x2 "I'm done with my heart"

9.7K 410 21
                                    

Dileyen bölüm şarkısı ile okuyabilir

Carrie Underwood - Good Girl

Media kısmına da koydum iyi okumalaar

Skylynn Prescott

Eve geldiğimde, marketten aldıklarımı boşaltmadan koltuğuma kuruldum. Bugün biraz alışveriş yapmıştım çünkü iki gün sonra küçük bir ajansta staj yapmaya başlayacaktım. İlk stajım olduğunu sayarsak güzel giyinmek istemiştim.

Staj yapacağım yerin adı Times'tı. İnternetten araştırıp adresini almıştım ve görünüşü hoşuma gitmişti. Orayı şimdiden benimsemiştim ve bu, iyi miydi yoksa kötü müydü bilmiyordum. Haftanın üç günü staj da, iki günü okulda olacaktım ve diğer iki gün boştum. O günlerde ise evde pineklemeyi düşünüyordum.

Uykumun geldiğini hissedince odama gidip üzerimi değiştirmeden yatağıma yattım.

Sabah kalktığımda sadece tişörtümü kırmızı kareli bir gömlekle değiştirip kampüse gitmek için yürümeye başladım. Yolda giderken az ileride yere düşen birini görmüştüm ve aklıma birkaç gün önce Harry'nin beni düşmekten kurtardığı gelmişti.

Ona teşekkür etmiştim değil mi? Hatırlamıyordum ama muhtemelen etmişimdir.

Geniş kampüste ki kendi binama girdim, elimde düzenlediğim CV'm duruyordu ve onu Bayan Glozell'e iletmem gerekiyordu, zira biraz geç kalmıştı ve ben düzgünce yaptığımdan emin değildim ama düzenlemesi için gösterebileceğim birini tanımıyordum.

Bulunduğum katta ki büfeye doğru ilerledim ve boş masalardan birine elimde ki kahveyle yerleştim, hemen ardımdan biri daha oturmuştu. Benimle aynı masaya oturan kişinin Harry olduğunu görünce biraz şaşırmıştım. Hatta biraz değil çoktu çünkü onun bölümü bu blokta bile değildi. Şaşkınlığımı yüz ifademe yansıtmış olduğumu bilerek ona soran gözlerle bakmaya başladım.

"Günaydın Kalia." dedikten sonra masada ki CV dosyama uzandı. "Ne yapıyorsun!" derken sesim fazladan yüksek çıkmıştı. Sabahları agresif oluyordum napabilirim...

"Bunları düzgün göndermek istemiyor musun? Sana yardım ediyorum güzelim." Bana öyle seslendiği için yüzümü buruşturdum ama birşey demedim. Ayrıca bunu nereden bildiğini merak etmiştim. "Sen beni mi takip ediyordun?"

"Bazen." Büyük bir rahatlıkla söylerken dosyamı inceliyordu. Biraz ürktüğümü hissettim, ondan çoğu zaman rahatsız oluyordum ve şimdi de beni takip ettiği zamanlar olduğunu söylüyordu. Agh.

"Harry," diye seslendim bana bakması için. Kafasını kaldırıp bana içtenlikle gülümsedi. Çok tatlı görünüyordu. "Hala beni-" sözümü kesip kendi tamamladı,

"Evet, hala seni seviyorum. Bunun bitecek olacağını düşündüğüne inanamıyorum, Sky." deyip ayağa kalktı. Sinirli görünüyordu.

"Ve, eksiksiz şekilde düzenledim. Önemli değil."

Arkamı dönüp onun gidişini izlemedim. Neden sinirlendiğine anlam veremiyordum ama, keşke duygularına bir şekilde karşılık verebilseydim.

Ama bunun olmayacağını bilmek garipti. Geleceğini bilmek gibi. Ama bu doğru, ben kimseyi sevemeyecektim. Eskiden bununla ilgili gerçekten büyük hayal kırıklığı yaşamıştım. Küçüktüm ama yinede hislerim vardı. Ve on altı yaşımda o hisler sonsuzluğa uğurlanmıştı.

Derin bir nefes aldım. Kafamı bununla meşgul etmeyecektim.

Benim kalbimle olan işim bitmişti.

problem • stylesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin