bak sen bile inanmıştın, tertemiz saftın.
durup göğsüne,
ağzının içine doğru,
göz çukurlarında,sen de hissettin mi?
aynı rüyaya uyanmıştık bir sabah,
gün henüz ağarmamıştı.
dışarı çıktık aynı anda,
yürüdük.
sokak araları,
lağım kokuları.
mezarlıklar ve orman.
en yukarıya.
metal asmaların yanına, bir duvarın dibine.
bir sigara yakmıştın sen,
külü bacaklarıma düşmüştü.
sen kucağıma.
var gücümle kucaklamıştım seni,
küflü duvarlarıyla ucuz bir oda tutmuştuk.
çok sarhoştun,
ve çok güzel.
elimi tuttun, elbisenin bir askısı omzundan düşüyordu, gülüyordun.
gece yarısı o soğukta sahile ilerledin.su çok güzel, sen de gel.
ıslak ve mutluydun.
saçlarını rüzgara yem etmiş,
kendini geceye bırakmıştın.sanırım aşığım dedin, omzuma vurdun.
sanırım aşık.kumların üzerinde bir sigara daha.
elbisenin askılığını düzelttim.
yüzüme baktın, sanırın sende aşıksın dedin.
hayır, değilim.sanırım dedin, üzerime çıktın.
kim görecek dedin.
kim duyacak.
sahiden zifiri karanlıktı, ay vardı.
gözleri alışınca daha net görüyor insan dedin.
omuzlarını açtın.omuzların bir gece yarısı bile çok güzel diyiverdim birden,
nerden söylediysem. susturdun beni.
bunu bekliyormuş gibiydin.güldün.
o sabah, aynı rüyadan uyandık seninle, hissettim dedim.
hissetim dedin sende, gün henüz ağarmamıştı.