"Yaptığını beğendin mi?" Taehyung'a kızgın bir bakış attım. Onun yüzünden biz müdürün ofisindeydik, Woojin ise revirde.
Taehyung yaptığından pişman değildi. Umursamaz bir şekilde omuz silkti.
Müdür odaya girdi. İlk defa böyle bir şey için bu odadaydım. Paniklemiştim çünkü ne kadar parlak bir öğrenci olmasamda başa bela açan bir öğrenci de sayılmazdım.
"Jungkook seni burada gördüğüme şaşırdım." Taehyung'a döndü. "Taehyung seni bir gün görmesem şaşıracağım artık.".
"Sürpriz yapmayı sevmem Bay Hud."Diyip sırıttı.
"Sınıf arkadaşını yumruklamışsın, anlat bakalım neler oluyor."
Taehyung çok umursamazdı. "Hak etmişti." Diyip omuz silkti. Bay Hud sinirlenmeye başlamıştı. Tam kalkıp bağıracaktı ki biri kapıyı çalıp içeri girdi. İçeri giren kişi Woojin'di.
"Merhaba Bay Hud." Gözünün altında Taehyung'u yumruğunun izi belli oluyordu.
"Sadece şunu söylemeye geldim , arada sadece bir yanlış anlaşılma var. Yani kavga filan etmiyorduk. Benim bir şikayetim yok bu yüzden." Hepimiz şaşkunca Woojin'e bakıyorduk. Bay Hud yılmış bir şekilde "Peki öyle diyorsan."diyip bizi sınıfa gönderdi.
"Woojin'e teşekkür etsen iyi olur. Bizi o kurtardı." Taehyung annesine küfür etmişim gibi yüzüme baktı.
"Bir dizlerimin üzerine çökeyim?"
"Yani fena olmaz." Taehyung bana kötü bir bakış attı. "Şaka yaptım."
Woojin de müdürün ofisinden çıkmıştı. Taehyung önden ilerlerken kolundan tutup onu durdurdum. Woojin'e birimizin teşekkür etmesi gerekiyordu.
"Woojin yaptığın şey için teşekkür ederiz." Dedim. Taehyung yüzüne dahi bakmıyordu.
Woojin omuz silkip yoluna devam etti. Biz de peşinden ilerledik. Kendimi kötü hissediyordum sanki her şey benim suçummuş gibi, sanki en başından beri arada ben olmasaydım hiçbir sıkıntı olmayacak gibiydi.Sınıfa girdik. Herkes bize dik dik bakıyordu. Kendimi yabancı hissettim bir an. Sırtımda bir el hissedince bunun Taehyung'a ait olduğunu anlamıştım. Bana varlığı ile güç veriyordu.
Dersin son beş dakikasına yetişmiştik. Sıralarımıza oturana kadar zil çalmıştı bile. Hoca sınıftan çıkarken Taehyung bana doğru döndü. Yaklaştı,
"Bugün okulu ekelim mı?" Diye sordu. Başımı salladım. Zaten Taehyung bunu demeseydi ben bir şekilde bir şeyler düşünecektim.
"Çantalarımızı alıp nasıl kaçacağız?" Diye sordum.
"Bir sonraki teneffüs öğle molası. O zaman herkes yemek yerken kaçabiliriz."Dedi. Bir ders daha durma fikri beni bunaltıyordu.
Yüzüm düşünce Taehyung çenemden tutup kaldırdı. "İyi misin?" Başımı iki yana salladım.
"Benimle gel." Elimden tutup beni sınıftan çıkardı. Koridorun sonuna doğru gidip bir odaya girdik. Burası öğrenciler için etüt odasıydı. Şuan okul olduğu için boştu.
"İstersen bu dersi burada geçirelim. Teneffüs olduğunda da çantaları alıp kaçarız."
"Tamam."Diyip başımı salladım.
İkimizde bir sıraya oturmuştuk. Kafamı onun omzuna yasladım.Elime uzanıp tuttu.
"Sana bir şey göstereceğim." Ona baktım. Çenemden tutup başımı ellerimize çevirdi. Daha sonra işaret parmağını bana doğru çevirdi. İşaret parmağının iç tarafında J harfinin dövmesi vardı.
"İnanamıyorum." Dedim şaşkınlıkla.
Baş harfimin dövmesini yaptırmıştı.
"Ne zaman yaptırdın?" Diye sordum dövmeyi inceleyip.
"Üç gün oldu." Dedi omuz silkip.
"Bende T yaptırmak istiyorum."
"Acısına dayanabilir misin ki?"
"Beni hafife alma."Dedim Kaşlarımı çatıp.
Güldü."Pekala, pekala." Sinsice sırıttı. "Acılara dayanıp dayanamadığını göreceğiz." Dedi.
Kaşlarımı havaya kaldırıp " Nasıl yani?"Diye sordum.
Pis pis sırıtmakla yetindi.
Yarım saat boyunca Taehyung ile sohbet edip durduk. Böyle otursak en az 2 saat hiç sıkılmadan konuşmaya devam ederdik. Ama teneffüs zili çalmıştı. Bu yüzden çantalarımızı sınıftan alıp arka bahçeden dolaştık.
"Bu duvarı tırmanmamız gerek." Duvara bakınca gözüm karardı. Ben buraya asla tırmanamazdım.
"Çabuk omzuma çık."
"Ne?"
"Omzuma çık seni kaldıracağım. Duvara tutunup kendini yukarı çek." Başımı iki yana salladım. Bunu asla yapamazdım.
Taehyung birden önümde eğildi. Sırtına çıkmaya çalıştım ama incitirim diye korktum açıkçası.
"Hadi." Diye söylendi Taehyung. "Biri görmeden çıkalım buradan." Tekrar sırtına zıpladım. Bu sefer çıkmıştım.
"Şimdi ne yapacağım?" Diye panikledim.
"Sırtıma bas."
"Taehyung yapamam."
"Jungkook yapmazsan şimdi pes edip içeri geri döneriz." Elimi omzuna atıp destek almaya çalıştım. Ayakkabılarım sırtında iz yapıyordu. Basıp ellerimle duvara tutundum. Daha sonra kendimi yukarı çektim.
Taehyung da ayaklarımdan ittirip beni iyice kaldırdı.
"Başardım!" Duvara çıkabilmiştim. Taehyung aşağıda nefes nefese kalmıştı "Sen nasıl geleceksin?"
"Beni merak etme."
Önce ayağını bir oyuntuya yerleştirdi. Daha sonra sanki düz duvara tırmanır gibi duvarı benden daha kısa sürede hiç zorlanmadan çıktı.
"Bu bir yetenek." Dedim hayran olmuş bir şekilde.
"Hayır, yeteneklerimden biri." Diyip omuz silkti.
"Şimdi ne yapacağız?" Diye sordum. Sırıttı. Taehyung'un sırıtmasının altından iyi şeyler çıkmazdı.
"Ben ne yapacağımızı biliyorum. "
Bir sonraki bölüm final :p
Son votelarınızı bekliyorum sizi seviorumm..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
More than Friends // Vkook
Romance[Tamamlandı] "Taehyung kız olsan kiminle çıkardın?" "Ah sanırım Jungkook olurdu." "Gerçekten mi? Neden ben?" "Çünkü aramızda sevilmeyi en çok hak eden kişi sensin."