17: Çocuk

3.6K 376 284
                                    

Seungmin, son dört beş gündür yoğun programlar yüzünden Minho'yla sadece gece uyumadan önce telefonda konuşabiliyordu ki o da uzun sürmüyordu.

Beş dakikalık konuşmanın ardından Minho önce esnemeye başlıyor sonra uyuyup kalıyordu.

Minho uzun süren, neredeyse 10 saatlik koçluklar yapıyordu; Seungmin ise toplantıdan toplantıya koşarken son tarihi belirlenen kitabını bitirmek için sabahlara kadar yazı yazıyordu.

İkisi de oldukça yoğundu kısacası.

Seungmin kitabını teslim etmiş, neyse ki editörlerin harf ve kelime hatalarını düzenlediği bir sistem vardı, sonunda kısa süreli özgürlüğüne kavuşarak evden çıkmak için hazırlanmaya başlamıştı.

Bu akşam o 19 yaşındaki çocuğun maçı vardı.

Seungmin üzerine giydiği rahat kıyafetlerle Minho'yu fazladan görebilmek için erkenden bara doğru yola çıkmış, ara sokaklardan hızlıca bara ulaşmıştı.

Kapıdaki artık onu tanıyan korumaları geçmiş ve bildirim kabini yerine bar tezgâhının üzerinde oturan arkadaşının yanına gidip arkadan sarılmıştı.

"Selamlar punkçı."

"Selamlar güzellik. Naber?" dedi Jisung arkaya doğru yatıp arkadaşına bakarken.

"İyidir, sevgilimi görmeye geldim."

"Tahminen ne zaman kocan oluyor?"

"Öncekiyle aynı tarihe denk getiririz diye düşünüyorum." dedi Seungmin. "Oo, iki ay mı var?"

"Gibi." Jisung onaylamış, doğrulup dizini altına alarak dönüp arkadaşına bakmıştı. "Ne içersin?"

"Hiç, bugün içesim yok."

"Kibar herif, yıkıl karşımdan." Seungmin arkadaşına gülerken yanlarına gelen Changbin'e gülümsedi. "Selam."

"Hoş geldin Seung. Minho aşağıda." dedi Changbin tezgâhtaki sevgilisini kendine çekip oradan indirirken. "Bin kere söyledim şuraya çıkma diye."

"Ama nasıl rahat?"

"Göstereceğim sana rahatı." dedi Changbin onu alkolleri depoladıkları odaya çekiştirirken. Jisung arkadaşına öpücük atıp el salladığında Seungmin ona gülmüş ve hızlıca insanların arasından geçip aşağıya inen kapıyı açmıştı.

Koşar adımlarla merdivenleri inse de, alıştırma yapan ikiliyi görünce duraksadı.

Isınma hareketi yapıyorlardı.

Ya da yapıyor olmalılardı.

Minho, genci bacaklarının arasına oturtmuş, beline sırtına baskı yaparak ayaklarına kadar iyice uzanmasını sağlıyordu.

Bir süre bu harekete devam etmiş, Juyeon artık belinin ağrıdığıyla alakalı sızlanmalara başlayınca rahat bırakmıştı onu. Genç sonunda doğrulduğunda Minho elini beline koymuş, yuları çıkararak çocuğun duruşunu düzeltip kollarını kaldırmıştı.

"Koç-"

"Yok sızlanma, düzgünce kaldır kollarını." dedi Minho otoriter ama korkutucu olmayan bir sesle. Juyeon bıkmış bir şekilde kollarını kaldırırken Minho onun ensesini tutup başını kaldırttı.

"Koç! Yoruldum."

"On mekikten sonra dinlenirsin."

"Nasıl maça çıkacağım?" diye mızmızlanan çocuğa göz devirdi Seungmin. Hala merdivenin ilk basamağında dikilerek ikisini izliyordu.

hanımeli ° 2min °Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin