Even A Fool Knows || Hyunin

I DİD NOT WANT

Hyunjin ve Jeongin WhatsApp konuşması

Hyunjin:

Jeongin ben neden bu kadar beceriksiz bir piçim? (22:45)

Jeongin:

Bu da nereden çıktı?

Hem saçmalama

Sen çok yeteneklisin

Ve kendine küfür etme lütfen (01:23)

Hyunjin:

Batırdım her şeyi işte

Minjeong Minho ile tam 12 saat hiç ayrılmadan takılmayı kabul etti

Yanlarında ağlamamak için evime geldim

Jeongin:

Demek onu onun için ağlayacak kadar çok seviyorsun ha

Hyunjin:

Evet Jeongin

Çok seviyorum onu

Jeongin:

İyi de 12 saat geçirmesi bir şey demek değil

Belki ondan nefret bile edebilir

Sonra sende teklif et bunu

İster istemez ikinizi karşılaştıracak

Sen Minho'dan kat ve kat daha iyisin Hyunjin

Kesinlikle seni seçecektir

Hyunjin:

Olur mu dersin?

Jeongin:

Tabii ki olur

Hyunjin:

Peki sen olsan

Kimi seçerdin

Jeongin:

Ben mi?

Hyunjin:

Evet olaylara bakış açınız benziyor bu yüzden

Jeongin:

Seni seçerdim

Hyunjin:

Seçilecek kadar mükemmel değilim ama

Jeongin:

Hyunjin saçmalama

Sen mükemmelsin

Hyunjin:

En çokta seni seviyorum Jeongin yiaa

Sende var mı biri?

Jeongin:

Hyunjin ben

Gayim

Hyunjin:

E tamam bende homofobik değilim ne de olsa

Var mı bir erkek?

Jeongin:

Sevdiğim biri var

Hyunjin:

Bunu en en en yakın kankana söyledin mi peki?

Jeongin:

Evet Felix biliyor

Hyunjin:

Ne yani senin en en en yakın kankan ben değil miyim?

Jeongin yazıyor...

(Jeongin çevrimiçi)

Jeongin yazıyor...

(Jeongin çevrimiçi)

(Jeongin çevrimdışı)

Hala sadece bir kankaydım onun için. Kanka... Ben bu olmak istemiyordum. Asla istemedim. Peki şu an neden ağlıyorum? Seviyor muyum? Vaz geçmem gerekiyor. Onların aralarını yaparken vaz geçmem gerekir.

Sevmek nasıl bir şeydi? Kitaplar, filmler, diziler ve insanlardan dinlediğim kadarıyla biraz biliyordum ama hissedemeyeceğim şeyler vardı. Mesela, güveneceğin bir insan. Ben kime güvenip sırtımı yaslamak istesem, bir anda gidiyorlar ve boşluğa düşüyorum. Bir tek Felix, şimdiye kadar asla güvenimi boşuna çıkarmadı. Sonra, yaralı ruhlar iyileşirmiş. Benim ruhum her geçen gün daha da çok yara alıyor.

Çekmeceden kesici aleti çıkardım. Avucumun ine koydum ve elimi sıktım, çok değil. Orada bir iz çıkmıştı. Bileğime de ufacık bir kesik attıktan sonra yatağa yattım.

-----

"Kanka yine m ya?" Felix elimi tuttu ve attığım kesiklere bakarken söylendi. "Yakında seninle aynı evde aynı odada yaşamaya başlamam gerekecek." Aslında o kişi Felix'se sorun olmazdı.

"Kanka, ben... Yani o... Minj-... Mesaj yazdı..." Cümleleri bir türlü toparlayamıyordum.

"Bana her şeyi rahatça anlatabileceğini unutmadın, değil mi?" Elini omzuma koydu ve güven verircesine gülümsedi.

"Unutmadım ama sadece, ben çözülmesi mümkün olmayan bir yapboza başladım ve bitirmeden başından kalkamayacağım." Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Onların mutlu olması için-" Tam sözümü kesecekken müsaade etmedim. "Kendime haksızlık yapıyor olabilirim ama insanlar bunu yapmam gerektiğini düşünüyor. Hep kalbi iyi olanlar, gerçi benimki sözde iyi kalp, mahvolmasını isterler."

"Sen bunları bu yaşta yaşamayı hak edecek, daha 20 yaşında ömrünün sonlarına gelen yaşlılar gibi konuşmayı hak edecek hiç bir şey yapmadın bebeğim." Artık ikimiz de tutamazdık göz yaşlarımızı ama ben istemsizce acı bir gülümseme sunuyordum.

"Aslında çok bir şey yok biliyor musun? Sadece benden nefret eden üvey babam ve annem var. Ha tabii, Yuna'ya asla bir şey diyemem. O cidden çok mükemmel biri. Sonra sen varsın. Beni anlayabilcek. Dışında gayim, herkes benden nefret etmeli. Bu yüzyılda kural bu. Nerede gay varsa ondan nefret edeceksin. Imm sonra... Hyunjin konusuna hiç girmiyorum. Kabuslarıma bile girdi zaten." Biraz durdum ve yaşların öylece akmasına izin verdim. "Bunları yaşamayı ben seçmedim. Normal bir hayatım olsun istedim."

-----

"SEN, JEONGİN! TAM OLARAK BU EVİN UTANÇ KAYNAĞISIN! BAŞTAN ANNENLE EVLENMEMELİYDİM!" Artık dayanamıyordum. Bue vde sürekli annemin anılmasına dayanamıyordum.

"Sen de ilk önce Yuna'nın annesiyle evlendin, o ölünce benim annem, o da ölünce çok başka bir kadın. TEK SORUN BENİM ANNEM Mİ!? BIRAKTA KADIN RAHATÇA UYUSUN YA!" Sinirden kıpkırmızı olmuştu. Eline her zaman kullandığı siyah çubuğu aldı. Şimdi istediğim olacaktı, sabaha kadar bu sopayla dövülecektim.

"Baba lütfen yapma." Yuna ısrarla sopayı bırakması için uğraşsa da başaramamıştı. Elinin tersiyle bir tane vurup sertçe yere düşmesine sebep oldu. "AAA!" Hızla yanına gittim. Bir şeyi varmı diye bakacakken sırtımla ensem arasına aldığım darbe bayılmama yeterli olmuştu.

///

Böyle şeyler benimde çok hoşuma gidiyor lna

Aşk acısı hariç her türlü acı hoşuma gider