Sky diving macerasını Seungmin ve Minho hariç diğer çiftler iki üç kere yaşamış, yorulunca yakınlardaki bir hamburgerciye gelmişlerdi.
Herkes bir şekilde sipariş işini hallederken Seungmin hemen yanında duran ve ne yiyeceğini anlatma konusunda güçlük çekeceğine adından daha emin olduğu eski eşine bakarak güldü. "Senin adına sipariş vereyim mi?"
"Harika bir fikir, maalesef İngilizcem yetmiyor."
"Biliyorum." dedi Seungmin. "Ne yiyorsun?"
"Dabadaba burger."
Seungmin onaylayıp hamburgerin adını söylemiş, içindeki domatesin çıkarılmasını rica etmiş, Minho'nun bayıldığını McBities'i de siparişe eklemişti. Sosları da ranch ve buffaloyla değiştirdiğinde Minho hazırlanan tepsiyi izliyordu. Eksiksiz bir şekilde hazırlanan tepsisine şapşal bir gülümsemeyle bakarken Seungmin ikisinin hazırlanan tepsisinin parssını ödemiş, Minho ikili tepsiyi eline alıp arkadaşlarının yanına yürürken peşinden ilerlemişti.
İkisi masaya oturduklarında Chan kaşlarını kaldırdı. "Hayırdır, mutlusun?"
"Güzel bir şey oldu da..." dedi Minho tepsileri ayırırken. Sırf duymak için, McBities'ı Seungmin'e uzattı.
"Sana aldım, ben sevmem onu." dedi Seungmin kolasından koca bir yudum alırken.
"Teşekkürler."
"Rica ederim."
"Bu kadar medeni olmak yormuyor mu?" dedi Jisung ağzına Changbin'in patateslerinden atarken.
"Güzel kardeşim, sana ne milletin medeniyetinden?"ç Havla sen çöplüğünde." dedi Hyunjin ona patates atıp.
"Hyunjin çocuk musun sevgilim?" dedi Felix sevgilisinin eline vurup. "Oynama yemekle."
"Eğlenmeyelim mi güzelim?"
"Millet aç aç, sen patates fırlatıyorsun." dedi Jeongin araya girip.
"Bu çocuk niye böyle?" dedi Seungmin. Olur olmaz yerlerde araya girip saçma sapan bir şeyler atıyordu ortaya.
"Yorulmuyor da." dedi Minho gülerek.
"Hepiniz yaşlandınız." dedi Jeongin hafif bir cilveyle.
"Sevgilin 30 yaşında." Seungmin göz devirirken Jeongin kaşlarını çattı. "Yok ebesinin nikahı. 29 yaşında çıtır bir erkek o."
"Çok fark etti." dedi Minho da gülerek. Seungmin soğuk davranmadığı için rahat hissediyordu.
"Senin ruhun ölmüş, sen konuşma." Jeongin hala sevgilisini korurken Chan yaklaşıp yanağını öpmüş, küçüğünün ağzına patates uzatmıştı. "Ye hadi yemeğini."
"Önce öpücük." Jeongin dudaklarını büzdüğünde Chan öpüp geri çekilmiş ve hamburgerini açarak ısırmıştı.
Seungmin ikisine gülerken kulağına yaklaşan Hyunjin'le irkildi. "Bu tatil sadece tatil değil."
"Bizi birleştirme partisi." dedi Seungmin imayla.
"Hayır, Chan Jeongin'e evlenme teklifi edecek. Haber vermedi mi kimse saba?"
"Hayır." Seungmin kaşlarını çatmış, arkadaşlarına bakmıştı. "Ya, kimse neden bana bir şey anlatmıyor?"
"Ne anlatmamışız?" dedi Changbin tek kalını kaldırıp.
"Çok önemli bir şey."
"Bana da bir şey anlatmadı kimse." dedi Jeongin. "Ne oluyor lan?"
"Bilmiyorum, neyden bahsediyorsunuz?" dedi Jisung da.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hanımeli ° 2min °
FanfictionSeungmin, artık dayanamadığı psikolojik baskılar sonucu eşiyle boşansa da her fırsatta Minho'yu arkadaşlarını soruyordur. Bu duruma bir buçuk senedir katlanan arkadaşları sonunda bir plan yapar. Minho ve Seungmin'i barıştırma planı başlamıştır. ▪ ...