Bunu Taehyung'a söylemek ne kadar mantıklıydı bilemiyorum. Sanırım iki kez düşünmem gerekiyordu.
"Şu üst sınıflardaki sarışın çocuk nasıl?" Parmağıyla işaret edip beni dürttü.
"Hey biri görecek şimdi indir parmağını." Eline vurup indirdim.
"Nasıl erkeklerden hoşlanıyorsun? Ona göre bulayım."
"Taehyung, lütfen."
"Jungkook, hadi." Gözlerimi devirdim. Etrafa bakındım. Nasıl erkeklerden hoşlanırım diye sordum kendime. İstemsizce gözlerim yine Taehyung'u buldu. Merakla gülümseyerek bana bakıyordu.
"Esmer." Diye çıktı ağzımdan. Taehyung hemen etrafına bakındı.
"Şuradaki?" Diye işaret etti tekrar.
"Taehyung etrafa bakıp gördüğün ilk esmer erkeği göstermen çok anlamsız. Gösterdiğin kişinin sadece kızlardan hoşlanma ihtimali yokmuş gibi."
"Jungkook seni gören iki kez düşünür. " kalbim küt küt atmaya başladı. Bana iltifat mı etmişti?
Yanaklarım kızarık bir şekilde önüme döndüm.
--------
"Chae sen iyi bir kızsın ama ben seni hak etmiyorum. Gerçekten samimi bir şekilde söylüyorum bunu."
Chae buruk bir şekilde gülümsedi."Sanırım hoşlandığın kişiyle berabersin artık."ensemi kaşıdım.
"Ah hayır."
"Hoşlandığını bilmiyor mu hala?"
"Söyleyecek cesaretim yok henüz." Omuz silkip bana gülümsedi. Gözleri kısa bir süre arkamda dolandı daha sonra tekrar bana baktı.
"Başka biri kapmadan elinden geleni yap derim." El sallayıp yanımdan ayrıldı. Ne demek istediğini anlamamıştım.
"Hey, nasıl geçti ayrılık konuşması." Taehyung elini omzuma atıp beni de kendisiyle bir yürütmeye başladı.
Chae benimle konuşurken arkama baktığında Taehyung'u görmüştü ve 'başka biri kapmadan elinden geleni yap' demişti.
Aman Tanrım o biliyor!
"Hey iyi misin? Yoksa ayrıldığına pişman mı oldun?" Başımı iki yana salladım.
"Hadi derse yetişelim."
--------
Hocanın önüme koyduğu sınav kağıdına bakıp yüzümü buruşturdum.
" Sınavdan 50 üzeri not almayanı sınıfta bırakırım."Dedi masasına geçip.
Kağıda kısa bir göz gezdirince cevabından emin olduğum tek sorunun adım ve soyadım olduğunu gördüm.
Çok fena çuvallamıştım.
Taehyung bana doğru döndü. "Hiçbir sik bilmiyorum. " Dedi. "Ne yapacağız?"
"Senden bi farkım yok. " dedim omuz silkip.Benden bir umut göremeyince etrafa bakınmaya başladı. Bir yandan da hocayı takip ediyordu.
Ne sınav ne dersler hiçbiri umrumda değildi. Ama düşük not alamazdım. Etrafa bakındım. Sınav kağıdının üstünde uyuyanlar, kağıda rastgele çizim yapanlar, benim gibi etrafa bakınıp kopya çekmeye çalışanlar dışında sınavı güzelce çözen 3 ila 5 kişi vardı.
Yan tarafımda bir hareketlilik hissedince başımı çevirdim. Woojin bana işaret çakıyordu.
Ne demek istediğini anlamak için dudaklarını okumaya çalıştım. 'Kağıtları değişelim' diyordu. Şaşkınca Kaşlarımı havaya kaldırıp başımı salladım.
Hoca kendi masasında oturup kağıtlarını düzenliyordu. Bunu fırsat bilip woojin ile sınav kağıtlarını değiştirdik. Ona minnetle bakıp sessizce teşekkür ettim. Bana gönderdiği kağıtta tüm sorular işaretlenmişti. Taehyung'u dürtüp ona da yardım ettim.
-------
"Hey, az önce yaptığın şey benim için çok önemliydi. Sınıfta bile kalabilirdim. Teşekkür ederim." Sınav çıkışı koridorda Woojin'i yakalayıp ona teşekkür ettim.
"Bugün gerçekten kötü görünüyordun. Sana yardım etmek istedim." Diyip gülümsedi. "Bir sıkıntın mı var?"
Başımı yana salladım. "Yok önemli bir şey değil. 2 gündür içtiğim içkinin acısını çekiyorum."Diyip güldüm.
"Ah demek içicisin. Bir ara beraber içelim o zaman, ne dersin?"
"Ah tabii neden olmasın." El sallayıp benden uzaklaştı. O uzaklaşır uzaklaşmaz Taehyung'un elini omzumda hissettim.
"Demek kendine randevu ayarladın." Ona dönüp yüzümü buruşturdum.
"Ne? Taehyung! Lütfen deme şöyle şeyler. Bu bir randevu değil."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
More than Friends // Vkook
Romance[Tamamlandı] "Taehyung kız olsan kiminle çıkardın?" "Ah sanırım Jungkook olurdu." "Gerçekten mi? Neden ben?" "Çünkü aramızda sevilmeyi en çok hak eden kişi sensin."