Mafyanın Bakıcısı

Mafyanın Bakıcısı -59

Defne 'den

Birden bire ayağa kalktım çömeldiğim dizlerimin üzerinden bunu beklemiyor olacak ki bana baktı, gözlerinden akan yaşlarla, her ağladığı saniye titreyen çenesi ve büzüşen dudaklarıyla, dudaklarıyla eşit değer olan buruşuk yüz ifadesi ile.

Şuan ne olursa olsun hangi şartlarla olsak olalım karşımda oturan ve bana bakan koskoca adam değildi bu ' Koskoca adam ' kalıbına sığmış bir bebekti.

Öylece baka kalırken " Defne..." Diyebilmişti sadece aldığı her nefes kesik kesikken kalbi onu yeterince zorluyordu anlaşılan bir de bunun üzerine ağlamaları da eklenince.

" Yine bir  oyun içindesin dimi Ömer? Yine bir gülüp iki ağlatacaksın beni, yine benden başka herkese kucak açıp bana gelince iğreneceksin."

' Ops! Bu sözcükler benden bağımsız olarak dudaklarımın arasından çıktı! Ben söylemedim ben söylemedim!'

' Sanki kendisi Ömer de, adama dediğine bak Defne kızım ya her konuda nasıl zeytinyağı gibi üste çıkıyorsun amına koyayım adama yapmadığını bırakmadın!'

Büzüşen dudaklarıyla çenesi titrerken göz yaşları göl misali akıp yol çiziyordu yanaklarına doğru, başını iki yana salladı ağlayarak.

Ağlarken dudakların titreşimi ardından çenesinin oynatmaları çok güzeldi bee! Gözüm takıldı dudaklarına istemeyerek değil bilerek, isteye isteye takıldı gözlerim dudaklarına oradan da titreyen çenesine.

" Hayır- hayır."

' Dudaklarının üstüne düşen göz yaşları çok cazipti şuan ha birde yaşlardan nasibini almış ıslak mı ıslak dolgun dudişleri.'

' NE OLURSA OLSUN BE YETER!'

Gözlerim Ömer'e baktı ama kısa bir süre sürdü bu bakışma, gözlerimin adresi tekrardan Ömer'in dudaklarıydı. Garibanım hala kendini bana açıklamaya çalışıyor, bir bilse benim kendi içimde ne savaşlar verdiğimi? Ve aklımdan geçenleri?

Olduğum yerde  ayak ucuna yükseldim ben artık Ömer'i istiyordum ne olursa olsun! O istemese bile ben onu istiyordum artık!

Ayaklarımın ucuna  yükseldim demiştim dimi? Yükseldim... Ve Ömer'in dudaklarına yapıştım dudaklarım dudaklarıyla üstünde öylece dururken gözlerimi kapattım, daha şimdiden kendimden geçmiştim.

Titreyen sol elimi yanağına sakallarını koyarken dokunmaktan korkuyordum onlara , elim titriyordu vücudum titriyordu.

Dudağının üstünden konuştum kesilen nefesim yüzüne vuruyordu o kadar yakındım Ömer'e. " Ömer... " Durdum ve nefes aldım konuşmak için bir nefese ihtiyacım var. Onun gözleri ıslak kirpik uçlarıyla kapalıyken  benim gözlerim dudaklarına kaymıştı yeniden.

Islak dolgun dudakları yanağın bir milim uzağında dururken elimi alt dudağına getirip baş parmağımla üstünden geçtim. Demiştim dimi size dokunmaktan korkuyorum diye? Bende dokunmadım elim titriyordu.

Alt dudağına baş parmağımla dokunurken elimin titreşimi artıyordu. Dolgun alt dudağın hizasından geçtim işaret parmağım ile.

" Öpsene beni? Kendi isteğin ile, korkmadan isteyerek?" Oğlum çok güzelsin lan (!) Bir içim su gibi..."

" Sende kalbe zararsın, " sustu kesik kesik nefesini içine çekip ardından yüzüme çarparken nefesimi " kalbime." Diyerek konuştu derin derin nefesler alıyordu. 

Gülümsedim.

İşte kıvama geliyordu yavaş yavaş Ömer'im! Benim olacaktı sonunda.

" Söz veriyorum yavaşça yapacağım her şeyi, yani nasıl yapacağım bilmiyorum ama." Güldüm ve dudağına yapıştım yeninden.