02

19.3K 664 290
                                    

"Güle güle kullanın ne ya. Güle güle kullanın!?" Rüya amcasının dediği kelimeye dayanamamış ayaklanmıştı. Onunla birlikte herkes kalkmıştı ayağa.

"Sus Rüya. Lafımın üstüne laf söyleme. Misafir önünde rezil etmeyeyim seni!"

"Hah" nidası döküldü Rüya'nın ağzından "Rezil etmekmiş. Sen beni yeterince rezil rüsva ettin zaten. Ha Türkoğlu Holding'i sahiplerinin yanında rezil etsen ne olacak? Söyle ne olacak?" Rüya son cümlesini bitirdiği anda yanağında bir tokat indi. Tokat onu yere sererken üzerindeki mavi elbise dizinin üstüne kadar açıldı. Yanağının acısından bir şey düşünemese de birinin pek de hoş olmayan bakışlarıyla karşılaştı. Hemen üzerini düzeltip yanında elini uzatan kadına döndü.

"Teşekkür ederim" diye fısıldadı Rüya Hilal'e. Hilal sadece gözlerini şevkatle kapatıp açtı.

"Tarık Bey. Bu yaptığınız hoş değildi" Rüya amcasına öyle kızgındı ki öyle kin dolmuştu ki şuan ağlasa ağlasa sinirden ağlardı. Berbat bir halde hissediyordu.

"Bir anlık kızgınlık işte. Kusura bakmayın. Oturun siz lütfen" Rıza Bey iç çekip yerine oturdu. O oturunca da kalan on bir kişi de aynı hallerine geri döndüler. Rüya olanlara acı bir gülümseme bıraktı. Ne günlere kalmıştı. Kaçıncı yüzyıldaydı. Kaçıncı yıldaydılar.

Kafasını iki yana sallayıp odasına ilerleyecekti ki amcası durdurdu onu.

"Otur oturduğun yere" kafasını amcasına çevirdi. Tekrar alayla gülümsedi.

"Alış ve satışla ilgilenmiyorum. Siz pazarlığı yapın ne de olsa ben bir ürünüm. Lafım geçmez" diye yeniden yürümeye başladı. Bu sefer onu durduran Rıza Bey'in sesiydi.

"Bak kızım. Ben seni bir ürün değil gelin olarak almaya geldim. Lütfen dinle beni bir" Rüya son kez arkasına döndü.

"Neden sizin gelininiz olayım?" Rıza Bey gülümsedi.

"Güzel Sanatlar yetenek sınavına girdiğini ve kazandığını biliyorum" Rüya bile şuan öğreniyordu kazandığını. Ancak belli etmedi karşısındaki yaşlı adama.

"Ee" dedi soğukkanlılıkla. Amcası saçını çekmeye hazır olda bekliyordu onu. Haberi olmadan girmişti çünkü.

"Eesi şu. Senin üniversite masrafını karşılayacağım ve eğer oğlumu iyileştirirsen ya da mutlu edersen Türkoğlu Holding'i sana üniversiten bittiğinde iş imkanı sunacak üst konumlardan."

Rüya derin bir nefes alıp verdi. Belki de en mantıklısıydı evlenmesi amcasından kurtulması. Ancak bilemezdi bu ailenin nasıl biri olduğunu. Ya kötü amaçlar besleyen birileriyse. Ya oğulları iyileştikten sonra Rüya'yı bir köşeye atarlarsa. Ya onu dul halde atarlarsa diye düşünüyordu.

"Kararın nedir?"

"Söylediklerinizin doğruluğunu nerden bileyim?"

"Ben gelmeden önce bir sözleşme hazırladım" uzattığı kağıdı aldı eline Rüya. İki madde vardı. İkiside vaadettiği şeylerdi.

"Pekala. Kabul ediyorum. İşlemleri başlatın. Amcama da tek kuruş vermeyin"

"Ne demek vermeyin? Rüya senin canın sopa istemiş. Belli. Geç odana. Geç yoksa elimden bir kaza çıkacak" Rüya sessizce odasına geçti. Misafirler yarım saat kadar durduktan sonra gittiler. Odasına yaklaşan sesleri duydu Rüya. Derin bir nefes aldı.

Allah'ım sen yardım et. Sen yardım et ya Rabbim.

Kapı şiddetle açıldı. Rüya ayakta ortada duruyordu. Amcası belinden kemerini çıkardı. Rüya gözlerini yumdu.

•Engellerden Doğan Aşk•✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin