Buruk...
Bütün duygu ve düşüncelerinizi bölüm sonunda okumak istiyorum...
Bu yolda hepinize teşekkür ediyorum ♡
İyi ki varsınız...
-7 Yıl Sonra-
"Cenay abimler Pamir'i almaya geldi mi?" Doğan üstünü düzeltirken bi yandan saçını düzeltiyordu.
"Ne bileyim be ben annesi miyim!?" Doğan kardeşine göz devirirken abi diye bağırma sesi gelince kafasını gelen sese çevirdi. 7 yaşındaki kardeşi Pamir hala gitmemişti.
"Doğan senin aklına sıçayım çocuğa ne öğrettin?!" Caner bir elinde kravat diğer elinde kırılmış parfüm kalıntılarıyla Doğan ve Pamir'e bakıyordu. Cenay ise ikisine de göz devirip topuklu ayakkabılarının bıraktığı tok ses ile yanlarından ayrılacağı sırada Caner'in kolundan kendine çekmesiyle durmak zorunda kaldı.
"Hayırdır güzelim? Ne bu sinir?"
"Şş Caner benim yanımda hayırdır" Doğan kardeşini savunma mekanizmasına girecekti ki bir anda Cenay ile Caner'in evlendikleri aklına geldi... Geri aklına ne koyduysa sildi.
"Caner işim var. Hadi"
"Abi, ablamın kıyafeti olmuyormuş üstüne" Caner'e abi Cenay'a abla diyordu. Çünkü ikisinin ortak kardeşiydi. Aynı zamanda hem yengesi hemde eniştesi oluyordu. İki üvey kardeş evlenince doğal olarak...
"Niye olmuyormuş bakalım üzerine kıyafeti" Caner çapkın edasıyla karısına sarılınca Doğan ağlama efekti yaparak uzaklaştı yanlarından. Pamir de iki kardeşine de öpücük atıp Doğan'ın arkasına koşmuştu.
Şeyma yurt dışındaydı. Konservatuvardan sonra hukuk okumaya karar vermiş sonra da yurt dışına çıkmıştı. Pervin ve Rıza Bey her zamanki gibiydi. Pervin 7 yılda çocukla uğraşmaktan yorulmuştu.
Doğan ise hala aynı tas aynı hamamdı.
Diğer tüm kardeşler asla kendilerinden bişi kaybetmemişti.
Fırat ve Rüya ise farklı bir hayat yaşıyorlardı...
Rüya'nın sağ şakağından kulak arkasına kadar kurşun izi vardı o olaydan sonra...
"Anne!" Rüya saçlarını maşa yaparken arkasından sarılan minik oğluna karşı dönüp eğildi.
"Efendim oğlum" yanağına kocaman bir öpücük kondurdu Deniz kokulu oğluna.
"Babam beni tıraş etmiyor" istemsizce gülen Rüya sinirli gibi bağırdı "Fırat niye çocuğu tıraş etmiyorsun!"
"Ya aşkım Allah aşkına al başımdan şu çocuğu yaa. Bir tıraş ettirmedi"
"Bana bak Fırat efendi benim oğlumu kimse üzemez tamam mı!?"
"Ya öyle mi, bende seni üzerim" Fırat elindeki havluyu kenara koyup oğlunun gözünü kapattı. Karısının dudağına minik bir buse kondurup çekildi. "Şş Fırat!"
"Ne var güzelim aa"
"Oğlum sen bu babana bakma o terbiyesiz biraz"
"Terbiyesiz isem sana terbiyesizim güzelim"
"Ayıp ayıp çocuğun önünde" omzunu silken Fırat'ın omzuna şakayla karışık vurdu.
"Anne şiddet yok" şiddet diyince bütün yaşadıkları gözünün önüne geldi Rüya'nın. Başı döner gibi olunca Fırat hızlıca belinden tutup oturttu.
O olaylar asla geçmemişti. Sadece zamanla yara bandı var diye geçti sanılıyordu.
"Anne üzülme bir şey demedim" Deniz Rüya'nın bacağına sarılınca, bir damla yaş kaydı Rüya'nın gözünden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Engellerden Doğan Aşk•✔️
Novela JuvenilHayatının en kötü günlerini yaşayanlar ve hayatı hep kötü olanlar... Rüya Akın... Annesi ve babası öldükten sonra amcasının yanında kalmak zorunda olan Rüya Akın... Psikolojik ve fiziksel şiddet gören, gözlerinden yaşın eksik olmadığı bir genç kı...