Bir kaza sonucu yüzünü kaybeden Dolunay, yüzü ile birlikte kardeşini ve sevgilisini de kaybetti. Kendisine yeni bir yüz nakli yapılan Dolunay aslında öldürülen bir kızın yüzünü taşımakta ve bu yeni yüzünden başı bayağı bir belaya girecek gibi. Tek d...
Kapı çaldı. Annem kapıyı açtı bende hemen arkalarındaydım.
Alp:Merhaba Ayşe teyze biz Dolu'yu ziyarete geidik. Anne:Buyrun çocuklar hoşgeldiniz.
İkisi de içeriye girip bana tuhaf tuhaf baktıktan sonra anneme "Dolu nerede? " diye sordular. El salladım. Annem beni gösterip "Burada" dedi. Önce bir süre daha baktılar sonra Işıl bana kocaman sarılıp ağlamaya başladı "Kuzum ne oldu sana" dedi. Bildiğiniz gibi cevap veremedim. Ondan ayrıldığımda boğazımı gösterip ağzımı açtım. Alp "Sen konuşamıyor musun?" dedi. Kafamı salladım. Işıl daha fazla ağlamaya başladı "Ama sen avukat olacaktın" dedi. İkisini de kollarımın arasına aldım. Annem "Konuşacak yakında bir süre böyle" dedi. Işıl yaşasın diyip havalara atladı. İşte benim için gerçek sadakat buydu. Arkadaşlarımın sadakati karşılığında kardeşim ve eski sevgilimin sadakati. Lanet olasılar.
Annem ben birseyler getiririm diyip bizi odama yolladı. Onlarla arkadaşlığımız çocukluğunuzdan beridir vardı. Aynı okullarda okuyup üniverste için de aynı yere gidecektik.
Hemen hesap sormaya başladılar. Kağıda yazarak birsürü soru cevapladım. Annem kahve meyve suyu vb gibi birçok şey getirdi.
İkisini de susturup Uzay ve Arya olayını yazmaya başladım. İkisi de okur okumaz gözlerini faltaşı gibi açtılar. İkisi de aynı anda "Ne?" diye bağırdılar. Işıl "O Arya'yı parça parça edeceğim" dedi. İkisini de sakinleştirdim. Bir şeyler düşünün şidetle çözemeyiz yazdım. Işıl beni anlayıp entrika moduna girip gülümsemeye başladı.
Işıl:O Uzay'ı pişman edeceğiz.
Kafamı salladım.
Alp:Büyü yaptıralım kız.
Dedi ve ikimiz de ona göz devirdik.
Işıl:Tamam bunu sonra düşünürüz bu gece eğlenmeye gidelim. Hadi kanka hazırlan.
Saçlarımı gösterdim ve kafamı olumsuz anlamda salladım. Alp "Kuaföre gidip saçlarına kaynak yaptıralım bide makyaj yaptırırız hem yeni yüzün çok güzel. Kırma bizi hadi eskisi gibi" dedi.
Olayladım hem yürüyemesem de biraz zorlardım kendimi. Anneme yazdım ve gösterdim.
Anne:Kızım daha yeni yürümeye başladın emin misin?
Dedi. Kafamı salladım. O da "Gidin o zaman ama kendini fazla yorma" dedi.
Onayladım ve odama çıktım. Üstüme siyah kotumu ve bustiyerimi giydim. Birde ceket atıp çocukların yanına indim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Alp koluma girip beni kapıya doğru götürü. Işıl da hemen aekamızdan geliyordu. Kapı açılır açılmaz Uzay ve Arya ile karşı karşıya geldik. Bu bir tesadüf değil bu resmen hayatın bana esprisi.
Uzay önce Alp'e sonra da belimden tutan koluna baktı. Sanırım bir şeyler düşünüyordu.
Uzay:Siz sevgili misiniz?
Alp tam "Hayır" diyecekken Işıl kızım atladı ve "Evet sanane" diyip onu kapıdan itti. İşte benim kızım. Alp'de "Aramızda engel olarak sen vardın artık yoksun. Bizde fırsattan istifade ettik." dedi. Piç bir gülümseme gönderdim. Uzay biraz bozulsa da belli etmemeye çalışarak eve girdi. . . . Kuaförden çıktığımızda kendime inanamadım. Aşırı derecede güzel olmuştum. Alp bakıp tekrar tekrar bakıyordu "Kanka biraz daha durursak ben cidden sana aşık olucam yürü" dedi. Işıl ve ben güldük.
Her zamanki aktivitemizi yapacaktık. Sahil kenarı, gece çekirdek kola dedikodu.
Avm ye girdiğimizde ışıl ve Alp beni tutup sepete bindirdi. Kucağıma birçok şeyi yığdıktan sonra alkol de aldılar.
Gece çok güzel olacak diye kendimizi telkin ederek alışverişe devam ettik.
