Toprak beni öylece bırakıp gittiğinde herşeyimi kaybetmiş gibi kaldım o benim hiç bir şeyim değildi ki.Asla olamazdı.Sadece bir kaç gün içerisinde beni bu kadar büyüleyen bir insana yakışmazdı bu sıfat.Bir anda çıktı dudaklarımdan istemiyordum başkalarının onu bilmesini.Kaç gün geçmişti hiç bir haber yoktu ve içimi kemiren çok kötü bir his vardı.Toprak neredeydi ne yapıyordu? Okulun ilk haftası ders yok gibi bahanelerle annemi kandırıp doktordan da rapor alıp okula gitmekten kurtulmuştum.Ama yaptığım büyük bir hata vardı ve onu düzeltmem gerekiyordu.
-Anne ben çıkıyorum
-Nereye?
-Hiranın yanına gitmem gerek
-Akşam yemeğinden önce evde ol.
-Pekii
Annemden izin aldıktan sonra hızlıca çıktım evden.Topraktan özür dileyecektim.Bir anda gelen bir cesareti kaybetmemek adına hiç beklemeden vurdum kapıya ama açan olmadı.İnat etmiştim bi kere bekleyecektim.Tam o sırada o kata biri geldi.
-Afedersin kime bakmıştın
-Toprak nerede acaba
-Bir kaç günlüğüne ailesinin yanına gitti
-Peki,ne zaman dönecek
-Yarın sabah 8 de burada olur.
-Teşekkür ederim
-Siz kimsiniz
-Hiç,hiç kimse
-Peki..
Bu aralar hiçlerle kafayı bozdum.
Ama bir hiç uğruna da onu kaybetmek gibi niyetin yoktu.Eğer eve gidersem sabah o saatte evden çıkamazdım yani tek çarem *Yarenur* ama annemi ikna etmek biraz zor olacaktı.
Büyük bir heyecanla telefonumu açtım ve annemi aradım.
-Alo,anneciğim
-Hayırdır kızım bu samimiyetin sebebi ne?
-Anne ben bugün Yarenurlarda kalabilir miyim?
-Kızım! iyice yerleştin oraya olmaz bu gün eve geleceksin.
-Anne ama
-Neden kalacaksın peki
Evet şimdi ne diyecektim keşke biraz düşünüp arasaydım.
-Ee,anneciğim Yarenur hasta olmuş yalnız bırakmak istemiyorum.
-Al yarenuru gelin buraya tek başınıza kalmayın.
-Anne kızı bir daha dışarı çıkarmak istemiyorum.
-Tamam bakalım.
-Çok teşekkür ederim annem benim!
-Hadi hadi şımarma işim gücüm var
-Tamam,görüşürüz
......
Yarenura olan biteni içimdekileri anlattığımda gözleri fal taşı gibiydi.Ama kararlıydım sabah kendimi açıklayıp affettirecektim.
Bu ne ya sanki sevgiliyiz de uğraşıyorsun diyen iç sesime aldırmadım.
-Yarenurla biraz daha sohbet ettikten sonra yatmak için odalarımıza gittik.Sabah erken kalkacaktım.Tabi uykunun imkansız olduğunu anlamışsınızdır.
Sabah 7 gibi alarmın sesiyle uyandım. Normalde alarmı 18 kere erteleyip yataktan çıkmam gerekirken şimdi tek seferde kalkmış olmam hayli ilginçti.
Hızlıca hazırlanıp çıktım evden evet merdivende bekleyecektim.Yapacaktım bunu ne kadar aptalca olsa da.İçimin rahat etmesi gerekiyordu. Bekle bekle gelen yok.Merdivenin bir kenarında oturdum bekliyordum.Yalaşık bir saat kadar bekledikten sonra tüm umudum tükenmiş bir şekilde ayağa kalktım.Eve girecektim ki yine o bilindik hoş kokuyla doldu içim.
-Toprak!
cevap yok.
-Toprak ben...
Daha cümlemi bitirmeden yanımdan hızlıca geçip gidiyordu.Arkasından seslendim.
-Toprak! ben üzgünüm özür dilerim.
-Hiç bir anlam ifade etmiyorsam buna inan gerek yok.
Gerek yok derken sesini yükseltmişti.Vurgulayarak demişti.Ve kapısını hızla çarparak evine girdi.
Bunu beklemiyordum,hiç beklemiyordum gözyaşlarına engel olamıyordum.Yere oturdum ve ağlamam daha da şiddetlendi.Titrek sesimle sayıkladım
*Hiç bir şey olamayacak kadar özelsin.ÖZELSİN!Aşk varsa mutlaka bir yol bulur.Yüzünüze kapanan kapılara aldırmayın.Sevin!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BİR DAMLA GÖZYAŞI
RomanceBundan aylar öncesi kimisi için sıradan bir kış günü iken benim dönüm noktam olacağını nereden bilebilirdim ki ? 04.01.2014 havanın soğukluğundan çok heyecandan titriyordum. iç sesim kötü bir şey olacak diye tırnaklarımı kemirmeme sebep olsa da kend...