30.BÖLÜM

159 4 0
                                    

Aksam olduğunda Baran beni evime bırakıp hazırlanmaya gitti. Şık bir restoranta gideceğimizi ve ona göre giyinmemi söyledi. Hemen odama çıkıp dolabımı dağıtmaya başladım. Ve o kırmızı muazzam elbiseyi buldum. Bunu geçen sene almıştım ama giymek hiç nasip olmamıştı.

       Dolunay'ın Elbisesi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

       Dolunay'ın Elbisesi

Hemen giyinip aynanın yanına gittim. Üstümde efsane durmuştu. Makyaj masama geçip kırmızı mat kalıcı bir ruj sürdüm siyah tonlarındaki göz makyajımı da yaptıktan sonra sıra saça geldi. Saçlarımı önce düzleştirdim hemen ardından da alt taraflarına maşa yaptım. Tekrar aynaya baktığımda resmen kendime aşık oldum.
.
.
.
Kapıdaki korna sesini duyar duymaz siyah topuklu kısa bot tarzı ayakkabılarımı giyip kapıdan çıktım. Baran normalde arabada bekliyordu ama beni görür görmez inip yanıma koştu.

Baran:Kız bu ne şık dedik de bu kadar da abartmaya gerek yoktu ki hem bu çok açık hadi ikimiz girip başka bir elbise seçelim bu olmaz.

O kadar heveslenip giydiğim elbiseyi bu maymunun söylediği bir kelime ile hayatta çıkarmam.

Dolu:Ne var ya elbisemde hayatta çıkarmam işine bak aslan parçası.

Baran:O zaman yemeği unut.

Dolu:İyi gidebilirsin o zaman ben bu gece bu elbiseyi giyeceğim. İster senle yemekte ister tek başıma bir barda.

Baran:Offf tamam hadi gidelim.

Arabanın kapısını açtı ve bindim. Şimdiden elbiseyi giydiğime pişman olmaya başladım çünkü oturduğum anda toplandı ve zaten kısacık olan etek neredeyse belime çıkacaltı. Birde bu günkü kıza kaşar dedim eteği kısa diye. Etme bulma dünyası. Eteği biraz çekiştirirken Baran görmüş olacak ki ceketini dizlerime örttü.

Baran:Şimdilik dursun. Restoranta gidince de örtersin ceketimle. Ayrıca benden rahatsız olmana da gerek yok. Bakılmayacak şeye bakmam ben zaten.

Bir yandan mutlu olurken bir yandan da bakılmayacak şey diye çirkin manasında mı diyor onu düşünüyordum.

Dolu:Bakılmayacak şey derken çirkin manasında mı dedin?

Baran:Hayır tabiki sen çirkin falan değilsin hiçbir yerin çirkin değil yanlış anlama. Açıklık manasında dedim.

Kafamı sallayıp önüme döndüm. Kapıya yaslanıp geri kalan yolu sessiz bir şekilde geçirdim.
.
.
.
Sonunda resoranta geldik. O kadar şık bir yerdi ki giydiğim elbiseyi %100 hak ediyordu. Baran koluma girdi ve yavaş yavaş ilerledik. Kapıdaki kadın isim sorunca Baran ismini söyledi ve restoranın kapıları ardına kadar açıldı. Ağır ağır ilerleyip bize ayırtılan masaya geçtik. Baran sandalyemi çekip oturmamı sağladıktan sonra ceketini tekrar dizlerime attı ve karşıma oturdu. Şu an aşırı derecede çok mutluyum. Böyle yerler önceden bana çok boş geliyordu. Alp ve Işıl ile BİZİM CAFE'den çıkmazdık. Ama şu an bu kadar lüksün icinde mutlu olamamak mümkün değildi.

Aha şimdi sıçtım. Menu önüme geldiğinde isimlere tuhaf tuhaf bakmaya başladım. En normal olan şey portakallı ördekti ve hemen sipariş vermek için garsona döndüm.

Baran/Dolu:Potakallı ördek ve kırmızı şarap.

Aynı anda söylemiştik birbirimize bakıp gülerken garson da bize gülüyordu. Hemen siparişi yazıp yanımızdan uzaklaştı.

Baran:Yanlız ikimizin de aynı şeyi söylemesi

Dolu:Ne bileyim en mantıklı isim o geldi diğerleri yabancı yabancı şeyler ne çıkacağı belli mi olur.

Baran:Bence de ama neyse artık siparişi verdik.

.
.
.
Ördekler bitti ve kızmızı şaraplar arka arkaya masaya geliyordu. Biz Baran'la sohbete dalıp doldurduklarını içiyorduk. Taaki benim başım yavaştan dönmeye başlayana kadar.

Dolu:Gidelim mi?  Ben daha fazla içersem bayılabilirim.

Hemen eli ile garsondan hesap istedi. Hesap geldiğinde baran elindeki para destesini kapaklı şeyin içine koyup kalktı. Bacaklarımdan ceketini alıp giydi.

Dolu:Oradaki para çok fazla değil mi?

Baran:Yok o yediğimizin parası 100 lira da garsona bahşiş.

Dolu:Yuh ya bırak bir daha gelmeyelim böyle yerlere. Gider lahmacun gömeriz

Baran:O zaman yarın öğlen lahmacunlar senden.

Dolu:tabikide.
.
.
.
Eve geldiğimde ayakta duracak halim yoktu hemen odama çıkıp yattım. Birkaç saniye sonra uykuya daldım...

KIRIK KANATLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin