Bölüm 2: Yeni Öğrenciler

2.2K 248 170
                                    

Ryujin'in ağzından:

Sabah alarmımın çalmasıyla gözlerimi açmış ve yatağımdan doğrulmuştum. Pencereye doğru ilerleyip odamın hava almasını sağlarken gözlerimi ovalayarak adımlarımı lavaboya çevirdim.

İşlerimi hallettikten sonra dolabımın önüne gelip okula uygun şeyler giyerken son kez okul çantamı kontrol etmiştim. Yıllar sonra tekrar okula dönmenin heyecanını yaşıyorken görevimi hatırladıkça içimden küfürler ediyordum.

Telefonumdan gelen bildirim sesiyle çantamı alıp odamdan çıkmıştım.

Felix:
Günaydın kısa saçlı prenses. Beş dakika sonra evinin önünde olurum. Umarım hazırsındır.

Ryujin:
Sana da günaydın çilli çocuk. Hazırlandım merak etme. Şimdi iniyorum aşağıya.

Telefonumu kapatıp son kez aynadan kendime bakarken iyi olduğumu düşünüp ayakkabılarımı giydim ve evden çıktıp.

Birkaç dakika sonra Felix ellerini sallayarak yanıma geldiğinde gülümsedim.

"Tekrar okula başlamanın heyecanını hissediyor musun?"

Yüzümde küçük bir tebessümle ona bakmadan cevap verdim. "Eğer işin ucunda görev olmasaydı belki. Bu arada dosyaları kontrol ettin mi?"

"Evet, birçok öğrenciye baktım. Ama pek ortak yanları yok gibi."

"Okula gidince belki bulabiliriz. Şimdi endişelenmeyelim. Bu arada sakın unutma; okulda normal birer öğrenci gibi davranmamız lazım. Senin adın Michael benimse Laurel."

"Amerika'dan Kore'ye gelen iki kardeşiz. Soyadlarımız Williams. Biliyorum biliyorum."

Dediklerine gülerken sonunda okulun kapısını görmüştük. Felix'in kulağına yanaşıp bir şeyler fısıldarken, Felix bana onay vermişti.

"Eger şüphelendiğin birileri varsa onun fotoğrafını çek ve bana at. Ben de aynı şekilde sana atacağım. Bir şey olursa sakın aramaktan çekinme."

Okulun kapısından içeri girerken birkaç öğrenci bize bakmıştı. Bazı kızların fısıldaşmasını duyarken gözlerimi devirmemek için kendimi zor tuttum. Çaktırmadan Felix'e baktığımda onun pek bir şeyi takmadığını fark etmiştim.

Okul binasının içerisine girdiğimizde nöbetçi öğrenciden bizi okul müdürünün yanına götürmesini istemiştik. Önümüzde nöbetçi öğrenciyle birlikte müdürün odasına çıkarken okulu incelemiştim. Kesinlikle çok güzel bir okuldu ve buraya girenler çok şanslıydı.

Müdürün odasının kapısına vardığımızda nöbetçi öğrenci yanımızdan ayrılmıştı. Felix, tam kapıyı tıklatacağı sırada dışarıya kırmızı uzun saçlı bir kız ve onunla birlikte sarı uzun saçlı bir erkek çıkmıştı. Sinirli görünüyorlardı.

"Haftanın daha ilk gününde ders bile başlamadan azar mı işittiler? İnanamıyorum."

Kendi kendime söylenirken Felix, "Belki azar işitmemişlerdir. Bilemiyorum, neyse hadi içeri geç." demişti. Kafamı sallayıp müdürün odasına girdiğimde arkamdan Felix'de gelmişti.

"Merhaba. Siz şu ajanlar olmalısınız."

"Sizlere de merhaba. Ancak ajan demezseniz daha memnun oluruz. Sonuçta daha ilk günden yakayı ele vermek istemeyiz. Bizler Michael ve Laurel. Amerika'dan geldik. Tamam mı?"

Felix'in dedikleri üzerine müdür kafasını sallarken gülümsemiştim.

"Merak etmeyin. Bu olayı en kısa süre içerisinde çözmeye çalışacağız. Fakat sizden bize yeterli bir zaman vermenizi ve işimize karışmamanızı istiyoruz. Ayrıca bütün yerlerin anahtarlarını da istiyoruz. Hazırladınız mı?"

Adam "Tabi ki." diyerek çekmecesinden iki anahtar çıkarmış ve bizelere uzatmıştı. "İstediğiniz zaman okula girebilir, kameralara bakabilir ya da diğer yerleri dolaşabilirsiniz. Bu arada sınıfınız 11-2."

Ayağa kalkıp teşekkür ettikten sonra Felix'le birlikte odadan dışarıya çıkmıştık. Birlikte sınıfımıza doğru ilerlemiştik. Çoğu öğrencinin bakışlarını üzerimde hissederken rahatsız olduğum için Felix'e biraz daha yaklaşmıştım.

"Gerçekten rahatsız edici. İlk defa mı okula gelen bir öğrenci görüyorlar, anlamıyorum."

"Takmamaya çalış Laurel."

Kafamı sallayıp önüme dönerken sonunda sınıfa vardığımızı fark etmiştim. Bütün öğrenciler sıralarına oturmuş ya birbirleriyle konuşuyorlar ya da bir şeylerle ilgileniyorlardı. Biraz daha sınıfı incelerken müdürün odasından sinirli çıkan o iki çocuğu görmemle kaşlarımı çattım. Felix'e döndüğümde o da benimle birlikte aynı ifadeyi takınmıştı.

Biraz daha sınıfın kapısında bekledikten sonra yanımıza öğretmen gelmişti. "Merhaba. Siz şu yeni öğrencilersiniz değil mi? Okulumuza hoşgeldiniz. Ben Bayan Park."

Felixle birlikte Bayan Park'a selam verirken, en sonunda sınıfa geçmiştik. Bütün öğrenciler susup önüne dönerken Bayan Park söze başlamıştı.

"Günaydın çocuklar. Bugün sınıfımıza iki yani arkadaş geldi. Lütfen sınıfa girin ve kendinizi tanıtın."

Bayan Park'ın bize bakmasıyla sınıfa adım atmıştık. Felixle birbirimize kısa bir bakış atarken söze başlamıştı.

"Merhaba. Ben Michael Williams."

"Merhaba. Ben de Laurel Williams. Amerika'dan geldik. Bu yüzden Korecemiz biraz kötü."

"Umarım iyi anlaşırız."

Gülümseyip bizi dinleyen(!) sınıfa bakarken kimsenin bizi takmadığını fark etmiştim.

Bayan Park'a döndüğümüzde bize gergince gülümsemişti. "Siz çok takmayın onları. Teneffüste konuşursunuz." diyip oturacağımız yeri göstermişti. Felixle birlikte en arka sıraya geçmiştim. O cam kenarına otururken ben de onun yanına oturmuştum.

"Sınıf çok ruhsuz. Resmen kimse suratıma bile bakmadı."

Felix, kulağıma fısıldarken dediği şeye kafamı sallamıştım. Tekrardan kafamı kaldırıp sınıfdaki öğrencilere göz gezdirirken kırmızı saçlı kızın bize bakarak sarı saçlıya bir şey dediğini fark etmiştim.

Birbirimizle göz göze geldiğimizde bana gülümseyip el sallamıştı. Ben de aynı şekilde ona gülümseyip el sallarken önüme dönmüştüm.

O kızda bir şeyler vardı. Fakat fark etmem neden bu kadar uzun sürdü?

...

Selam! Nasılsınız?😌 Bu arada bölüm nasıldı, bölüm nasıldı? 🥺 Biliyorum çok saçma bir yerde kestim ama çok uzun olmasını istemedim.

Selam! Nasılsınız?😌 Bu arada bölüm nasıldı, bölüm nasıldı? 🥺 Biliyorum çok saçma bir yerde kestim ama çok uzun olmasını istemedim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ne demek kızlara aşık olamam!? Bal gibi de oldum işte.😌💅🏻

Oy vermeyi unutmayınız!♡

Kaybolan Öğrenciler| Ryeji & HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin