Felix'in ağzından:
Okulun son zili çaldığı zaman Ryujinle birlikte ayağa kalktık ve çantalarımızı alarak sınıfın çıkışına doğru ilerledik. Ryujin okula gelen sivil polislerle görüşecek, durum hakkındaki bilgileri öğrenecekti. Bense Irene ile anlaştığım için onunla buluşacaktım.
Okulun bahçe kapısına yaklaşıp durduğumda Irene'i beklemeye başladım. Birkaç dakika sonra elinde resim dosyasıyla koşarak yanıma gelen Irene'i görmemle gülümsedim.
"Seni beklettiğim için özür dilerim. Son dersimiz resimdi ve eşyaları toparlamak zordu."
"Sıkıntı değil. Ayrıca çok da fazla beklemedim zaten."
"Peki, iyi o zaman. Hadi zaman kaybetmeyelim ve pastaneye hızlı gidelim."
Kafamı salladığımda Irenele birlikte okuldan çıkmış ve pastaneye doğru yürümüştük. Birkaç dakika sonra etrafı pembelerle süslü tatlı bir pastanenin önüne geldiğimizde Irene bana baktı. "Burası annemin pastanesi. Gerçekten tatlı gözüküyor değil mi?" Tatlı çıkan sesiyle gülümsediğimde kafami salladım. "Evet, çok tatlı gözüküyor."
İçeriye girdiğimizde Irene kocaman gülümseyerek çalışan iki garsona yaklaşmıştı. "Merhaba! Kolay gelsin. Annem bugün burada mı?" Garsonlardan birisi kafasını sağa sola salladığında Irene 'anlıyorum' dermişçesine kafasını sallamıştı. "Ben çilekli smoothie ve çikolatalı pasta istiyorum. Michael sen de istediğini sipariş edebilirsin. Benden."
"Ben de aynısından istiyorum lütfen."
Birkaç dakika sonra garson siparişlerimizi verdiğinde Irenele birlikte tepsiyi almış ve üst kata çıkmıştık. "Üst kat gerçekten çok serin ve kimse yok. Orada daha rahat konuşacağımızı düşündüm." Kafamı salladığımda merdivenin son basamadığından çıkmış ve gölgede bulunan masalardan birisine ilerlemiştik. Çantalarımı çıkarıp sandalyelere oturduğumuzda elimizdekileri masaya bırakmıştık.
"Sorduğun her soruya açığım. Her sorunu dürüst bir şekilde cevaplayacağım. Bu yüzden istediğin soruyu sorabilirsin."
Kafamı sallayıp not defteri ve kalemimi çıkardığımda smoothiemden küçük bir yudum alarak devam ettim. "İlk sorum şu: Changbin'in kaçırıldığı günü hatırlıyor musun? O gün neler yaşandı? Anlatır mısın?"
"Tabi ki. O gün Changbin ile birlikte okulun arkasına gitmiştik. Okulun arkası gölge ve çimlikti. Bu yüzden orada resim yapmanın iyi olacağını düşünmüştük. Bir süre sonra okulun bodrumundan gelen kedi çığlıkları duyduk. Çok korkunç geliyordu sesi. Kedinin çığlıkları dinmeyince Changbin ayağa kalktı ve bana burada durmamı söyledi. Aslında ben de onunla gitmek istiyordum fakat bana izin vermedi, sadece kendisi gitti. Aradan yarım saat falan geçti. O gelmeyince meraklandım ve ayağı kalktım. Okulun bodrum katına ilerledim ancak çok karanlıktı. Birkaç kez ona seslendim fakat ses gelmedi. İçerisine biraz daha ilerleyecektim lakin öğretmenlerden birisi beni gördü ve bana bodrumdan çıkmamı söyledi. Ben de ögretmene durumu anlattım. Sonrasında o öğretmen tek başına içeri girdi fakat bulamadı. Okuldaki diğer kişilere haber verdik ancak onlar da bulamadı."
"Peki kamera kayıtlarını incelediniz mi?"
"Evet, inceledik. Fakat okulun bodrumu çok kullanılmıyor, sadece sigara içmek isteyen öğretmenler giriyor. Bu yüzden tek bir kamera var, o da kapıda yer alıyor. Kayıtta sadece Changbin'in oraya giriş anı var. Başka kimse girmiyor ve çıkmıyor."
Kafamı sallayıp notları yazdığımda pastamdan küçük bir dilim almış ve sorulara devam etmiştim. "Hiç kayıtta farklı bir şey gördün mü? Orada olmaması gerektiğini düşündüğün bir şey."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaybolan Öğrenciler| Ryeji & Hyunlix
FanfictionStar Art High School öğrencileri esrarengiz bir şekilde aniden ortadan kaybolmaya başlar. İlk başta okul müdürü bunu pek takmasada işler zaman geçtikçe daha da ciddiye biner ve bunun üzerine iki tane ajan tutar. Ajanlardan birisi Shin Ryujin diğeri...