12

13.1K 442 150
                                    

Abi siz nasıl saat 3e 4e kadar duruyorsunuz? Saat şuan 00.31 31 Mayıs.  Uykusuzluktan geberecem! Şuan yazıp yayımlamak isterdim ama uykum var. Üzgünüm.

Sabah görüyorsunuz bu bölümü ve şimdiden günaydın :)

İyi okumalar...

______________________________________

Hatırlatma; Serkan (en büyük), Sercan,Sertan, Fırat, Doğan ( en küçük) erkek çocukları sıralaması.

Kenan ve Caner, karısının ilk çocukları.

Şeyma ve Cenay kendi kız çocukları.

Serkan'ın eşi İpek, Sercan'ın eşi Ayşe, Sertan'ın eşi Hilal.
______________________________________

Amcası, Rüya'nın kolunu tutup ayağa kaldırınca; Rüya tepki gösterdi. Aynı zamanda Doğan ve arkadaşları da.

"Bırak kolumu! Sana bu hakkı kim veriyor?!" kolunu çekip alınca, sinirli bakışlar ile Çisem,Susam ve amcasına baktı. Masadaki meyve suyu dolu olan bardağı alıp yere attı.

"Pardon ya, bilerek oldu!" Çisem'e öfkeli gözler ile bakarken hiçbir şey umrunda değildi. Kimse!

"Yenge sakin ol" Doğan ne kadar yengesinin iyiliği için konuşsa da Rüya duymak istemiyordu sakinlik kelimesini.

"Ben 3 yıl boyunca o evde neler çektim Doğan biliyor musun sen? Bilemezsin! O bana, pardon onlar, onlar bana bunları yaparken kimse onlara sakin ol demiyordu!"

Öfkesi yüzünden boş bir bardak daha aldı eline "Ben her akşam kendime pansuman yapmaktan bıkmıştım" elindeki bardağı müşteri olmayan boş köşedeki duvara fırlattı. Doğan toplanan garsonlara o sırada zaviyatı ödeyeceğini söylemişti. Müşteriler de tek bir yerde toplanmış, sinir krizi geçiren kıza bakıyordu.

"Ben her gece gözyaşlarım ile uyuyordum! Yaşıtlarım annesinin göz bebeği iken!" eline bir tane daha bardak aldı, bu sefer elinde bardak varken çömelip, yere vurdu, yere kanlar dökülürken Rüya'nın yüzünde gram acı ifadesi yoktu.

"Benim hayatım sizin bokluklarınız yüzünden böyle! Ben bunları hak edecek hiçbir şey yapmadım!"

"Yenge yeter artık ,elin kanıyor" Doğan Rüya'nın yanına çömelip elindeki büyük cam kırıklarını aldı.

"Elim kanıyor... Yüreğime kan yetmez iken"

Ayağa kalktı güçlükle, derin bir nefes aldı; Metin'lerin grubu korkak gözler ile bakıyordu Rüya'ya. Kendileri çok normalmiş gibi.

Neydi tek sorunu? Ağlamak mı? Güçsüz olmak mı? Ya da yaşamak mı? Bilmiyordu. Hiçbir düşüncesi yoktu.

"Sen Tarık Akın" amcasına yaklaşıp işaret parmağını tehdit için kaldırdı "Bana bir daha şiddet uygulayamayacaksın! Ne psikolojik, ne fiziksel! Ha diyelim ki psikolojik şiddete başvurdun" amcasına iyice yaklaşıp kanlı ellerini tişörtünün üstüne sürdü.

"Deli!" Tarık, kızlarına ve müşteri topluluğuna dönüp "Zır deli" diye tekrarladı.

"Deli de boşuna delirmedi , sebepleri vardı" derken yere yığıldı bir anda. Bayıldı...

"Rüya! Rüya! Ambulans çağırın çabuk!" Doğan tek hamleyle yerde yatan yengesini kucağına alınca Metin ve Furkan yardım etmek için önüne çıkınca onları umursamayıp abisinin emanetini daha sıkı tuttu kollarında.

"Abimi ara!" Metin'e dönerken "Numarası yok" numarayı söyleyince sonuna ismini ekledi 'Serkan'

Telefon açılınca " Hoparlöre ver!" Rüya hala kucağında iken içinden de dua ediyordu.

•Engellerden Doğan Aşk•✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin