selamlar bu bölüme fazla fazla yorum istiyorum çünkü bence ficteki en güzel bölüm bu
"Ne demek kabul edilemez ya? Aylarımı verdim, aylarımı! En başından kurguyu kabul etmeyeceğinizi söyleseydiniz uğraşmasaydım o zaman."
Seungmin sinirle arabayı durdurmuş, elini direksiyona yaslayıp nefeslenmişti. Nereye geldiğine dikkatlice bir bakmış, kulübün arka tarafında olduğunu fark etmişti. Arabayı düzgünce park ettikten sonra iç çekerek inmiş, çoktan kapanmış olan kulübün kapısını açması için Minho'yu aramıştı. Birkaç çalıştan sonra açılan telefonla Minho'nun konuşmasına izin vermemişti.
"Açsana kapıyı, kulübün önündeyim."
"Açıyorum bebeğim." diyen Minho kapıyı açarken telefonu kapatmıştı. Seungmin direkt içeri girmiş, ceketini çıkararak kenara bırakmıştı.
"Ne yapıyordun?" dedi terli ve yarı çıplak olan sevgilisini incelerken. Üstünde penye gri şortundan başka bir şey yoktu.
"Antrenman. Jeongin'le sözleşmiştik ama Chan sürpriz yapacağını söyleyince gitti." dedi Minho kenardaki şişeyi kafasına dikmeden önce. Ağzı su dokuyken göz kırpmış, yutunca konuşmuştu. "Sen nereden geliyorsun bu saatte?" dedi saate başını çevirirken. "Toplantın iki saat önce bitmiş olmalıydı."
"Gezdim avare gibi." dedi Minho'ya dönerken. "Benimle çalış, kıyafet ver önce. Bunlarla imkânsız dövüşmem." dedi Seungmin gömleği ve kumaş pantolonunu gösterirken.
"Olur, gel bir şeyler bulalım." dedi Minho elindeki şişeyi çöpe basket atarken. Ardından yaşam alanına dönen odaya ilerlemiş, oradaki teneke dolapların birini açıp katlı kıyafetleri incelemişti. Sıfır kollu tişört ve penye bir şort çıkarmış, Seungmin'e uzatmıştı. Bir şeye canının sıkıldığı belliydi ama sormak istememişti. Önünde sonunda dövüşürken anlatacaktı nasıl olsa.
Jeongin'in eldivenlerini yerden almış, Seungmin giyinsin diye odadan çıkmıştı.
Seungmin gömleğini çıkarmış, sıfır kolluyu giyip ardından altını da değiştirmişti. Saçlarını eliyle geriye atmış, iç çekip içeri yürümüştü.
"Gel bakalım." dedi çoktan ringe çıkmış bir şekilde ipi kaldıran Minho. Seungmin elinden tutup ringe çıkmış, Minho'nun kollarını tutup havaya kaldırmasına izin vermişti. "Sadece yumruklaşmak istiyorum."
"Sonra sakatlan, değil mi?" dedi Minho sevgilisinin vücudunu esnetirken.
"İp atlatırsan yemin ederim üstüne atlarım."
"Atlatmayacağım." dedi Minho dibine girmişken. Bir süre ayakta esnemiş, ardından yere oturmuşlardı. Seungmin'in sinirli olduğu için oldukça gergin olan bedeni yüzünden ikisi dr bu kısımda zorluk çekse de sonunda Minho tatmin olmuştu.
"Neye borçluyuz bu dövüşü?"
"Yayınevine." dedi Seungmin suratsızca. Minho'nun eline sardığı sargının üstüne eldivenleri geçirişine odaklanmıştı.
"Bakalım senin dişliğin nerede?"
"Yüzüme yumruk mu atacaksın? Ben yumruklarını hedef alacaktım."
"Tedbir güzelim, elim kayarsa görürsün gününü." dedi Minho inerken.
"İstemiyorum düşlük, konuşmak zor onunla." Minho onaylamış, kendi eline eldivenlerini geçirmişti.
"Ben de takmadım, yumruklarıma yumruk at." dedi Minho. Zaten dayak yemezdi amatör sevgilisinden de işte, Seungmin'e bunu söylemesine gerek yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
hanımeli ° 2min °
FanfictionSeungmin, artık dayanamadığı psikolojik baskılar sonucu eşiyle boşansa da her fırsatta Minho'yu arkadaşlarını soruyordur. Bu duruma bir buçuk senedir katlanan arkadaşları sonunda bir plan yapar. Minho ve Seungmin'i barıştırma planı başlamıştır. ▪ ...