01

29.9K 646 323
                                    

"Ee kızlar açıklandı mı sonuçlar?" Rüya aşağıdan gelen sesleri duyuyordu. Kuzenleri sonuçları söylemezdi muhtemelen. Babalarına mızmızlanır sonra kucağına yatar kedi gibi sırnaşırlardı.

Rüya ÖSYM'nin sayfasına girip TC'sini yazdı. Şifresiyle onaylattığında önce ismini gördü.

RÜYA AKIN

Sonra ise sonucunu gördü.

510 PUAN.

Sevincinden gözünden bir damla yaş aktı. Çığlık atamadı. Sevinci kursağında kalırdı. Daha yeni saçlarını zar zor bağlamıştı. Saç dipleri o kadar acıyordu ki çekiştirilmekten. Artık saçına dokunduğunda saçı kopuyordu. Derisi kıpkırmızıydı. Takma adlarından biri de Al Kafa'ydı. Saçları ve kafası bu kadar zorbalığa iyi dayanmıştı.

Kapı birden açıldı. Gözleri dikkatle kapıdan giren kişilere bakarken elindeki telefonu hızla kapattı ve kenara koydu. Amcası yavaş yavaş ona doğru ilerlerken sandalyeden yere düştü. Geri geri ilerlemeye başladı ta ki sırtı soğuk duvara değene kadar. Durmak zorunda kaldı, ayağa kalkamadı. Amcasının delici bakışlarına maruz kaldı. Telefonu eline aldı ve kendisine uzattı. Rüya, amcasının uzattığı kendi külüstür telefonuna bakışırken almadığı için amcasının gür sesini duymak zorunda kaldı.

"Aç şu telefonunu!" almadı eline.

"Al dedim sana!" eli titreye titreye aldı.

"Son çıktığın sayfaya gir!" zar zor dudaklarını araladı.

"A-a-ama"  kekelerken, amcası topladığı saçından tuttu. Tuttuğu gibi saçından ayağa kaldırdı. Rüya'nın gözünden ardı ardına yaş dökülmeye başladı. Önünü görmüyordu artık.

"Gir şunu!" zar zor girdi açık bıraktığı sayfaya. Direkt sonuç ekranı çıkmıştı karşısına. Açtığı gibi elinden aldı amcası telefonu. Hemen arkasına bakmak için yengesi ve kuzenleri geçti.

Tepkilerinde elbet tebrik beklemiyordu. Ama belki bir ihtimal kızmazlardı. Belki... Son cümleyi düşünmeden kafasına bir darbe indi. İnmesiyle yeri boyladı.

"Senden her şeyi beklerdim de bunu beklemezdim" ne dediğini anlayamadı Rüya amcasının.

"Üniversite sınavında da kopya çektin ya gerçekten tebrikler" bahsettiği şeyle içi sinirle doldu. Bunu farkeden yengesi kaburgalarına doğru bir tekme savurdu. İnleyemedi bile Rüya. Gözlerini sıkıca kapattı. Öyle sıkı kapattı ki bir daha hiç görmemek istermişçesine.

"Bu odadan çıkmak yasak sana. Eğer çıkarsan sana yemin olsun bu zamana kadar yaşamadığın acıları yaşatırım bilmiş ol" demeye kalmadan amcası elindeki külüstür telefonu kırdı. Kırılan parçalar Rüya'nın suratı çizip kanatırken hiçbir şey hissetmedi. Hatta o kadar hissizdi ki. Kaburgasındaki morlukların bile acısını hissetmiyordu.

Kapı kapanma ve kilitleme sesi geldiğinde önce gözünden bir yaş aktı. Sonra suratında kocaman bir gülümseme oluştu. Acı bir gülümseme...

...

Rüya sıkılmıştı evde durmaktan daha doğrusu odada tıkılı kalmaktan. Dışarı çıkmak istemiyordu ama odada da kalmak istemiyordu. Garip bir ikilemdeydi. Tam iki hafta olmuştu odada tıkılı kalalı. Şuan karyolasının üzerine oturmuş tek kapağı kırılmış olan gardrobuyla bakışıyordu. Kıyafetleri ha pardon kuzenlerinin eskileri dolaptan gözüküyordu.

Dikkatini dağıtan şey telaşlı ve hızlı adım sesleriydi. Kafasını kapıya çevirdi. Aniden önce kapı kilidi sonra kapı açıldı. Yengesi ve kızları içeri girdi.

•Engellerden Doğan Aşk•✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin