimin hemen altına pozisyon aldı. iki baş parmağıyla senkronize bir şekilde karnıma küçük baskılar uyguluyordu. Ve açıkçası - bilmiyorum psikolojik olarak mı yoksa gerçekten mi - işe yarıyordu. Belkide heyecanlanmamla hormonlarımın hareketlenmesi karın şişliğimin acısını azaltmıştır.

Bakışlarımı ellerinden alıp yüzüne verdim. Dikkatli bir şekilde parmaklarına odaklanmış masajına devam ediyordu.

"Bir kaç dakika böyle yapmaya devam edersek işe yarayacağını görebiliriz." hafifçe başımı salladım.

Bağırsaklarımda hareketlenmeler olmaya başlamıştı. Bunu Taehyung'a söylememe gerek yoktu çünkü zaten çıplak kulakla çıkan  sesleri  rahatça duyuyordu.

Bir kaç dakika daha bağırsaklarım hareketlenince Taehyung'a teşekkür edip ellerini uzaklaştırdım. Ama o kaşlarını çatıp ellerini geri koydu. Masaja devam etti. " Az kaldı biraz bekle."

Taehyung biraz bekle desede bağırsaklarım onu  hiç dinleyecek gibi değildiler. Ellerini bir kez daha itiliyordum ki beklemediğim bir şey oldu. Bugün ikinci kez Taehyung'un önünde rezil olmuştum. Hemen koltuktan doğrulup ayağa kalktım. Bir yandan Taehyung'dan özür dilerken diğer yandan pencereleri açıp yanlışlıkla Taehyung'un dbinde çıkardığım gazı evden çıkarmaya çalıştım.