hanımeli ° 2min °

13: Best Seller

Seungmin, seminerden birkaç hafta sonra yayımlanan kitabıyla satış sıralamasında ilk üçe girmeyi başarabilen tek genç yazar olmuştu. Kurgusu ve kalemi sevilen genç yazarın arkadaşları onun adına bir kutlama yapmak istemiş, barı o gün kapatma kararı almışlardı.

Seungmin akşam için hazırlanırken, içinde hem best seller olmasının hem de Minho'yla yeniden görüşecek olmasının heyecanı vardı.

Duştan çıkmış, belinde havluyla dolabın önünde kendine kıyafet bakarken iç çekti.

"Ne bu heyecan, Seungmin? Zaten evliydiniz." diye söylendi kendi kendine.

"Evlenip boşanmamız şu an flört ettiğimiz gerçeğini değiştirmiyor." diyerek kendi kendine cevap vermiş, sonra heyecandan saçmaladığını fark ederek kendine kıyafet aramaya başlamıştı.

Siyah pantolonu, beyaz sweati ve siyah deri ceketini giymiş, zaten arabayla gideceği için başka bir şey almaya gerek duymamıştı. Telefon, anahtar ve cüzdan üçlüsüyle beraber evden çıkmıştı.

Arabasına binmiş, telefonunu eline alarak Minho'yu aramıştı.

"Efendim?"

"Çıktım evden." dedi sakince. "Kulübe geliyorum."

"Dur, dur. Ben kulüpte değilim, arabanı görüyorum şu an." dedi Minho koşar gibi bir sesle. "Tamam, bekliyorum."

Seungmin gülerek telefonu kapatmış, kenara bırakıp ritim tutmaya başlamıştı direksiyonda.

Yolu izlerken hızlı hızlı yürüyen Minho'ya gülümsemiş, o arabaya gelip oturunca arabayı çalıştırmıştı.

"Niye koşuyorsun, bekliyorum işte."

"Ne kadar hızlı gelirsem o kadar çok görürüm seni." dedi Minho kemerini bağlarken. Seungmin gülerek arabayı sürmeye başladı.

"Şu yoldan geç, trafiğe kalmayalım."

"Kalalım." dedi Seungmin eski eşinin dediğinin tersini yaparken. Minho gülmüş, koltuğu kendine göre ayarlayıp Seungmin'i rahat rahat görebileceği bir halde oturmaya başlamıştı.

Seungmin yola odaklanmışken, oldukça ciddi bir şekilde yolu izleyip dimdik oturuyordu, Minho kolunu kapının kenarına, yanağını da eline yaslamıştı.

"Güzel olmuşsun."

"Teşekkür ederim, sen de her zamanki gibisin."

"Derken?" dedi Minho eğlenerek.

"Oldukça çirkin." dedi Seungmin de.

"Hadi oradan." Seungmin kıkırdamış, hızlandırdığı arabayla makas atmaya başlamıştı.

"Hop, ne yapıyorsun?"

"Bunlarla mı uğraşacağım ya? Araba sürmeyi bilmiyorlar, öküz gibi duruyorlar önümde." dedi Seungmin tekrar direksiyonu kırarken.

"Kaza yapmadan önce yavaşla." dedi Minho da. Seungmin trafiğin açıldığı yere ulaşınca bir şeritte sabit durma kararı almıştı.

"Hep sen mi artistlik yapacaksın araba sürerken?"

"Oldukça havalıydın ama bir daha yapma. Tehlikeli." dedi Minho ona bakarken. Seungmin başını çevirmiş, omuz silkmişti.

"Gayet iyi bir sürücüyüm."

"Demdim bir şey." dedi Minho teslim olurken. "Bu arada, tebrik ederim, best seller olmanı bekliyordum."

"Teşekkür ederim."