''Git konuş işte Karan, tersleyeceğini sanmıyorum''
''Terslemeyeceğini bende biliyorum Ezgi ama ne bileyim işte''
''Hadi git bir an önce konuşta şu gözlerim biraz feels görsün, şu kalbim biraz feels geçirsin'' Ezgiye göz devirerek önüme döndüm. Bir yandan Arınla konuşmak istiyordum diğer yandan korkuyordum beni reddeder diye. Bana karşı hisleri olmadığını biliyordum ama yine de söylemek istiyordum. En son konuşmaya karar verip içimden kendime gaz veriyordum.
''Hadi Karan yapabilirsin derin nefes al ve yanına git'' Ezgiye gülümseyerek baktım.
Derin bir nefes alarak sıramdan kalktım ve Arın'ın yanına doğru ilerledim. Her zamanki gibi sıranın üstünde uyuyordu.
''Arın, konuşabilir miyiz'' gözlerini açtı ve ilk bir kaç saniye boş boş yüzüme baktı sonra kafasını sallayıp ayağa kalktı.
''Bahçeye inelim orda konuşuruz olur mu'' başımı salladım ve arkasından ilerlemeye başladım.
Bahçede ki banklardan birine oturdu ve bana yanını işaret etti. Yanına oturduktan sonra uzunca bir süre sessizlik oldu.
''Bir an hiç gelmeyeceksin sandım'' sessizliği bozan ilk o oldu.
''Sadece düşünüyordum''
''Neyi, üstün yakışıklılığımı mı'' gülerek konuşmasıyla bende güldüm.
''Bazı şeyleri netleştirmek istedim kafamda. Sana karşı olan hislerimi falan düşündüm. Ve netleştirdim de''
''Neymiş bu netleştirdiğin şey''
''Arın ben senden fena halde hoşlanıyormuşum'' hiç ondan tarafa bakmadan önümdeki insanları incelemeye başladım. Utanmıştım.
''Sana karşı olan hislerimden emin değilim. Bu yüzden seni boşa umutlandırıp kırmak istemiyorum. Karan bana biraz zaman ver olur mu, duygularımdan emin olduğum zaman sana kendim geleceğim'' kafamı salladım. Böyle bir cevap bekliyordum zaten. Hemen kabul edip boynuma atlamayacaktı sonuçta. En azından reddetmemişti. Bu da bir şeydi sonuçta.
''Biliyorum ben hep burdayım. Ne zaman emin olursan gel. Sana karşı olan hislerim geçici değil. Seni bekleyeceğim sesine düştüğüm.''
İşte tam o zaman hiç beklemediğim bir şeyi yaptı bana sarıldı.
Bana sarıldı. Şoktan çıkıp bende kollarımı boynuna doladım. Bu günü bir yere not alacağım ilk sarılmamız diye. Kokusu çok güzeldi.. Nane gibi ferah olan kokusunu anki bir daha hiç koklayamayacakmışım gibi bol bol içime çektim.
Ayrıldıktan sonra gülümsedi.
''Ee o kadar konuşmanın üstüne bir çikolatalı süt içeriz değil mi?'' onaylamamı beler gibi yüzüme bakınca kafamı sallayarak onay verdim. Ama sen böyle yaparsan ben seni yerim ki.
Hiç anlamadığım şekilde bağlanmıştım ona. Birdenbire olmuştu hiçbir şey yapamamıştım. Yapmakta istemezdim zaten. Ondan gerçekten çok hoşlanıyordum. O ela rengi gözlerine baktıkça içim titriyordu. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Onunla olan resimlerimizi en sevdiğim kitapların arasına koymak istiyordum. O kitapları okuduğum zaman resimlerimize denk gelmek istiyordum. Çok mu şey istiyordum..
------
Selaam çukulatalarım.. Nasıldı bölüm beğendiniz mi? Bu arada bu bölüm normalde daha kısaydı ama ben sizin için uzatabildiğim kadar uzattım *-*
Fikirleri alayım..
Gökkuşağını ve Beren reisi sevin..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rastgele bxb
Teen FictionKim can sıkıntısından rastgele aradığı bir numaranın sahibinin sesine düşer ki.. ''İşletecek başka birini bulamadınız mı anasını satayım uyuyoruz şurda''