Mafyanın Bakıcısı -62

548 290 58
                                    

Defne'den

Üzerimde beyaz kayıkçı yaka altımda mini kot etekle Ömer'in kucağında oturuyordum sandalye de, sağ eli belimi kavrarken sol elini de bacağıma getirip elinin üstüne elimi koymuştum.

Ama benim sol elim boştaydı ve Ömer'im saçlarıyla oynuyordum yüzüm asık kahvaltı masası kurulu.

" Niye yüzün asık senin? " Diye sorduğunda asık olan suratım daha asıldı.

" Asık değil benim suratım."

" Ondan mı? Gözlerini kaçırıyorsun konuştuğun her kelime ağlamaya yakın gözlerin dolu?" Ağlayacak mısın beni adam? Sus artık...

" Hiç de bir kere sana öyle gelmiş Ömer?" Sesim titredi Allah kahretsin konuşmak istemiyorum istemiyor!"

Kafa sallayıp güldü bana doğru gözlerindeki parıltı yıldızlarda bile yoktu ve ben o yıldızların arasında yaşamak istiyordum yaşamak!

" Hım peki anlıyorum 'Bebeğim' den Ömer'e geçiş yaptık çok güzel." Omuz siktim saçlarıyla oynayan elim durdu başım aşağı düştü.

Yüzüne bakamıyordum artık.

" Bana ne... " Başımı kaldırıp yüzüne baktım tekrardan " Bebeği, annesini üzdü de ondan Ömer'e geçiş yaptı."

Benim kırgın üzgün sesime gülerek ve dalgacı kendinden emin cevap vermesi sinir kat sayımı yükseltirken kızamıyordum öyle tatlı gözüküyordu gözüme...

" Allah Allah benim niye haberim yok bundan acaba?"

" Çünkü kendi isteğini alıp beni yatakla baş başa bıraktın amına koyayım der gibi , zaten koydun da neyse." Cümlemin bitişi ile ağlamaya başladım boynuna sarılarak.

Eli saçıma gitti konuşmak için nefes aldığında saçlarında olan eli hareketlendi ve okşamaya başladı.

" Ya Defne'm güzelim yaran var biliyorsun? " Sustu derin bir nefes alışı sabır çeker gibiydi.

" Benimde gücüm bitti devam edemedim." Dudaklarımı ısırdım kırdığım pot karşısında ya da siz buna şuursuzluk diyebilirsiniz? Çünkü tam' da öyleydim.

" Yüzüme bakmadan çekip gittin odadan."

" Özür dilerim yapmamam gerekiyordu ama işte utandım senden bakamadım güzel yüzüne." Saçlarımı okşayıp boynuma öpücük kondurdu.

Burnuna kokumu öyle bir çekti ki nefesine aşık oldum, başımı kaldırdım daha fazla ne Ömer'i ne de kendimi üzecek değildim.

Kendimi geri geçip yüzüne baktım. " Seni seviyorum İplikçi." dediğimde elini yanağıma koydu. Yanağımı baş parmağıyla severken bana yaklaşıyordu gözleri benimle dudaklarımla arasında gidip geldi.

Yaklaştım, yaklaştı... Bekledi... Bekledim... Ve dudaklarıyla dudaklarım birleşti. İçine çektiği dudaklarım değil bendim. Konuşamıyor ama aldığı nefes bana " bende seni seviyorum Defne " diyordu. Olsun nefesi nefesime karışsın yeterdi bana, binlerce öpücük bu öpücüğe değerdi.

Kendimi geri çektim istemezsem de.

" Hadi kahvaltı vakti, saat üçe geliyor ama olsun." Güldüm o kadar güzel bakıyordu ki bana içimdeki mutluluk kırıntısını nasıl tarif edeceğim bilemiyorum.

Hazırlanan, et, surat as derken anca masa hazırlamıştım, Ömer hala korkuyordu bu evden bir şey dokunmamaya özen gösterse de korku dolu bakışları onu ele veriyordu.

Tabağın kenarındaki duran çatalı elime aldım hemen vakit kaybetmeden çatalın ucuna gözüme kestirdim salatalığı batırdım.

" Aç ağızını annem uçak geliyor." Dememle göz devirdi tipini yediğim.

Mafyanın Bakıcısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin