19.BÖLÜM

328 11 0
                                    

Hızla bende çatıdan inip arabanın kapısını açtım. Sanırım onu kandırdığım için sinirlenmişti ama şimdi sinirinden eser yoktu gülümsüyordu.

Baran:Neden gülüyorsun?

Dolu:Arabayı ben kullanabilir miyim?

Baran:Saçmalama evi bile bilmiyorsun.

Dolu:Hayır biliyorum ben bir kere geldiğim yolu bir daha asla unutmam. Seneler önce gittigim bir yer olsa bile asla unutmam ve yolumu bulurum.

Baran:K9 gibi yani.

Kafama vurup "köpek miyim lan ben" dedi.

Gülümsedim ve arabadan indim. Onun kapısını açtım.

Dolu:Ne ciddi misin? 

Baran:Evet neden olmasın kullanmayı biliyorsan kullanabilirsin.

Dolu:Ehliyetim yok ama kullanmayı bilmiyorum sen öğret.

Baran:Önce bir direksiyona geç de bakalım hadi.

Hemen sevinçle sıçrayıp direksiyona geçti. Marşa basmayı biliyordu Allah'tan. Arabayı çalıştırıp yavaşça kalmak yerine birden kalktığı için araba stop etti.

Baran:Ayağını yavaş yavaş çek.

Kagasını sallayıp tekrar denedi. Ayağını yavaş yavaş çekince araba kuş  gibi hafifçe kalktı ve ilerlemeye başladı. Uzun bir süre aynı viteste devam etti.

Baran:Vitesi değiştirmeyi düşünmüyor musun?

Dolu:Otomatik değil mi o?

Baran:Otomatikti ama ben manüel sevdiğim için degiştirdim.

Dolu:Nasıl değiştireceğim.

Baran:Debriyaja bas ve iki yazan yere çek.

Hemen dediğimi yaptı ve arabayi ikiye almayı başardı. Araba biraz hızlanınca afallamaya başladı.

Baran:3'e al.

3. Vitese aldığında daha fazla afalladı ne olduğunu pek anlamadım ama resmen elleri titriyordu araba hızlandıkça onun içindeki ürperti daha çok artıyordu. Birden bire frene bastı.

Dolu:Sen kullan.

Baran:Neden?

Dolu:O kaza geliyor aklıma. Ben bir kere daha yanmak 3 ay o hastanede tekrar kalmak ve konuşamamak istemiyorum. Lütfen sen kullan.

Kafamı sallayıp tekrar arabadan indim. O indiğinde ayakta bile zor durduğunu fark ettim.

Baran:İyi misin?

Dolu:Hayır değilim bacaklarım titriyor.

Ona yol verip ben arabanın direksiyonuna geçtim. Ama biraz ilerleyince arabanın kaportasına oturdu. Tekrar inip yanına gittim.

Yanaklarını ellerimin arasına aldım. "Dolunay derin nefes al ve sakin ol. Sorun yok kaza yapmadın lütfen sakin ol." dedim. Derin nefesler alıyordu ama halen bacaklarının titrediğini hissediyordum. "İyi misin" diye sorduğumda kafasını sallayarak yanıt verdi. Koluna girip koltuğuna kadar oturtturdum. Sonra direksiyona geçtim. Kafasını dağıtmak için "Saat kaç oldu" dedim. Yüzüme aval aval bakmaya başladı.

Dolu:Telefonumu aldın.

Baran:Üzgünüm benim hatam. Dur ben bakayım.

Saate baktığımda çoktan gecenin 12si olduğunu fark ettim.

Baran:Oha lan saat 12 olmuş.

Birkaç saniye yüzüme baktıktan sonra "Şimdi Alp olsa hadi içmeye gidelim derdi" dedi. Onları özlüyordu. Bir geceliğine kafasını dağıtmak için birşeyler yapabilirdim aslında.

Baran:Bak gidelim sahile birkaç içki alıp içelim bu gece biraz kafa dağıtalım ne dersin.

Dolu:Ayılıp bayılma sonra

Baran:Kim ben kızım ben sarhoş olmam.

Dolu:Var mısın yarışa sarhoş olan kaybeder.

Baran:Karşılığı ne peki.

Dolu:Eğer ben kazanırsam beni yemeğe çıkarırsın. Ama sen kazanırsan sana kendi ellerimle yemek yaparım hatta garsonun olurum.

Teklifini kabul ettim ve ellerimizi uzatıp tokalaştık.

Baran/Dolu:Anlaştık...

KIRIK KANATLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin