29.BÖLÜM

162 5 0
                                    

6 saat sonra:

Üstüme ölüm gibi bir şey çöktü. Bana tarif edilen bütün işleri yapıyordum. Aşırı derecede başım ağrımaya başladı. Okuldaki derslerin gözünü Seveyim birde sikayet ederdim sürekli. Çalışmak ne kadar zor bir şeymiş. Arada sırada dosyalardan kafamı kaldırıp Baran'ın odasına bakıyorum. O da bilgisayardan başını hiç kaldırmıyor. Karnım guruldamaya başladı. Sabah yediğim bir parça ekmekle burada yaşam mücadelesi veriyorum. Baran beyin de keyfi yerinde gibi yoksa bu benden gizli bir şeyler mi yedi.

Dosyaları fırlatıp atmak isterken yanıma bir çalışan daha geldi.

Çalışan:Canım şu dosyalara da bakar mısın? Birde akşam bir yemek düzenlemek istiyorum Baran bey müsaitse içeriye girebilir miyim?

Gömleğinin 3 düğmesini açmış benimle konuşurken Baran'a yiyecek gibi bakıyordu. Resmen hafif bir eğilse poposu gözükecek bir etek giymişti. Bu kadın sinirlerimi bozmaya başladı.

Dolu:Ben sadece patronumun bana verdiği dosyalara bakıyorum. Bunlar sizin göreviniz.

Çalışan:Evet ama sen yenisin. Benim sözüm senden daha geçerli istersen patronuna bir soralım bunu ne dersin?

Hemen ayağa kalkıp benimle kinayeli bir şekilde konuşan kızın yanından Baran'ın odasına doğru gittim. Kapıyı tıklamadan içeriye girip kızı çağırdım.

Baran:Ne oldu Dolunay?

Dolu:Baran şu kıza bana emir vermemesini hatta benimle muhattap olmamasını söyle yoksa dayak manyagı yaparım bunu.

Kız:Barancığım bu saldırgan kızları nereden buluyorsun böyle. Lütfen ona ondan daha yüksek bir mertebede olduğumu ve ona emir verebileceğimi söyler misin? 

Barana umut dolu gözler ile baktım.

Baran:Şu anda kovulacak birinden yüksek rütbedesin.

İçimden Baran'a saydırmaya başladım. Kız hemen "Aksam yemeğe çıkalım mı?" dedi. Baran sinirle "Ben o kelimeyi sana değil Dolu'ya söyledim. Sen kovuldun git paranı al ve çık şirketten. Giderken diğerini de uyar eğer Dolunay'a benden başka birisi yaklaşırsa kendini kapıda bulur senin gibi" dedi. Resmen mutlu olmuştum bu kaşardan kurtulduğum için. Dudaklarını öne büzüp yalvarmaya ve timsah gözyaşı dökmeye başladı ama Baran kapıyı gösterdi.

Kız bana öfke ile bakarak kapıdan çıktı.  Baran'ın yanına gittim. Bilgisayara baktığımda aslında sabahtan beri oyun oynadığını gördüm.

Dolu:Sen ne zamandan beri oyun oynuyorsun?

Baran:Yaklaşık iki saattir.

Bide pişmiş kelle gibi sırıtıyordu. Kafasına bir tane patlattım.

Dolu:Saat iki oldu artık bir yemek molası mı versek acaba.

Baran:Şimdi yemek molası saati zaten. Ben pizza sipariş ettim bence sende yersin.

Dolu:Lahmacun daha iyiydi ama olsun pizza da olur.

Biz biraz daha konuştuktan sonra siparişler geldi. Hayvan gibi yemeye başladım.

Baran:Çok yeme daha akşam yemeğe gidicez.

Dolu:Bu gece mi?

Baran:Evet erteleyip duruyoruz. Gidelim artık.

Dolu:Girderiz ve merak etme ben buradaki tüm pizzaları yesem bile akşam yiyebilirim. Sonuçta ben sürekli aç bir insanım.

Baran:İlk günü hatırlıyor musun?  Bana işkencene yemek yedikten sonra devam edersin acıktım demiştin. O sırada sen bana işkence ediyordun ama.

Kahkaha atarak güldüm.

Dolu:Anı günlüğüne eklendi.

Baran:O günlük kaç sayfa olursa olsun sende o kadar güzel anılar bırakacağım ki hiçbir günlüğe sığmayacak.

Gülümsedim ve yemeğe devam ettim. Bu sözlerden dolayı yanlaklarım kızarmıştı ve yenmaya başladı. Kendimi şu anda buzhaneye kapatmak istiyorum.

Baran:Ay çen utandın mıııı?

Dolu:Sevimlilik yapma beee mafya ve patron kişiliğinde güzel durmuyor.

Baran:Senin yanında ne mafyayım ne patron küçük bir çocuk gibiyim.

Kafamı öne eydim ve yemeğe devam ettim. Buna verebilecek bir cevabım yoktu. İçimden şu cümle geçiyordu "Sana yürümüyor, sana aşık degil sadece yakın bir arkadaşın" kendimi bu cümle ile telkin ediyordum. Ama ya gerçekten beni sevmeye başladıysa o zaman 3. Dünya savaşı hayırlı olsun diyebiliriz.

KIRIK KANATLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin