Break Up

1.6K 129 69
                                    

Elimi yelpaze yapıp yüzüme doğru salladım. İçerisi sıcaktı ama hava sıcak olduğu için mi yoksa Taehyung tişörtsüz olduğu için mi bilmiyorum. Gözlerimi sürekli o hariç her yerde gezdirmem gerekiyordu.

"Soğuk bir şeyler içer misin?"

"Evet!" Anlık heyecanıma şaşırıp güldü. Odadan çıkınca pencereye çıkıp temiz hava almaya çalıştım. Taehyung beni zorluyordu.

"Neye bakıyorsun?" Çabuk gelmişti. Pencerenin önünden  çekilip  getirdiği soğuk meyve suyunu içtim. Biraz olsun söndürmüştü.

"Çok sıcakladıysan tişörtünü çıkar sende."Dedi omuz silkip. 

Taehyung benim aksime kaslı ve şekilliydi. Onun karşısına böyle çıkmak istemediğimden reddettim. Bardağımda kalan son içeceği dikip yatağa oturdum.

"Çıkarsana tişörtünü."

"Hayır böyle iyiyim." Tekrar bakışlarımı kitaba yönlendirmiştim ki  Taehyung üstüme kasıtlı olarak  meyve suyu döktü.

"Hey!" Gülüyordu. "Hiç komik değil."

Tişörtümü çıkarmak zorunda kalmıştım. Utana sıkıla tişörtümü çıkardım. Taehyung hiç çekinmeden vücuduma bakıyordu.

"Aptalca bir şey yapmak ister misin?" Diye sordu. Omuz silktim.

"Nasıl bir şey?" Taehyung bana doğru yaklaştı. Yatağında oturuyordum. Hafifçe omzumdan itince yatağında uzandım. Üstüme çıkıp oturdu.

"Ne yapıyorsun?" Diye sordum heyecanla. Sesim titrek çıkmıştı çünkü Taehyung tam üzerimde oturuyordu.

Bir şey demedi. Eğilip karnıma öpücük kondurmaya başladı. Hareket etmeden öylece uzanıyordum. Karnımdan yukarı doğru yavaşça çıkıyordu. Islak öpücükleri, öptüğü yerde karıncalanma hissi bırakıyordu.

Boynuma kadar çıktı. Hafifçe emiyor bir yandan da öpüyordu.

Şuanda bunu yaptığımıza inanamıyordum.

Çeneme öpücükler kondurmaya başladı. Dudağıma çok yakındı ama dudağımdan öpmüyordu. Geri çekilip yüzüme baktı. Bakışları dudağıma kaydı. Bende nefes nefese ona bakıyordum.

Eğilip dudaklarımdan öpmeye başladı. Elleri boynumdaydı benim ellerim ise onun belinde. İlk seferkinden farklı bir şekilde daha sert öpüyordu. Sanki uzun zamandır bunu istiyormuş gibi.

Üzerimde hareket etmesi küçük Jungkook'u zorluyordu. Çünkü tam üzerinde oturuyordu Taehyung.

Yer değiştirip üste ben geçtim. Dudakladımızı ayırmıştık. Yüzümü onun yüzüne tekrar yakınlaştırmıştım ki "Şuan durmazsak asla duramayız." Dedi. Haklıydı. Çok zor bir karardı ama üstünden inip yatağa geri oturdum. Aletim şişmişti. Gizlemeye çalıştım ama fark etmişti bile. Yinede gülüp geçti pek bir şey söylemedi.

"Gitsem iyi olur." Dedim ayağa kalkıp. Dudak büzdü. "Gitmesen?"

"Benimde ödevlerim var. Bir çoğunu bitirmem gerek yarına."

"Yine son güne bırakmak mı? Tam senlik. "Gülüp omuz silktim. Vedalaşıp evden ayrıldım.

Evden çok uzaklaşmamıştım ki telefonum çalmaya başladı. Arayan Woojin'di.

Açsam mı açmasam mı ikilemindeydim. Taehyung onunla çıkmamı istemiyordu. Eğer bu onunla aramızda küçük bir kıvılcım bile oluşturacaksa devam ettirmeye değmezdi. Derin bir nefes verdim ve telefonu açtım.

"Jungkook merhaba?"

"Merhaba Woojin. Aslında bende seni tam arayacaktım. Müsait misin şuan?"

"Ah evet. Senin için her zaman müsaitim. " sıkıntıyla alnımı ovdum. O çok iyi biriydi. Onu üzmek istemiyordum. Ona umut verip onu yarı yolda bırakıyordum. Ama daha fazla geç kalmadan bunu bitirmem gerekiyordu.

"Woojin dinle, artık görüşmesek daha iyi olur." Karşı tarafta bir süre sessizlik oldu.

"Ne oldu birden?" Başımı iki yana salladım.
Ayrılmayı bile beceremiyordum.

"Bir şey olmadı. Sadece bunu devam ettirmek istemiyorum. "Söyleyeceğim çok şey vardı ama ağzımdan kelimeler zorla çıkıyordu.

"Jungkook ortada bir şey yokken neden ayrılmak istiyorsun?" Diye sordu haklı olarak.  Keşke mesaj atsaydım diye düşündüm. Hiç değilse ne diyeceğimi planlayarak konuşabilirdim.

"Soru sorma lütfen. Ben kapatıyorum şimdi." Diyip sanki yarın onu hiç görmeyecekmiş gibi  Woojin'in yüzüne kapattım. Daha sonra telefonu kafama vura vura eve doğru ilerledim.

More than Friends // VkookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin