BİR DAMLA GÖZYAŞI

yeniden

yarenur dediğim şeye boş bakışlarla bakıyordu.egeyle lise birde sevgili olmuştuk ve hayatımızın her anını beraber yaşadık. herkes kabullenmişti bizi ve ayrılacağımız kimsenin aklına gelmezdi en başta benim tabi ki.. sessizliği bozan yarenur oldu.

-Anlat bakalım ne oldu

- bitirdi ve gitii ne olduğuna bende bir anlam veremiyorum buluşmak istedi artık yapamayacağını dedi ve beni bıraktı geldiği yoldan bu kez geri dönüşü olmayacak gibi gitti

-kavga felan mı etmiştiniz ege böyle yapacak biri değildir

- hayır herşey aynıydı

- hira inan ne diyeceğimi bilmiyorum.

yarenurun ailesi başka bir şehirde yaşadığı için tek başına kalıyordu bende çoğu zaman onunla olurdum her zaman beni mutlu edecek bir şey bulurdu o günde uzun uzun konuştuk ve kendimi daha iyi hissettiğimde aklıma bay ukala geldi acaba o kimdi ve neden buradaydı? bunları yarenura demedim yanlış anlayabilirdi zaten rezil olmuştum of of belki de hayatımın en harika dakikalarını sakarlığım duygusallığım ve boş konuşmam yüzünden batırıyordum. derin derin dalmış o ukalayı düşünürken kendime kızdım daha sabah sevgilisinden ayrılanan ben değil miydim şimdi bu yüzümde ki gülümseme de neydi ??

yarenur elinde koca bir pastayla yanıma geldi ve daha iyi misin dedi.

tabağı elinden alırken konuyu açmaya karar verdim.

-Yarenur

-efendim canım

- buralara yeni biri taşındı mı bizim yaşlarımızda

-bilmiyorum ki niye sordun?

- hiç,hiç öyle merak sadece

beni benden bile iyi tanıyan yarenur bir şeyler olduğunu anlamış olacak ki bana yine ne işler karıştırıyorsun der gibi bir bakış attı fakat şu durumda üstüme gelmedi bende anneme bir kaç gün burada kalacağımı haber verdikten sonra yarenurla güzel bir komedi filmi izledik.o uykusunun geldiğini söyledi ve uyumak için odasına gitti saat geç olmuştu hava almak için balkona çıktım ne ilginç bir gün yaşamıştım gözlerimden ince ince akan damlaları silerken aklıma çocuğun eline düşen bir damla geldi yine onu düşünmeye başladım.gerçekten çok hoştu belki de değildi o an büyülenmiş kırılmış bir halde olduğum için bir türlü karar veremedim. her defasında kendimi rezil ettiğim için kafamı balkonun korkuluklarına vurmaya başladım kendime hakaret ediyordum ve bir başka ses bana eşlik etti..

-senden süpheleniyordum ama şu an kesin karar verdim deli felan mısın sen yada ne yaptığını bilmeyen aptal kız daha mı uygun ?

- ya yine mi sen

- ne oldu deli hoşuna gitmedi mi

- bak bakalım hoşuma gitmiş gibi mi duruyor

- her neyse senin saçmalıklarınla uğraşacak değilim kafanı vurmayı kes sesten rahatsız oluyorum

- ha ses olmazsa rahatsız değilsin yani

ve yine o ukala gülümsemeyi tüm sıcaklığıyla yüzüne yerleştirdi bu gecelik bu kadar karmaşa yeterdi balkonun kapısını hızla çarparak içeri girdim. kendimi yatağa attım ve tüm bu olanları düşündüm nasıl olurdu da bu hale gelirdik aklım almıyordu bir türlü . beynimi bu kadar yormanın doğru olmayacağını düşünerek kendimi uykunun kollarına bıraktım. uyandığımda saatin 08.00 olduğunu görünce kendime inanamadım uykuya bur türlü doyamayan ben nasıl erken uyanabilmiştim çok ilginçti doğrusu.Yavaş adımlarla yarenurun odasına gittiğimde yatak kurtuluş savaşından gazi olarak çıkmış gibiydi. bir kız nasıl bu kadar şekilsiz uyuyabilirdi onu uyandırmadan kahvaltı hazırlamaya karar verdim. mutfağa geçerken kendime yeni bir hayat kuracağıma dair söz verdim. Ve canım arkadaşıma harika bir masa hazırladım mutfakta oldukça başarılıydım. yarenurun yanına gidip yanağına tam bir babaanne öpücüğü kondurdum. o da başına konan sineği kovalar gibi elleriyle saçma hareketler yapıyordu onun bu şapşal halleri beni güldürmeye yetmişti.yatakta doğruldu ve başladı söylenmeye..

-ya hira kızım tamam depresyondasın ama yataktan niye çıkıyorsun hadi çıktın ne diye beni uyandırıyorsun kesin yine karnın acıktı yoksa ne işin olur bu saatte ayakta....

-sana kahvaltı hazırladım

-ha

- duydun işte hadi kalk artık

yarenur sanki çok tuhaf bir şeyle karşılaşmış boş bakışlarla bana bakarken onu sürükleyerek yataktan indirdim.

-tamam hira pes ediyorum yüzümü yıkayıp geliyorum dedi.mutfağa geçip çaylarımızı doldurdum.yarenur geldiğinde gözleri kocaman açıldı. ama hakkını yemeyelim şahane bir kahvaltı hazırladım.

-bugün özel bir günde ben mi unuttum

-evet çok özel

-mesela

-yeni hayatımın ilk günü yare saf olma kızım bak o gitti ve yeni hayata merhaba diyorum

-o halde gidiyoruz

-nereye

-bugün okuldan arkadaşlarla birşeyler içeriz demiştik

- bilmem ki beraber mi birşey yapsaydık

-şş hadi ama

-tamam hadi kahvaltı yapıp hazırlanalım.

yaklaşık 2 saat masada dedikodu yaptıktan sonra kalkıp hazırlanmaya başladık kışın sonlarına doğru geldiğimiz için bugün hava güzeldi kısa kolları biraz uzun bir elbise giydim hafif bir makyajla artık hazırdım. evden çıktığımızda sanki küllerimden yeniden doğmuş gibi bir hava vardı üzerimde. tahtadan yapılmış küçük sevimli bir kafeye gelmiştik içeride bizim sınıftan arkadaşlar vardı. hepsi egeden ayrılmış olduğumu öğrenmişlerdi ki bana bu kadar sıcak davranıyorlardı. tanımadığım bir iki erkek daha vardı ama hepsi kafa dengi çocuklara benziyordu. sohbet muhabbet kendimi iyice kaptırmıştım eski hira geri dönmüştü. o sırada bizim sınıftan sametin bir arkadaşı birazdan kuzenim gelecek sorun olur mu dedi böyle şeyleri kafaya takmazdık onu da davet ettik.yaklaşık yirmi dakika sonra masada ki tüm kızlar kapıya daldı. hayırdır diye kızları azarlarken birden göz göze geldik.bu kadarı tesadüf olmazdı