Mafyanın Bakıcısı

Mafyanın Bakıcısı -63

Ömer ' den

Hayat dediğimiz şey? Zaman kayramı olup aylar, yıllar geceler diye ayrılırken kendi içinde, bende kendime düşen payımı almıştım hayattan.

Gündüzleri yaşayıp ayları yıllara çevirdiğimde ise benimde payıma ' Gece' düşmüştü.

Ben Ömer İplikçi! İnsanlar hayatı yaşarken hayatı yaşamak için gün ışığını hatta güneşin doğmasını beklerken ben saatleri sayıyordum.

Neden mi?...

Gecelere kavuşmak için...tekrardan söylüyorum iyi dinleyin ha! Ben Ömer İplikçi! Her gece ranzama yatarken yetimhane köşelerinde kolumu başımın altına koyar öylece tavana bakardım.

Ta ki oğlum Hüseyin yatağın ucuna gelip  " Paba hayal kurma zamanı'' deyip dikkatimi dağıtana kadar.

" Geldin mi kerata?" Deyip gülerken konuşma şekli aklıma geldikçe gülümsüyorum nasıl unutabilirim ki o konuşmayı? Kelimeler ağızdan çıkıyordu ama top top anlayabilene aşk olsun.

Başını sallayıp minnacık işaret parmağını dudağına götürüp " Şist paba abimler uyuyor sesiz ol." Demesi ve benim ardından kollarımı açıp onu kolları arasında almam.

" Hazır mısın benim küçük su balığım? " Başını sallayıp " Hı hı hazırım paba." Deyişi ile iyice sarmaladım oğlumu. Başına öpücük kondurmamla iyicede sokuldu bana.

" O.. " durdum " Peri kızıyla hep beraber büyük kocaman bir eve taşımışız bahçesi de kocaman ha etrafında koca koca cam ağaçları -"

" Paba salıncakta olsun ama oturaklı." Kaşlarımı çattım anlamak için " hani oturuyorsun da sallanıyorsun ya kendi kendine." 

" Ha anladım sen şey diyorsun Hamak salıncak." Bu sefer benim su balığım olmuştu aynı benim gibi kaşlarını çatmıştı.

" Hayıy paba oturaklı salıncak o." Güldüm içtenlikle benim oğlum çok tatlıydı şuan.

" Sesiz ol lan abinler uyuyor." Küçücük gözleri çıkmıştı yuvalarından ama daha çok şaşırmış efekti veriyordu.

" Hi ben onları unuttuyum ki "  Bana ve yatağa iyice sindikten sonra güldüm çarpık çarpık.

" Hadi paba devam et." Deyişi ile kendi hayal dünyama geri döndüm. Olmayacak hayallerime...

Gözlerim tavanda elim başımın altında devam ettim kaldım yerden anlatmaya.

" Kocaman bir eve taşınmışız." Güldüm tekrardan  " oturaklı salıncaklı olan ." Hüseyin'in dediği aklıma gelmişti.

" Ben abinlerle maç yaparken sen o- o peri kızıyla bizi izliyorsunuz gülerek."

" Ya paba bende oynamak istiyoyum sizinle." Kaşlarımı çattım kızar gibi. 

" Olmaz lan senin astımın var."

" Tamam paba."deyip kafa sallaması uysal bir kediciği andırıyordu tayfanın en uslu çocuğuydu Hüseyin, ve en duygusalı benim canım oğlum.

"Biz abinlerle maç yaparken o kadar terlemişiz ki o- o peri kızı bize kızıyor." Hayaller çok güzellerdi be gerçekler ise acı. 

Her ' Peri Kızı' deyişimde boğazım düğümleniyor boğazımda oluşan o sert kaya gibi tükürüğü tutamıyordum bir türlü.

Çünkü Defne Peri Kızı olamayacak kadar güzel melekleri kıskandıracak kadarda kusursuzdu. Defne benim olamazdı ki.