Ömer' denSevdiklerimi birer birer kaybediyorum, ilk önce annem öldü, baba sevgisi nedir bilmiyorum zaten annem öldükten sonra değişti bana Berat İplikçi. Yıllardır kaybettim baba sevgisini aramakla geçti ömrüm ben annemi kaybettikten sonra babamı da kaybettim.
Babamdan sonra Defne dedim o da sağ olsun bir güzel ağızıma sıçtı. Oğullarım? Onlar yanımda ama bir o kadar uzağımdalar? Neden mi babam olacak adam yüzünden? Onlara zarar verir diye keşke lan keşke... Gökhan , Biray gibi onları da saklasaydım keşke!
Şimdi ise Müdür? Lan ben nasıl adamım da ne geleceğime sahip çıkabiliyorum ne de geçmişime? Ne de el kadar olan köpeğim Müdür 'e?!
Telefonu elimde kıskıvrak tuttum sıkı sıkı. Dayanacak gücüm yoktu benim daha!
" Oğlum siz gelin buraya bir gelin gelin siz (!)"
" Abi Müdür? " Demesiyle kendimi sıktım gözlerimi kapattım hızlıca.
Gözlerim kapalı derin nefesler aldım hızlıca hala Müdür diyordu bana hala! " Oğlum gel dedim!!!"
" Müdür? " Dediği gibi bendeki sınır dolmuştu her şeyin bir sınırı vardı dimi? Bende insandım.
Telefonu kulağıma bastırdım iyice parmaklarım kırılacaktı sıkı tutmaktan o kadar sıkı kavramıştım ki... Her zerrem ateş misali yanıyordu hissediyorum sinirden her yerim kızarıyordu şimdi!
" BANA ŞİMDİ Mİ MÜDÜR DİYORSUN KEMAL ŞİMDİ Mİ?!!! KAYBETTİKTEN SONRA MI HE!? ABİ MAMİ YOK!!!! KEMAL ABİ MAMİ YOK! GELECEKSİNİZ LAN BURAYA GELECEKSİNİZ!!!! YARIM SAAT İÇİNDE BURADA OLMAYAN OLURSA ONU EBESİNİN AMINA SOKARIM! MOTOR MU TAKARSINIZ BİLMEM GÖTÜNÜZE FÜZE Mİ TAKARSINIZ BİLMEM! AMA SATTİ SATTİNE BURADA OLACAKSINIZ OĞLUM!!!! SATTİ SATTİNE!!!"
Nefesim kesiliyordu nefes almakta zorluk çekiyordum soluk almak için tavana baktım gözlerim kayıyordu tavadaki lamba birken iki olmuştu ve birbirinin içine girip girip çıkıyordu.
Ağızım açık tavandaki lambaya bakarken elimden telefon kaydı.
" Ömer!!!! " Diyen ince bir ses duydum telaşla.
Sesi tiz geliyor gittikçe de uzaklaşıyor duymaktan zorluk çekiyordum ekolu gibiydi sesi. Gibisi yok öyleydi anasını satayım!
" H-ü-se-y-in (!) "Sesim kısık kısık geliyorken Defnenin yanında kekelemekten nefret ediyorum nefret!!
" Abi abim söyle? " Hüseyin'in her söylediği kelime ardı arda bine bin katarak bana geliyordu sayısız " abi abim" sözleri vardı.
" Def - Defneyi - g-ö-tür bura-dan!" Dememle yutkundum tükürüğüm bir kaya kadar sertti boğazımda yutkunamıyordum taş kesilmişti.
Defnenin çığlıkları " Bırak beni Ömer iyi değil! Bırak! Ona gideceğim!!!! Bırak!" Demelerine karşın Hüseyin'in . " Defne abla lütfen, gitmemiz gerekiyor! Lütfen gidelim! " Diyordu.
Onları duyuyor ama ulaşamıyordum. Tavadaki lamba aklımı karıştırıyordu. Sonunda lamba parlayıp gözümü alınca bu işkence bitecek sandım.
Ama olmadı.
Lamba parlayıp gözümü kamaştırınca sol gözümü kıstım yüzümü buruşturup başımı sola eğirmiştim, sol kolumu kendime siper yapmamla makineden sesler geliyordu bir şeyler kopmuştu kolumdan. Amacım bana doğru gelen ışığı engellemekti.
Kendime siper yaptığım kolumun arasından öyle bir ışık geldi ki gözlerimi sıkı sıkı yumdum.
" Çıkın buradan ne olur (!) Yalvarıyorum çıkın buradan (!)"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Bakıcısı
FanfictionBir gün hastaneye ambulans ile hasta getirdiler ama getirmek ne kelime başbakan gelse o adamın yanında sönük kalırdı o derece herkes etrafında kul köle olurken ben sadece etrafında dağ gibi görülen adamlara bakar kaldım hepsi bir ağızdan " abi iyi o...