Rastgele bxb

48

Karan: Okula beraber gidelim m?

Sesine düştüğüm: Olur.

Sesine düştüğüm: Babam arabayla bırakacaktı.

Sesine düştüğüm: Sizin evin oradan geçerken senide alırız.

Karan: Olmaz.

Sesine düştüğüm: Neden?

Karan: Beraber gidelim işte yürüyerek.

Sesine düştüğüm: Uyuyacaktım ama ben.

Karan: 5 dakikalık yol bebeğim ne uyuması.

Sesine düştüğüm: Bebeğim dedi orda bir düştüm ben anasını satayım. //gönderilmedi

Sesine düştüğüm: 5 dakika 5 dakikadır.

Karan: Beraber gidersek eğer teneffüslerde omzumda uyumana izin vereceğim (:

Sesine düştüğüm: Söz mü?

Karan: Söz (:

Sesine düştüğüm: O zaman ben babama diyeyim beni beklemesin (:

Karan: De bakalım (:

Sesine düştüğüm: Tamam söyledim.

Sesine düştüğüm: Çıkıyorum ben şimdi evden.

Sesine düştüğüm: Sende aşağı in karamım.

Karan: Tamamdır sesine düştüğüm bey (:

----------

Son mesajı da atıp telefonu kapattım. Elimdeki ekmeği hızlıca ağzıma atıp sofradan kalktım. 

''Yavaş ye oğlum boğulacaksın'' bana uzattığı portakal suyunu da içtikten sonra yanağına kocaman bir öpücük kondurdum. Yüzünde oluşan gülümsemeye bakarak daha çok gülümsedim. Dünyada ki en güzel gülümsemeydi benim için annemin gülümsemesi.

''Acelem var benim Ayşen Sultan çıkıyorum ben''

''İyi git bakalım, bu neşenin sebebini akşam konuşacağız'' diyerek göz kırptı. Çok az ucundan anlatmıştım anneme Arın'ı.

Anneme göz kırpıp hızlıca ayakkabılarımı giymeye başladım. Kapıyı açıp dışarı çıktım. Kapının önünde beni bekleyen bir adet sevgilim vardı. Gülümseyerek yanına gidip hızlıca dudağına küçük bir öpücük koyup yüzüne baktım. Şaşkınca bana bakıyordu. 

''Öpmek yok demedim mi ben sana?'' şirince gülümsedim.

''Hadi, gitmiyor muyuz geç kalacağız?'' beni beklemeden önden yürümeye başladı.

''Beni beklesene ya'' gülerek sırtına atladım. Düşecek gibi olsa da son anda dengesini koruyup ellerini bacaklarıma koydu düşmemem için. Beni düşünürmüş oy oy yerim ben seni.

''Ne yapıyorsun Karan ya az daha düşecektik'' sinirle homurdanmasıyla eğilip yanağına bir öpücük kondurdum. 

''Bak yine, yavrum ben sana dün demedim mi öpmek öpüşmek yok diye?''

''Dedin, dedin de ben pek umursamadım'' şirin çıkartmaya çalıştığım sesimle konuştum. O nasıl oluyor bende bilmiyorum. Sorgulamayın o yüzden.

''Git o seni öpen piç Yusuf'unu öp, o da seni öper hem seni öpmeye pek meraklı zaten"

"Kıskandın mı sen? Hem sen görmedin ama ona öyle bir tokat attım ki benim elim acıdı" gülerek konuşmamla sırıttı. Hoşuna gittiği belliydi.