Defne 'den
Karanlık bir ortam... Ben gecenin koynunda değil 'de , Ömer'in kolları arasında nefes alıyordum, göğüs kafesi inip çıkarken saçlarıma çarpıyordu ılık nefesleri.
Ben ise beynim içinde dönüp dolaşan düşünceler karmaşıklığını yok sayarak iyice sindim sevdiğim adamın göğsüne.
Bir elimde inip kalkan göğüs kafesindeydi, kalbinin tam üstüne koymuştum elimi, göğüs kafesinin içindeki o küçücük organ ' Ömer'in
Kalbi ' Çok hızlı atıyordu göğüs kafesini delecek kadar.Bir an için başımı yaslandım göğüsten kaldırmadım ama gözlerim onun yüzünü takip ediyordu.
' Ömer'in nefeslerini dinlemem lazımdı. Ama nasıl? Hareket etsem Ömer uyanacaktı bunu riske alamazdım kolları ile bütün bedenimi sarmıştı çünkü.'
Bunun için göğüs kafesindeki elimi yüzüne çıkararak tenini okşadım. ' Tenini, sakallarını, güzel yüzünü.'
" Ömer?" Ses yoktu ama sıcacık nefesi yüzüme çarpıyordu, elimi okşadığım sakallardan hiç çekmeden bir kez daha seslendim.
" Ömer?"
" Hı?" İki kelime bir insanı nasıl mutlu edebiliyorsa beni de o kadar mutlu etmişti.' Hı?" İki kelime...
Gülümsedim, tenini okşamaya devam ederken konuşmayı da ihmal etmemiştim " Sesini özledim ." Cümlemin bitişiyle tek gözünü açması bir olmuştu. Benim yüzümle karşı karşıya kalan Ömer'im gülümsemiş dudak kenarı kıvrılmıştı.
" Oy bebek ." Dudaklarını ardı ardına saçlarıma bastırmış öpücüklere boğmuştu , bende baş bölgeme konulan öpücüklerin etkisiyle kıkırdandım sırada " Benim bebeğim . " Demiş rahat nefesler almış bedenimi daha sarmalamıştı güçlü kollarıyla.
" Ömer benim lavaboya gitmem lazım."
" Gitme." O kadar rahat o kadar profesyonel bir şekilde söylüyordu ki onun bu haline gülmeden edemedim .
" Ama gitmem lazım yoksa altıma işerim ." Aynı rahatlıkla;
" Bana ne işe, hem bebek değil misin işe altına ne olacak?" O rahatlığın yanı sıra üstüne uykulu halinde sesine yansımıştı Ömer'in , o uykulu ses tonuna inat benimle konuşmayı kesmedi. " Hem de bu sayede tam tamına bebekliğini görmüş olurum ne var?" Yorgundu peş peş aldığı ilaçlar onu halsiz hale getirse de yarasına iyi gelmiş bir nebze olsun acısını hafifletmişti Ömer'in.
Kapkaranlık bir ortamda oturur pozisyona geldim , ne kadar Ömer'e yatağa de beni dinlememiş " Yatak daha kapsamlı bir eşya ben seninle aramıza hiç bir şey girsin istemiyorum güzelim." Demiş ardından çapkınca gülerek göz kırpmıştı bana.
" Bu koltuk hem daha rahat hem daha konforlu." Dedikten sonra beni çıldırtacak gülüşleriyle cümlelerine ekleme yaptı. " Hem." Başını eğmiş tuttuğu bileklerimin üstüne öpücük kondururken şah damarımı baş parmağıyla okşuyordu.
Bu konuma gelene kadar Ömer ile geçtiğimiz ufak koltuk krizi gözlerimin önünden geçiyordu, üzerine doğru eğildim saç tutamım Ömer'in yüzüne düşerken, hemen o saç tutamımı kulak arkama sıkıştırdım.
Gözlerimin içine bakarken ; " Böyle can cana koyun koyuna yatsak olmaz mı? " Bana sorular sorarken masum bakışlar çerçevesinde beni izliyor tepkimi ölçüyordu , ama o bana bakan bakışları var ya... o kadar masumdu ki tıpkı ' Bebek gibi...' asıl Ömer benim bebeğimdi de haberi yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mafyanın Bakıcısı
FanfictionBir gün hastaneye ambulans ile hasta getirdiler ama getirmek ne kelime başbakan gelse o adamın yanında sönük kalırdı o derece herkes etrafında kul köle olurken ben sadece etrafında dağ gibi görülen adamlara bakar kaldım hepsi bir ağızdan " abi iyi o...