Üç/три

648 57 14
                                    


"Sanki menajerin değil de annenim!"  

Genç kadın dişlerinin arasından tısladı. Dünki çekim ve röportajın halledilmesiyle bir haftalık koca bir boşluk oluşmuştu programlarında. Planı bugün eve gidip keyif yapmaktı lakin bakıcılığını- affedersiniz menajerliğini yaptığı bu herif onu rahat bırakmamıştı. Telefonu kulağına daha çok yasladı ve kahvesinden bir yudum alıp koltukta yayıldı. 

"Hadi ama. Çekim sırasında çıkarıp oradaki ufak çekmeceye koymuştum." Pavel mikrodalgada ısınan yemeğe kısa bir bakış atarken konuştu. Saatini stüdyoda unutmuştu ve tatil gününde gidip alacak isteği yoktu. Bu yüzden unuttuğunu hatırladığı an fazla düşünmeden menajerini aramıştı. Böyle ayak işlerini o yapa-

"İyi o zaman git ve al. Ben senin kölen değilim göt meraklısı."

Aramanın sonlandığını belirten o nefret edilesi biplemelerle sıkıntıyla nefes verip telefonu kulağından indirdi. İlerideki koltuğu hedef alıp oraya fırlattı ve hedefini tutturduğunda; takımını son anda kurtaran bir basketbolcunun gururlu gülümsemesiyle buzdolabına ilerledi. Kendine portakal suyu çıkardı ve az önce su içtiği bardağa biraz koydu. 

"Lanet kadın." Mırıldanarak saçlarını karıştırdı. Normal bir saat olsa almaya tenezzül bile etmezdi ama onu annesi almıştı. Böyle bir şey yaparsa başına neler geleceğini az çok hayal edebiliyordu. 

Bu yüzden tıpış tıpış gidip alacaktı. Sonra da o kızı kovup yerine yeni birini bulacaktı. Daha doğrusu kovamayacaktı. 

Bu zamana kadar aldığı en berbat karar, yakın arkadaşını menajeri olarak işe almasıydı. 

Başını sallayarak kendini onayladı. Mikrodalganın kapanmasıyla eş zamanlı olarak telefonu çalmaya başlayınca önce makinenin kapağını açıp içindekini çıkardı. Sonra acelesiz adımlarla telefonuna ilerledi. Gördüğü erkek isminin kim olduğunu hatırlamadığından kaşları çatıldı. Böyle birinin rehberinde olduğunu bile bilmiyordu. Gecelerinden birini ayırdığı herhangi biri olduğuna kanaat getirince meşgule atıp tekrar yemeğine döndü. 

Biliyordu ki telefonu açmaması sorun değildi. Çünkü hiçbir erkek ona uzun süre kızamazdı. Yakışıklıydı, vücudu bir çok insanın aklını bulandıracak kadar güzeldi ve yatakta da iyiydi. Bir kere yattığı kişi ikincisinin mümkün olması için çoğu isteğini kabul ediyordu. 

Evet, evet. Pavel tam bir erkek orospusuydu. 

Rusya'da geçirdiği yıllar boyunca gay olduğunu insanlardan saklamak zorunda kalmış, gizli saklı açılan barlara, kulüplere gitmişti. Oralarda kendisi olabiliyordu. Dilediği erkeğe bakıyor, hoşlandığı kişiler hakkında konuşabiliyor ve arzuladığı bedenlere sahip olabiliyordu. Bunun bir bedeli vardı tabii ki, hep kaçak yerlerde bulunmak zorunda kalıyordu. 

Bu böyle yıllarca devam etti. Lisedeyken bir ajanstan aldığı teklife kadar. Modelliğe başladığında oralara girmesi de risk teşkil etmeye başlamıştı çünkü gün geçtikçe daha da ünleniyor, peşinde FBI misali dolanan paparazilerin sayısı artıyordu. 

Annesinin hastalanması ve son zamanlarını ülkesinde geçirmeyi istemesiyle Türkiye'ye dönmeye karar vermişti. O annesine aşık bir adamdı ve nasıl annesi son zamanlarını ülkesinde geçirmek istiyorsa o da onun son zamanlarında ona eşlik etmek istiyordu. 

Türkiye'yi fazla merak etmemişi bu zamana kadar. Türkiye hakkında tek bildiği Putin ile Erdoğan arasındaki akıl almaz ilişkiydi. 

Buraya geleceği zaman biraz daha özgür olabileceğini düşünmüştü lakin buranında Rusya'dan farkı yoktu. Orası kadar katı olmasa da genel olarak eşcinseller sevilmiyordu ve insanlar onların lanetli olduğunu söylüyordu. 

Pavel (Gay)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin