26.BÖLÜM

243 5 0
                                    

Sabah, gece kurduğum alarm ile uyandım. Hatta bir süre uyanamayıp geç bile kalmıştım. Barlas'tan 15 cevapsız arama vardı. Kapıda eşyalarımı almak için gelen kamyonet duruyordu. Bende burada devrilmiş yatıyorum. Hemen kalkıp koşarak kamyonetin yanına gittim.

Dolu:Abi eşyalar yukarıda ben hemen getireceğim kusura bakmayın geciktim.

Hemen yukariya koşup Baran'ı aradım.

Baran:Kızım nerdesin sen ya sabahtan beri 20 kere aradım hadi hızlı ol evde bekliyorum seni eşyalar geldi adamlar gitri gidecek.

Dolu:Tamam hemen buradaki eşyaları yükleyip geliyorum.

Hızlıca eşyaları indirip kalan eşyaları almak için tekrar çıktım. Sabah sabah bu merdivenleri 20 kere inip çıktım hemde koşarak. Evden bir şişe su alıp kamyonete atladım.

Dolu:Tamadır abi gidebiliriz.
.
.
.

Eve geldiğimizde yatak odası kutulmuştu. Mutfak ve oturma odasını hallediyorlardı. Bende eşyaları evin kapısına indirdim. O kadar çok valizim çıktı ki evden toplayıp bir hayır kurumuna bağış yapsam hayır kurumu zengin olurdu.

Baran:Bunlar odana mı çıkacak.

Kafamı salladım ve ikimiz beraber valizleri taşımaya başladık.
.
.
.
Sonunda ev hallolduğunda Baran da ben de bitmiş durumdaydık. Hele benim parmağımı kıpırdatacak halim yoktu. Yere boylu boyunca uzandım.

Dolu:Burada uyumak istiyorum.

Baran:Odana çıksana hem zaten gece oldu sen uyu bende gideyim.

Dolu:Dur bi kahve içelim de öyle git sabahtan beri benim için uğraşıyorsun.

Kafasını sallayıp mutfağa geçti. Halen inanamıyorum benim bir evim olduğuna. Benim evim ya, benim. İstediğim yerde durabilirim. Telefona bakıyorsun diye laf yapacak kimse yok. Git sigarayı odanda iç diyecek kimse yok. Bu ev tamamen benim istediğim şeyi istediğim yerde yapabilirim. Hayatımda aldığım en güzel karar sanırım bu.
.
.
.
Kahveyi yapıp masaya koyduğum anda bir sürü araba sesi gelmeye başladı. Baran hemen ayağa kalktı daha ben ne olduğunu anlayamadan eve kurşun yağmaya başladı. Camlar teker teker patlıyordu. Baran hemen beni salona çekti.

Baran:Hemen odana çık kapını kilitle cama yaklaşma.

Dolu:Ne bu?  Kim bunlar?

Baran:Bilmiyorum Dolu çık dedim.

Belindeki silahı çıkarıp kapıya kadar koştu. Madem silahlar konuşacak neden ben de katılmayayım. Hemen odama çıkıp çok önceden beridir sakladığım silahımı çıkardım. Aslında bu silahı hiç kullanmadım. Poligonda başarılı olunca eğer bir yere gidersem şişe falan kırarım diye almıştım. Ruhsatı babamın üstüneydi. Silahının şarjörünü doldurup aşağıya koştum. Kapıdan ateş eden Baran'ın yanuna gittim. Yere yatıp kapıdan tarafa geçtim.

Baran:Ne yapiyorsun Dolu git hemen odana.

Dolu:Hayır!

Gitmem gidemem burada bir kişiye karşı saldırı vardı. Ayrıca yeni evimin camları bu piçler yüzünden mahvoldu bu gece bir iki tanesinin canını yakmazsam içim rahat etmez.

Arabalar tam giderken en arladaki arabanın arka tekerleğine sıktım. Araba biraz yalpalayınca ön tekerlerkeğe de sıktım. Son olarak arabanın yan tarafindan ön motora gelecek şekilde son mermiyi de attım. Arabadan dumanlar çıkarken içindekiler koşmaya başladı. Fırsattan istifade hemen ikisini bacağından yaraladım. Baran benim kadar iyi isabet ettiremediği için boşu boşuna mermisini harcıyordu.

Beklenmedik bir şey oldu ve hızla gelen mermi benim omzuma girdi. Yattığım yerden kalkıp hemen duvarın arkadına geçtim. Canım fazlasıyla yanarken resmen içimden alev çıkıyordu. Önce kapıdan tarafa bir şey atıp vuracaklar mı diye baktım ama her hangi bir mermi gelmeyince hemen kafamı çıkardım. Sanırım şu anda dağa doğru koşan kisi beni omzumdan vurandı. Son bir kez nişan alıp bende onu omzundan yaraladım. Kolumdan kan fışkırıyordu canım da yanıyordu ama ben öfkeme hakim olamamıştım. Adam kaçıp giderken ayağından vurduğum iki kişi yerde yatıyorlardı.

Baran:Silahlarınızı atın hemen. Yoksa kafanıza da bir delik açılır.

İki kişi Baran'ın sözü ile silahlarını attı. Sonunda Baran'ın takım elbiseli mafya tipli gerizekalı adamları da geldi. O iki kişiyi alıp götürdüler.

Baran:İyi misin?

Dolu:Omzundan vurulan bir insan ne kadar iyiyse o kadar iyiyim.

Baran:O iki adamı bizimkiler konuşturur. Camcıyı arayayım buraları halletsin. Sende bize gel. Doktor çağırırım yarana bakar. Bu arada söylemeden edemeyeceğim bu nişancılık sende çalışarak olmuş bir şey değil bence resmen Allah bunu sana doğuştan vermiş. Tam bana layık sekreter.

Güldüm ama gülümsemem o kadar berbattı ki 200 metre ilerinden gören bir insan canımın yandığını fark ederdi.

Dolu:Gidelim size ama sende kalırım eve gidersem bizimkiler şüphelenir taşındım ya.

Baran kafasını sallayıp arabayı kapıya getirdi. Bende koluma bir bez dolayıp arabaya bindim.

Baran:Canın yanıyor mu?

Dolu:Biraz yanıyor ama yarın akşam patronumun ısmarlayacağı yemeği düşününce acıyı hissetmiyorum.

Baran:Evet yarın akşam. Hayatında gördüğün en güzel ziyafet olacak.

Dolu:Ben çok ziyafet gördüm.

Baran:Çok ziyafet görmüş olabilirsin ama yanında yakışıklı dünya tatlısı bir Baran olan yemek görmedin.

Kahkaha atıp kafamı cama çevirdim. Aslında onun yaptığı ego dergidi. Resmen doğruları söylüyordu.

Baran çok yakışıklı dunya tatlısı bir insan olabilir ama bu gece olanlardan sonra başımı belaya sokacak bir insan olarak görüyorum onu. Ama olsun ben bela severim. Bela benim göbek adım...

KIRIK KANATLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin