OKUL

169 19 6
                                    

Bir kaç gün geçmiş olmasına rağmen Topraktan hiç bir haber yoktu.Böyleydi işte bu yüzden güvenilmezdi erkek milleti dediğimiz gereksiz topluluğa.Dün akşam Yarenurlarda kalmama rağmen onu görememiştim.Neden hala aklıma  geliyordu  bilmiyorum.İstemiyordum.Çekiciliği,erkeksiliği beni ne kadar etkilese de uzak durmayı bilecektim.

•O biraz zor dedi içimde ki ses bana düşmanmış gibi.

Off!Yarın okul vardı ve benim artık normal hayatıma geri dönmem gerekiyordu.Bu düşünceyle birlikte o güzelim mavi bulutların üzerinden yere çakıldım.Duşa girip biraz rahatlamak iyi gelebilirdi. Ne yazık ki banyoya girdiğimde buharlaşmış olan cama büyük harflerle Toprak Sarraf yazdım.Bir süre oraya baktım.Aklıma geldi Toprak beyin ukalanın halleri.Masum ama insanı etkileyen yüz hatları,spor salonundan fırlamış gibi görünen vücudu,ses tonunda ki büyü,ve insanı baştan çıkaran kokusu...

Ah be Toprak gözyaşımla şekillenecek olan adam neden erkeklerden bu denli uzaklaştıktan sonra çıktın ki karşıma geç kaldık sanki o eşsiz mutluluğa..

Banyodan sonra saçlarını tarayıp hemen yattım saat zaten geç olmuştu.Sabah erken kalakacaktım. Sabah uyandığımda okullara neden bu kadar erken saatte başlıyorlar diye küfürler yağdırarak yataktan çıktım baharın taze kokusu bile beni mutlu edemiyordu şu an dengesiz dengesiz bir şekilde banyoya gidip elimi yüzümü yıkayıp okul kıyafetlerimi dolaptan çıkarıp üzerime geçirdim.Sabah erken saatlerde kahvaltı yapınca her zaman midem bulandığı için kahvaltı yapmadan çıktım evden. Aşağı indikten bir beş dakika sonra servis geldi.Kulaklıklarımı takıp cam kenarına geçtim dışarı bakarken bir kaç gün önce Toprakla oturduğumuz yeri fark ettim. Gözlerim yandı bir an.Kirpiklerim birbirine karışırcasına kapattım gözlerimi.Yarenurun servise binmesiyle tüm bu duygusal anlar yok oldu.Sanki yıllardır görüşmüyormuşuz gibi atladı üstüme.Okula gelene kadar ay bu dönem okula çok tatlı taş benzeri biri gelecekmiş diye anlattı durdu.Okula geldiğimizde müdürün o iğrenç konuşmasını dinlemek istemiyordum okulun etrafında ki bir kafeye geçip oturduk.Tüm kızların gözü karşı masada okula bu dönem başlayacak olan çocuktaydı.O ise ısrarla bizim masaya bakıyordu. Herkes onunla ilgili konuşuyordu.Arkadaşlarla sohbete daldığımız sırada okuldan yükselen zil sesiyle yerimizden kalktık okula geçtik.Öğrenci olmanın getirdiği zorlukla 8 saat çekilecek dersimiz vardı. İşte böyle şu an Bay Ukalaya ayıracak zaman yoktu.Ama içimden de yüzünü görsem fena olmaz diyordum.

•Onu deli gibi özlüyorsun işte diyen iç sesimi bastırmaya çalışıyordum.

-Hira ya

-Ne var yare ne

-Şu yeni gelen çocuk

-üff yine mi aynı konu

-Ya dur hep sana bakıp duruyor diyecektim

-Banane

-Ama şimdi de sana doğru geliyor

-Sanane

Neeee! yare onu hemen gönder gelmesin yanıma diyecektim ki zaten çok tanıdık 2 el onun önünü kesmişti.

-Sen nereye gittiğini sanıyorsun sesi de gelince kafamı kaldırdım.

-Ya yare onun ne ne işi var burada?

diyebildim titreyen dudaklarımla.

BİR DAMLA GÖZYAŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin