x30 "He's more beautiful than even the perfect sun" -the end-

3.1K 168 45
                                    

Harry Styles

Skylynn. Benim küçük fare suratlım. Beni bugün bırakıp gidecekti. Ne yaparsam yapayım birlikte olamayacağımızı söylediğinde ciddi değil sanıyordum.

Bir haftadan uzun süredir peşindeyim, affetsin ve barışalım diye uğraşıyordum. Biliyorum, bunu daha önceden yapmam gerekiyordu ama onu kaybedeceğimi hiç düşünmemiştim.

Şu anda ise, tam anlamıyla göt korkusu ile tutuşuyordum, bir haftadır olduğu gibi.

Kabullenmek istemiyorum. Hala gitmeyeceğini söyleyen bir umut barındırıyordum içimde. Gidemezdi. Bizimkisi destanlık bir aşk hikayesi olmayabilirdi, hatta ona göre aşk hiç yoktu. Ama onu seviyordum ve o da beni seviyor.

Yani, bunu bana kendisi söyledi, seviyordur değil mi? Yoksa sevmiyor mu? Belki de ilk fırsatta bahane edecek bir şey buldu ve benden kurtulmak istedi.

Bunu düşünmek bile beni rahatsız etti ama biliyordum, saçmalıyorum. Skylynn böyle biri değil.

Telefonumu çıkardım, saate baktığımda öğleden önce dokuzu gösteriyordu. Bu saatte içki içmemin tek sebebi o'ydu işte. Ve o ise beni bırakıp gidecek olan kişiydi. Benim Skylynn'im.

Artık benim değil, sanırım.

Alkol insanı olduğundan duygusal yapıyor olabilir mi? Korkuyorum, giderse ne yapacağım? Yaklaşık yedi saat sonra o lanet uçağa binip siktiğimin ülkesinden ayrılacak ve beni yalnız bırakacaktı. Bunu istemiyorum. Ama onu durduramıyorum da.

Bir hafta boyunca bunun için uğraştım.

Bahçesinde yüzlerce pembe balon olduğunu biliyor musunuz? Özür kartları, çikolata kutuları, demetlerce gül ve papatya-o ikisini bir arada daha çok seviyor-, kocaman bir peluş köpek balığı bile aldım.

Evet ben, bunları ben yaptım.

Kapısında kaç kere sabahladım, bir kere dayanamayıp içeri aldığında eşyalarının bir kısmı evde olmadığını görünce sinirlendiğim için tekrar kovdu, sonra bahçesini balonlarla döşedim, çok fazla mutlu olduğunu biliyordum ama neden hala inadını sürdürüyor anlamıyorum.

Neden sürünmeme izin vermiyor? Bundan öncekilerde hep kolay yoldan affetmişti ama şimdi ise umurunda bile değil gibi. Gitmekte o kadar kararlı ki. Gerçekten giderse ben ne yapacağım?

Skylynn ile yakınlaşmak için ilk adımı atmak benim için en zor olanıydı, her zaman. Bunu başardığım zaman ise gerisi çorap söküğü gibi gelmişti. Beni sevmediğini söylediği ama beni izlerken sürekli dudaklarını ısırdığı zamanlar aklıma geldikçe salak salak sırıtıyordum. Çünkü, aslında o zamanlar bile bana karşı koyamadığı apaçık belliydi ama o beni sevmediğine-aslında kimseyi sevmediğine- o kadar takıntılıydı ki bunu anlaması uzun sürmüştü.

Sanki bin yıl öncesi gibi geliyordu, ama aslında sadece birkaç ay öncesiydi.

O, çok tatlıydı. Aynı zamanda seksi olabiliyordu ama daha çok tatlıydı. Küçük bir çocuğa benziyordu. Vücudu ince ve dardı, kıvrımları harika sayılmazdı ama ben hoş buluyordum. Onu hep güzel bulmuştum. Onun mükemmelliklerine o kadar kapılmıştım ki kusurlarını göremiyordum.

Onu seviyorum, ona ihtiyaç duyuyorum. Keşke bu düşündüklerimi ona da aktarabilsem ama bunlar sadece yalnız kaldığımda beynimde dönüyordu. Skylynn ileyken yapamıyordum, bana ne olduğunu bilmiyorum ama onu hep kıracak şeyler söylüyordum. Ya da sinirlendiren şeyler yapıyordum işte, buna engel olmayı isterdim. Ona evrenin en mükemmel varlığı gibi hissettirmek isterdim. Belli ki bunu beceremedim ve o da gidiyor işte.

problem • stylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin