Star Art High School öğrencileri esrarengiz bir şekilde aniden ortadan kaybolmaya başlar. İlk başta okul müdürü bunu pek takmasada işler zaman geçtikçe daha da ciddiye biner ve bunun üzerine iki tane ajan tutar. Ajanlardan birisi Shin Ryujin diğeri...
Yüzüme vuran güneş ışıkları yüzünden gözlerimi yavaşça açıp bir süre tavana baktıktan sonra üstümdeki yorganı yana atmış ve ayağa kalkmıştım. Odamın hava alması için pencereleri açıp bir süre dışarı baktığımda bugün okula gitmeyeceğim, düşüncesiyle gülümsedim. Ardından adımlarımı banyoya yönlerdirdim.
Kısa bir sabah duşundan sonra odama tekrar geldiğimde üzerime rahat kıyafetler giymiş ve omuz çantalarımdan bir tanesini alıp içine eşyalarımı doldurmuştum. Ardından odamı düzenlemiş ve biraz bakım yapmıştım.
Saçımı tararken telefonumdan gelen bildirimle elimdeki tarağı bırakmış ve ekrana bakmıştım. Dün adını bile soramadığım ve bu yüzden 'Nayeon'un Arkadaşı' diye kaydettiğim kız mesaj atmıştı.
Nayeon'un Arkadaşı Selam. Umarım rahatsız etmiyorumdur. Öğleden sonra kedimi veterinere götüreceğim. Bu yüzden öğleden önce buluşsak olur mu?
Ryujin Merhaba. Rahatsız etmedin merak etme. Ayrıca tabi ki olur. Nerede buluşalım?
Nayeon'un Arkadaşı Evimin yakınlarında bir park var. Genellikle oraya kimse gelmez. Orada rahat edeceğimizi düşündüm. Konumu atıyorum. Saat 10.30 'da buluşabiliriz? 📍Konum
Ryujin Benim için uygun ayrıca park da uzak değilmiş. Hızlıca gelebilirim. Teşekkürler.
Nayeon'un Arkadaşı Önemli değil ve görüşürüz. Seni bekliyor olacağım.
Ryujin Görüşürüz
Biten konuşmayla telefonumu kapatıp duvardaki saate baktığımda saatin daha 09.45 olduğunu görmemle derin bir nefes almıştım. "Sanırım biraz dinlenebilirim. Daha zamanım var."
డ
Yavaş adımlarla parkın içine doğru girdiğimde etrafıma dikkatlice bakınıp buluşacağım kızı arıyordum. Parkın biraz daha ilerisine yürüdüğümde banklardan bir tanesine oturmuş, tek başına bir kızın bana bakıp el salladığını görmüştüm. Ben de ona el sallarken adımlarımı biraz daha hızlandırmış ve yanına gelmiştim. Yavaşça yanına otururken çantamı kucağıma almıştım.
"Merhaba. Olaylar çok hızlı gelişti ve sanırım dün pek tanışma fırsatımız olmadı. Ben Laurel. Sen de?"
"Tzuyu. Adım Tzuyu. Seninle tanıştığım için memnum oldum."
"Ben de seninle tanıştığım için memnum oldum."
Sonrasında ikimizde önümüze dönüp sessizce manzarayı seyrederken Tzuyu lafa başlamıştı.
"Onu gerçekten seviyordum. Yakın olduğum tek arkadaşımdı. Fakat şimdi kaçırılması... Buna inanamıyorum."
Şaşkınlıkla ona döndüğümde gözlerinin dolduğunu fark etmiştim. Gözünden birkaç damla yaş düştükten sonra hızla eliyle yaşları silmişti. "Lütfen ne sormak istiyorsan sor Laurel. Kalbim kırık ve hızlıca eve gitmek istiyorum."
Kafamı sallayıp not defteri ve kalemimi çıkardıktan sonra ilk sorumu sormuştum. "Kaçırılma anını biliyorum, kamera kayıtlarına baktım. Fakat yine de sormak istiyorum. Nayeon nasıl kaçırıldı?"
"Dersimiz bedendi ancak yakında müzik sınavımız olacağı için öğretmenden izin alıp müzik odasına gitmiştik. Şansımıza müzik odası boştu. Sadece ikimiz vardık. Birlikte sınava çalışırken kolidorda nöbetçi öğrencinin birkaç dosya taşıdığını gördük ve ona yardım etmek istedik. Yardım etmeye sadece ben gittim, Nayeon sınıfta kaldı. Sınıfa geri gittiğim zaman Nayeon'un olmadığını fark ettim. Belki bir yerlere gitmiştir, diye düşündüm ancak mutlaka bana söylerdi. Son zamanlarda olan kaçırılmalar aklıma gelince ağlamaya başladım ve panik atak geçirdim."
"Anlıyorum. Peki Nayeon'un çevresi hakkında bilgi verebilir misin? Nasıl insanlarla takılırdı?"
"Nayeon'un çok fazla arkadaşı yoktu. Sadece Dahyun, Rosé, ben ve... Ahh Yuqi."
"Yuqi mi? O ismi bir yerden duymuştum."
"Zorba. Okul zorbası. Nayeon onunla arkadaştı. Çok fazla birbirleriyle konuşmazlardı. İkisini yan yana çok nadir gördüm. İkisinin ilişkisi hakkında tek bir şey biliyorum. O da birbirlerine sırlarını anlattıklarını. Birbirlerinin rüşvet karşılığı sırlarını dinleyip yardımcı oluyorlar. Paraya ya da her hangi bir şeye ihtiyaçları olduğunda ise birbirlerinden istiyorlardı. Onun dışında bildiğim bir şey yok."
"Neden rüşvet karşılığında bunu yapıyorlardı? Neden Nayeon sana ya da Dahyun yerine sırlarını ona anlatıyordu?"
"Aslında Dahyun ve bana da anlatıyordu fakat en çok ona güveniyordu. Nayeon'un dediğine göre Yuqi onun çocukluk arkadaşı. Aileleri birbirini çok severmiş ancak onlar birbirinden nefret edermiş. Bir gün ikisi de aynı oğlana âşık olmuşlar ancak oğlanın bir kız arkadaşı varmış. O günden beri birbirlerine bu şekilde destek oluyorlarmış. İşin para kısmına gelecek olursak bunun sebebini ben de bilmiyorum. Fakat bu Yuqi'nin parayı çok sevmesi olabilir. Çünkü kendisi para karşılığında pek bir şey yapmaz."
Kafamı kaşıyıp notlarıma bir süre göz gezdirdiğimde aklıma gelen bir şeyle aniden Tzuyu'ya döndüm. "Okulda zorbalığa uğrayan iki öğrenci varmış ancak kaza geçirmişler. Onları tanıyor musun ya da haklarında bildiğin bir şey var mı?"
"Sadece adlarını biliyorum. Kızın adı Scarlett, erkeğin adı ise Andre."
Kafamı sallayıp isimleri not aldıktan sonra son sorumu sormuştum. "Kaza hakkında ne biliyorsun?"
"Kaza bildiğime göre Han Nehri yakınlarında geçiyor. Birisi onlara çarpıyor ve suya düşüyorlar. İkiside hayatlarını kaybediyor."
"Anlattığın için teşekkür ederim. Bu son sorumdu. Artık gitmem lazım."
"Görüşürüz Laurel. Lütfen kendine dikkat et."
"Sen de dikkat et ve görüşürüz. Kedine de geçmiş olsun!"
...
Selam! Bu bölüm baya geç geldi, farkındayım. Normalde yarın atıcaktım ancak derslerimden dolayı atamadım. Bugün de okula gittim :") Umarım iyisinizdir ve bu bölüm güzel olmuştur. Her zaman olduğunu gibi tahminlerinizi bekliyorum. Yakında işler kızışacak. Hazır olun.💕
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
