On Altı/шестнадцать

476 38 9
                                    


Pavel'in büyük elinin saçlarını okşaması, başını yönlendirerek hareketlerine yön vermesi onu delirtmeye yetiyordu. Kulaklarını dolduran boğuk fısıltıların arasından kendi ismini seçmesi zor değildi. Her nefes alışında ona seslenmesi ve onu övmesi, üzerine çöktüğü dizlerini titretiyor, bacaklarının arasındaki elemanın yardım çığlıkları atmasına neden oluyordu.

"Geri çekil..."

Sık nefesleri arasında uyarma imkanı bulmuştu. Bacakları arasındaki beden bu uyarıya kulak asmamış, ağzına alamadığı kısımları daha hızlı çekmeye başlamıştı. Onun bu hareketiyle dudaklarından dökülen bir iki küfürle bakışlarını aşağıya indirdi. Esmerin kızarmış yüzü, sırılsıklam olmuş dudaklarına bakması bir saniyeden daha fazla sürseydi kesinlikle boşalırdı. Bunu biliyordu, Tolga ne zaman ağzına alsa durum böyledi çünkü. 

...Ah, bir de bu vardı işte; kahverengi gözlerini, kendikilere dikip onu emmesi... Bunu yaptığı zaman da direnmesi epey zorlaşıyor, çok geçmeden kendini bırakıyordu. 

Kasılan bedeni yakın olduğunun habercisiydi. Bunu farkeden Tolga, işi hızlandırmak için boğazına kadar ağzına aldı. Bir eli onun sıkı baldırında, sarı tüylerin arkasındaki teni okşuyor, diğeri ise dolu topları yoklayıp duruyordu. Pavel'in bunu sevdiğini ağzına ikinci alışında öğrenmiş, uygulamaktan da geri durmamıştı. 

"Tolga... siktir, geri çekil."

O an aletinden tüm bedenine yayılan titreşimle başını arkaya attı. O sıcacık ağzın sahibi mırıltılar çıkararak boğazındaki titreştiriyor, onu tam anlamıyla parçalıyordu. Çok geçmeden kahverengi saçları kavrayıp, kendini itebildiği kadar itti adama. Tamamen içgüdüsel olarak yaptığı bu hareketle daha dar bir yere vurdu ve tam o noktadaki can yakan sıcaklığa bıraktı kendini. Hafif bir tempoyla dolmaya başlayan ağzın içinde gidip gelmeye devam etti. Sonunda hepsinden kurtulunca derin soluklar eşliğinde ayrıldı oradan. 

Tolga ağzında bekleyen meninin tadını hala kabullenemediği için kalktı ve masadaki peçetelerden birkaç tane alıp hepsini tükürdü. 

İlk yaptıkları andan beri Pavel'in seks konusundaki marifetlerine tanık olduğundan içindeki "onu tatmin edememe" endişesiyle bu konularda daha fazla bilgi sahibi olmak istemiş, araştırıp durmuştu. İki- iki buçuk hafta önce -arkadaşları ve ailesi tarafından bbilinen hesabını kullanmak yerine sadece ismini kullanarak ikinci bir hesap açıp onunla-sosyal medyada lgbtq+ bir kaç gencin açtığı bir sayfayı takip etmeye başlamıştı. Buluşma etkinlikleri, tanışma ve destek partileri düzenliyorlardı. Kendine, kendi gibi olanlara destek ve birazda yalnız olmadığını hissetme ihtiyacıyla mesaj atmış ve hiç ummadığı bir şekilde anında geri dönüş almıştı. Henüz 25-30 kişinin olduğu tanışma grubuna eklenmeside bu sayede olmuştu zaten. 

Her şey sanal alemde olduğundan çekinmeden insanlarla konuşmuş, rahatça hislerini anlatabilmişti. Artık herkesle tanışınca  oradakilere partnerini nasıl zevkten uçurabileceğini(?) sormuştu. Biliyordu ki en iyi cevap aynı duruma düşmüş kişilerden alınırdı. Uçuk pornolardan cinselliği öğrenmek dünyadaki en aptalca şeydi. İzlediklerinde bile daima erkek arkadaş, evli çift ya da arkadaşlar arasındaki ilişkileri seçerdi. Tolga sevginin sadece doğru(?) bir ilişki içinde olanını severdi. 

Doğru bulmadığı sevgiler, ha? İnsanların ona yaptığını yapmıyor muydu? Ayrımcılık, ötekileştirme, hakkı olmadığı halde burnunu sokma; her ne denirse artık. 

Bilmiyordu. Tek bildiği bazı şeyleri kabul edemeyecek olduğuydu. Sevgi toprağına gömülmüş acıyı kabul edemezdi; aldatmayı kabul edemezdi, tecavüzü, çocukların kullanılmasını kabul edemezdi işte. İster ayrımcılık olsun ister dışlama, yaptığı her ne olarak adlandırılıyorsa, ona devam edecekti.

Pavel (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin