25.BÖLÜM

260 7 0
                                    

Sabah hemen hazırlanıp evden çıktım. Baran kapıda bekliyordu. Arabaya atlayıp gideceğimiz yerlerin listesini verdim.

Baran:Kız bunların hepsine teker teker gitmek yerine bir AVM ye gitsek hepsini bulabiliriz.

Dolu:AVM de olur yeterki bir an önce evi ayarlayayım.

Baran:Neden taşınmak istiyorsun?

Dolu:Ailemin bakışlarından, beni umursamamalarından bıktım. Zaten o evde varlığım ile yokluğum bir o yüzden gerek yok. En azından başka evde olunca beni evde beklediğini zannettiğim ama beklemeyen bir ailem olmaz. Kafam rahat olur.

Baran:Anladım. E o zaman önce mobilya bakalım.

Kafamı salladım. Birkaç dakika sonra büyük bir mobilyacının önünde durduk. Hemen inip ilerledim. Evimin duvarları gri renkte olduğu için ona uygun parçalar seçecektim.

Baran:Merhaba biz beyaz eşya ve mobilya bakacaktık.

Çalışan:Buyrun nasıl yardımcı olabilirim.

Dolu:Benim evimin duvarları açık gri o renge uygun eşyalar gösterebilir misiniz?

Kadın önden ilerlerken bizde arkasından gittik. Birkaç beyaz eşya baktıntan sonra parlak siyah olan beyaz eşya takımını aldık. Babamın kredi kartını almıştım sabah. Her ne kadar istenmeyen birisi olsam da onun kızıyım.
.
.
.
Kırmızı koltuk takımları,mutfak aletlerini, tencere tabak takımlarını, yatak odası,perde,halı gibi herşeyi almıştık. Saat akşam'ın 7'si oldu. Kurulumu yarın yapacaklarını söyledikleri için yarına kadar eve giremeyecektim.

Baran:Yarın gelecekler. Ev temiz mi?  Değilse eşyaları yerleştirmeden halledelim onları.

Dolu:Sadece camlar silinecek ve odaların tozu alınacak o kadar.

Baran:O zaman onları yarın sabah hallederiz. Zaten saat 1 gibi anca gelirler. Şimdi ne yapıyoruz.

Dolu:Bence bize gidelim. Yemek yeriz sonra da odamdaki eşyalarımı toplarız.

Gülümseyip eve doğru sürmeye başladı.

Baran:Haa bu arada kazandığın iddiayı unuttun sanırım. Yarın evi halledince seni yemeğe çıkaracağım haberin olsun.

Dolu:Unutmadım tabiki. Sadece biraz şu işleri halledeyim diye bekledim.

Baran:Peki o zaman.

Evin kapısında ikimiz de indik. Arya kapıyı açtı. Biz tam içeriye girecekken "Önce Alp şimdi de bu çocuk ne oldu abla kaşarlık mesleğine girmeye mi karar verdin?" dedi.

Sabrımın sınırlarını zorluyordu. Hemen dönüp saçına yapıştım. Saçını çekerek yerde sürükledim.

Dolu:Bana bak kızım. Yüzüm değişmiş olabilir ama gücüm aynı seni gebertmemi istemiyorsan ceneni kapalı tut yoksa kardeşim demem gebertirim seni.

Arya:Ta-Tamam ablaaa bıraaakkk.

Saçını bırakıp ellerimi birbirine çırparak temizler gibi yaptım.

Dolu:Annem babam evde mi?

Arya:Sence evde olsalar senin beni sürüklemene izin verirler mi? Yok kimse.

Kafamı sallayıp Baran ile beraber mutfağa geçtik.

Baran:Kız sen nasıl vicdansız bir ablasın. Kızın kafasında saç bırakmadın.

Dolu:O kahpe artık benim sadece biyolojik olarak kardeşim. İşim olmaz onunla.

Baran:Sen Alp ile mi çıktın?

Dolu:Hayır sadece küçük bir oyun oynadık o kadar.
.
.
.

Hemen masayı hazırladım. Masayı hazırlarken de Uzay ve Arya'nın bana yaptığı şeyi anlattım. Başından sonuna kadar hayretle dinledi.

Baran:Valla benim playboy kardeşim Mert bile bunu yapmaz. Az bile o kıza ben olsam ağzına burnuna mum doldurup yakarım.

Dolu:Sen az önce bana vicdansız mi demiştin.

Güldü ve yemeğe gömüldü. "Hadi çabuk ye eşyaları topayalım da ben eve gidicem Mert bey beni çağırıyor." dedi. Hızlı hızlı yemeye başladım.
.
.
.
Odamdaki eşyalarımı sonunda toplamayı bitirdik. Baran eve gitti. Bende kafaya yorganı çekip yattım. Hiç uykum yoktu. Ne yapsam ne yapsam diye düşünürken aklıma garajda yatan babamın bebeği geldi. Arabayı çalıp biraz turlasam sıkıntım geçerdi. Böylece araba korkumu da yenmiş olurdum.

.
.
.

Arabayı çalıştırıp yavaş yavaş ilerlemeye başladım. Sahile kadar inip geri gelecektim.
Babam aramaya başladı.

Dolu:Efendim baba

Baba:Kızım sen bu kredi kartı ile ne aldın? 90 bin bira fatura gelmiş. Ne demek bu? Araba falan mı aldın?

Dolu:Hayır baba. Yeni evime eşyalar aldım. Yeni bir iş te buldum ben sana öderim geri.

Baba:Saçmalama kızım. Sen benim evladımsın olur mu öyle şey. Hem paramız var olmasa tamam ama var kaç yaşına girersen gir benim kredi kartımı çalabilirsin. O ses ne nerdesin sen?

Dolu:Senin arabayı çaldım. Araba korkumu yenmeye çalışıyorum.

Baba:O zaman sana sözüm olsun araba korkunu yenip ehliyet alınca araban benden. Hadi kızım görüşürüz.

Telefonu kapatıp yanıma attım. Dün gece bana iyi geceler bile demeyen adam şimdi sevgi pıtırcığı oldu. Bence tek sorun benim yüzüm sesimi duyunca kızım dedi ama yüzümü görseydi demezdi. Çünkü beni halen bir yabancı olarak görüyorlar. Umarım alışırlar...

KIRIK KANATLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin