Skylynn Prescott
"Hayır, Ashton. Seninle görüşmek istemiyorum. Lütfen, daha fazla ısrar etme. Hatta numaramı nasıl bulduysan öyle geri sil."
Arkamı döndüğümde dibimde durup dikilmiş olan silüete çarptım. Kafamı kaldırıp kim diye baktığımda, Harry olduğunu görmüştüm.
Miğdemde yeniden canlanan şeyler hissettim. Bu garipti. Görüşmeyeli ve, aramızda ki şeye resmi olarak son vereli sadece bir güncük olmuştu. Onu özlediğimi hissederken, ona ne zaman bu kadar alışmış olduğunu merak etmeye başlamıştım. Bu sağlıklı bile değildi.
"O göt deliği seni rahatsız mı ediyor?" dedi, kaşları çatıktı ve doğrudan gözlerime bakıyordu ama, ifadesiz olduğu gerçeği bariz ortadaydı.
"Sadece, arayıp duruyor. Ama ben onunla görüşmek istemiyorum. Gerçekten."
Bu kadar detaylı açıklamama gerek yoktu, biliyorum. Ama beni bir kez daha yanlış anlamasını istemiyordum.
Hiçbir şey söylemeden gittiğini farkettiğimde etrafa bakındım, ama kampüsten çoktan çıkmış olmalıydı.
Bu garip bir karşılaşma ve konuşmaydı, kabul ediyorum. Ama bunun için bile sevindiğimi biliyordum.
Bu neydi? Onsuz devam etmek istemiyordum. Onsuz yapamıyordum bile.
Yani, yapıyorum ama, o yanımdayken yada yanımda olduğunu bildiğim zaman daha farklı her şey.
Basitçe, birinin yanımda, benim tarafımda olması beni mutlu hissettirmişti. Harry beni mutlu hissettirmişti. Tamam, en başlarda böyle değildi ama, sonradan fikrim değişmişti işte.
Harry mükkemmeldi ve, bu mükemmelliğini kabul etmek zorunda kalmıştım. Onun büyüsüne kapılmıştım, sanırım.
Kabul etmediğim diğer şey ise, buna hazır olmadığım. Yani, biriyle birlikte olmaya. Ve bana kalırsa asla da olmayacağım.
Bu yüzden, görüşmeyi kesmiştim. Ve, seks yapmayı da tabi. Başından beri hata olmasından korkuyordum ve şimdi, başlı başına bir hata olduğunu görebiliyorum.
Harry beni severken bu denli yakın olduktan sonra ona, seni sevmiyorum, üzgünüm diyemezdim. Ama ben dedim.
O kadar kalın kafalıyım ki, yakında onu kullandığım saçmalığına bile inanmaya başlayabilirim gibi geliyor.
Ama hayır, bu doğru değil. Bunu yapmadım, biliyorum. O bilmese de ben biliyorum.
/*/*/*/*/*/*/*/*/*/*/*/*/*/*/*/*
"Çıtır tavuk için teşekkürler çocuklar!" restaurantın kapısına ulaştığımızda seslendim. Dylan, Geordie ve Michael, Wesley ve bana mesaj atıp öğlen yemeği icin çağırdıklarında küçük bir restaurantta buluşmuştuk. Şimdi de Wesley ve ben biraz alışveriş yapmak için mağzaları dolaşacaktık.
Moralim bozuktu, Wesley de bunu biliyordu. Ayrıca bana önemli bir şey söylemek istediğini söylemişti. Merak ediyorum ama daha öylemedi.
"Sence piercing yaptırmalı mıyım?" neşeli sesine karşı gülümsedim. En azından o mutluydu, sanırım.
"Yakışacağına eminim," diye cevap verdiğimde gözlerim etrafa ifadesizce bakınıyordu.
"Sanırım dilime yaptıracağım, hem oğlanların da hoşuna gider," deyip göz kırptığında kıkırdadım. Sanırım beni güldürmeye çalışıyordu. Yada, sahiden diline bir metal taktıracak ve 'oğlanların' hoşuna gidecek şeyler yaparken o metali taktırdığı için gururlanacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
problem • styles
FanficTek sorun Prescott'ın onu istememesiydi. Eh, Styles da bu sorunu ortadan kaldırmaya karar verdi. 31.1.2015 - 7.6.2015