18.BÖLÜM

337 13 0
                                    

Barandan:

Dolunay'a bu gün ilk testimi yapacaktım. Kahvaltı sonrası o hazırlanırken fırsattan istifade adamları arayıp "hazır mı?" diye sordum. Saat akşam üseri 4 gibi uyandığı için geç bile kalmıştık. Dediklerimi harfi harfine uygyladuklarını söylediler. Çok kullanmadığımız bir şirketin odalarından birine Su'yun babası Selim'in resmini projektör ile odaya yansıttık. Biraz uğraş gerektirse de sanki gerçekten ofiste oturup çalışıyormuş gibi oldu. Onu vuracakmış gibi yapacağım hatta vuracağım ve tepkilerini ölçeceğim.

Sonunda ona verdiğim kıyafetleri giyip aşağıya inebildi. Evet o aptal sarışın su bunları giyseydi kesinlikle paçavra gibi dururdu ama bu kız giyince üstünde resmen harika durmuştu. Birde siyah peruk takmış.

Dolunun yeni tarzi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dolunun yeni tarzi

Baran: O kafandaki peruğu nereden buldun?

Dolu:Peruk mu ne peruğu boyadım saçımı sarı saçlı beğenmedim.

Baran:Ne sen ciddi misin? 

Dolu:Evet. Boyayı da adamlarından birine zorla aldırdım biraz benzetmiş olabilirim.

Baran:Sen manyak mısın? Baran'ın emri desen zaten alırlardı. Nihe aksiyon Yaratıyorsun.

Dolu:Bilmem, boşver hadi çıkalım.

Bu kız resmen benim ayarlarımla oynuyor. Normalde birisi benim evimde benim adamımı benzetme gibi bir girişimde bulunsa onu gebertirim. Ama Dolunay değil adamlarımı benzetmek beni bile benzetmişti. Ne diyebilirim ki cesur kız.

Sonunda ofisin karşısındaki apartmana geldiğimizde apartmanın çatısına kadar çıktık.

Dolu:Ne oldu bana inanmadın ve çatıdan atmaya mı karar verdin.

Şimdi sessiz ol ve çatının ucuna gelince yere yat.

Dediğimi yaptı ve benimle birlikte yere yattı. Karşıdaki şirkete bakmaya başladı hava kısmen karardığı için ofisin içi gözüküyordu.

Dolunay'ın hiç dikkatini çekmedi bu olay. Şirkete genel olarak bakıyordu Selim ile alakası bile yoktu bakışlarının. Sonra ona o pencereyi gösterdim.

Baran:Şu adama bak.

Dolu:Hangisi?

Baran:En üstün bir alt katı 4. Pencere.

Dolu:Bakıyorum.

Baran:Onu ödüreceğim.

Dolu:Neden?

Baran:O da benim gibi bir mafya. Ama o tam olarak benim gibi değil çünkü kadın pazarlığı, çocuklara uyusturucu, hatta tecavüz olayı bile var. Bana da yüklü miktarda borcu vardı ama reddetti. Ödemedi onun için ölmesi lazım.

Dolu:Eee benim burada ne işim var. Görgü tanığı mı olayım. Öldürüsen öldür.

Baran:Sen vur onu. Öldürme bacağından vur. Bunu görmek istiyorum.

Dolu:Senin borcun için ben niye elimi kana bulayayım.

Baran:Seni daha çabuk bırakmam için.

Dolu:Aslında yapabilirim ama senin için değil saydığın şeyler için böyle insanlar zaten yaşamayı haketmiyor. Öldürmem ama yaralamak bile benim için büyük bir şey.

Elimdeki uzun namlulu ve dürbünlü silahi (isim belirtiyorum)  eline verdim. Önce silaha sonra bana baktı.

Baran:Ateş etmeyi biliyor musun?

Dolu:Ben çok poligon coşturdum canum.

Baran:Madem o kadar iyisin o zaman ateş et sağ alt bacak baldır kısmı.

Dediğimi yaptı. Birkaç saniye bekledikten sonra tam dediğim yere sıktı. Ama adam sapasağlam duramaya devam etti sonuçta sadece bir  yansıma.

Dolu:Beni kandırdın.

Baran:Sadece cesaretini gözlemlemek istedim. Ve atışta da çok başarılısın tebrikler.

Dolu:Ben cesur bir insanım zaten burda bana adam vurdurarak cesaretimi ölçemezsin. Aslında bu bir cesaret de değil bu arkadan vurma. Asıl cesaret o adamın gözlerinin içine baka baka sıkmak. Cesaret bu.

Bana ayarı verdikten sonra merdivenlerden hızla indi. Aşağıdaki arabaya binip beklemeye başladı. Aslında şehrin göbeğindeydik ve kaçsa kaçardı. Ama o kaçmaya çalışmadı ve tepkileri de "Ben selim'in kızı değilim" diye haykırıyordu. Adamlardan haber gelene kadar tam inanamasam da sanırım inanıyorum ona. Umarım Su değildir. Umarım onu öldürmek zorunda kalmam.

KIRIK KANATLAR (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin