More than Friends // Vkook

Taehyung finds out

"Çocuklar çocuklar. Çabuk Jimin'e bakın!" Hobi Jimin'in kolundan çekiştire çekiştire yemekhanede oturduğumuz masaya kadar getirmişti.

"Ya Hyung! Bırak." Jimin'in bir kolunu Hobi çekiştirirken, Jimin diğer koluyla yüzünün yarısını kapatıyordu.

Hobi "Çek elini." Diyip zorla da olsa elini yüzünden çekmesini sağladı.

Masada ben, Taehyung ve Jin vardık. Hepimiz kahkahalar içinde gülmeye başladık.

Jimin'in bıyıkları vardı.

Yada tüyleri desem daha doğru olurdu.

"Jiminshi en son ne yedin? Dudağının üstünde bir şeyler kalmış." Dedim gülerek.

"Jimin bir sonraki doğum gününde söz sana tıraş seti alacağım hediye olarak." Dedi Jin. Hepimiz gülmekten kırılıyorduk. Jimin ise Kaşlarını çatarak bakıyordu bize.

"Ah gülün istediğiniz kadar. Siz bıyık bıraksanız benden daha kötü gözükürdünüz!"

"Sakal bıyık bırakmak bana yakışıyor." Dedi Taehyung sandalyesinde gerilip.

Haklıydı. Bir kez, geçen seneydi sanki Büyükdedesinin cenazesi zamanı bırakmıştı. O zamanlar ona karşı böyle duygularım yoktu ama onu gerçekten beğenmiştim.

Açıkçası ona her şey yakışıyordu.

"Jimin niye bıyıkımsı bir şey bıraktın?" Diye sordum gülmemeye çalışırken.

"Lütfen ben söyleyeyim, lütfen ben söyleyeyim."

"Hobi Hyung!"

"Jimin üst sınıflardan bi kıza aşık."

"Ve bıyığınla onu tavlayacağını düşünüyor." Jimin Hobi'nin omzuna sert bir yumruk attı.

Öğle arası bitince hepimiz sınıflara dağıldık. Taehyung'la ikimiz sınıfa beraber sohbet ede ede girmiştik. Sınıfa girer girmez Woojin'in keskin bakışlarıyla göz göze geldim. Ona bir açıklama borçluydum. Hiçbir şey olmamış gibi davranamazdım. Bu yüzden sırama oturunca telefonu gizlice açıp ona mesaj attım.

"Teneffüste yüzyüze konuşabilir miyiz?"
                                       -Jungkook

Mesajımı okuduğunu gördüm. Ama bir şey demeyip sırtını sandalyesine yasladı.

----

Sonunda ders bitmişti. Herkes dışarı çıkmak için ayaklanmıştı, Taehyung da.

"Çıkalım dışarıya?" Başımı iki yana salladım.

"Ben sınıfta kalacağım sen çık." Dedim. Kısaca bi göz gezdirip sınıftan çıktı. Çoğu kişinin ayrılmasını fırsat bilip Woojin'in önündeki sıraya oturdum. Onunla konuşmam gerekiyordu.

Her zaman bana şefkatle bakan gözleri yoktu, şimdi daha acımasızlardı.

"Hey. Biraz konuşalım mı?"

"Beni bir de yüzyüze mi terk etmek istersin?" Diye sordu. Sıkıntılı bir nefes aldım.

"Woojin seninle açık konuşacağım. Sende en başından beri biliyorsun Taehyung'a karşı ne hissettiğimi?"

Woojin kollarını birbirine bağlayıp dilini yanağında gezdirdi kısa bir süre. Donuk bakışlıydı. Onu anlamaya çalışıyordum.

"Taehyung'a karşı ne hissediyorsun?"Diye sordu. Sanki benimle oynuyordu.

"Lafı dolandırma biliyorsun işte! Ona uzun zamandır aşığım."

"Bana aşık mısın?"tanıdık sese karşı arkamı dönüp baktım.

Taehyung hemen arkamdaydı. Ona aşık olduğumu söylediğimi duymuştu!

Şaşkınlıktan ne diyeceğimi veya yapacağımı bilememiştim. Oturduğum yerden kalkıp sınıftan koşarak çıktım. Taehyung arkamdan seslenmişti ama onu umursamadan sınıftan çıktım.

Erkekler tuvaletine girip kendimi bir kabine attım. Göz yaşlarım akmaya başlamıştı. Taehyung böyle öğrensin istemiyordum.  Ama olan olmuştu artık. Bunu geri alamazdım.

Hepsi aptal Woojin'in suçuydu!

"Jungkook, burada mısın?" Bu Taehyung'du. Sessiz kalarak gitmesini bekledim.

Ama kapımı çalıp "Ayakkabılarını görebiliyorum aptal." Dedi. Elimle hızlıca göz yaşlarımı sildim. Yine sessiz kalıp gitmesini bekledim.

"Kapıyı açar mısın?"

"Hayır."

"Hey söz veriyorum sen konuşana kadar hiçbir soru sormayacağım." Elim kapının kilidine gitti.

"Yemin et." Dedim.

"Yemin ederim."Dedi. Kapıyı açıp onun yüzüne bakmadan. Dışarı çıktım.

İkimiz beraber sınıfa gidiyorduk. Utançtan onun yüzüne bakamıyordum ve eminim kafasında milyonlarca soru vardı. Ama söz verdiği için bana bir şey sormuyordu yada bu durumu tuhaf bulduğu için de olabilir.

Sınıfa geri döndüğümüzde ders çoktan başlamıştı. Bayan Gil'den özür dileyip yerlerimize oturduk. Ben sırama geçerken Woojin ile gözgöze geldik.

Taehyung'u hemen arkamda olduğunu bildiği halde bana itiraf ettirmişti. Ondan nefret ediyordum!

"Dön önüne." Diye sertçe fısıldadı Taehyung, Woojin'e karşı. Woojin bakışlarını benden çekip tahtaya verdi. Taehyung'dan biraz olsun çekiniyor gibiydi.

Bende yerime geçip kafamı sıraya koydum. Dersin bitip eve gitmeyi umarak uyuya kaldım.

💞My loves more votes more episodes💞

And more more kisses 💋💋💋